Ancak kozalakların patlamaya uygun bir yapısı yok. Şöminede veya ateş yakarken çıra olarak kullanılsalar ve yanma esnasında çıtırdayan bir ses çıkarsalar da yangınların büyümesine sebebiyet verdikleri iddiası tamamen yanlış. Aynı zamanda yangınlardan sonra kozalakların açılarak tohumlarını toprağa saçması, yangına maruz kalan bölgelerin yeniden yeşillenmesi için faydalı. Uzmanlar bu sayede toprakta çimlenme başladığını belirtiyor. 

Bir diğer çokça tartışılan iddia ise çam ağaçlarının çok yanıcı olması sebebiyle kızılçam ağaçlarının Türkiye’ye ABD tarafından Marshall Planı kapsamında getirildiğiydi. Çoğu kişi bunu sorgulamadan inansa da uzmanların belirttiği üzere Anadolu’da çam ağaçları 23 milyon yıldır var ve Marshall Planı kapsamında Türkiye’ye kızılçam fidanı gönderilmedi. 

İğne yapraklılar familyasındaki tüm ağaçlar gibi çam ağaçları da oldukça yanıcı. Bunun nedeni içerdiği yağ oranı, bu da çıraların çoğunun çamdan yapılması sonucunu doğuruyor. Ancak ABD’de de yoğunluklu olarak mevcut olan çam ağaçları yangınlardan sonra yaklaşık 10 yıl içinde kendini yenileme özelliğine sahip. Bunun nedeni ise buna göre evrimleşmiş olmaları. 

Aynı zamanda ürettiği oksijen miktarı, havadaki tozu süzme özelliği ve insan sağlığına olan yüzlerce katkısı sebebiyle çam ağaçları tüm insanlar için çok önemli. Bu tarz haberler yapıldıktan sonra çam ağacı dikilmemesi gerektiğiyle ilgili söylemlerde bulunulsa da ekosistemimiz için çok gerekli olan bu ağaçların değerinin bilinmesi ve şehir efsaneleri yüzünden zararlı olduklarına inanılmaması gerekiyor. 

Bu tarz konularda bilgi edinmek için benim de tavsiye üzerine incelediğim teyit.org gerçekten çok faydalı. Zaman zaman çoğumuzun eksik araştırmalarla bu tarz yersiz iddialara inanıp paylaşımlar yapması büyük zararlara yol açabileceği için daha dikkatli araştırmalar üzerine bilimsel konularda konuşmak en doğrusu olacaktır.