Sağlıklı olmak, dengeli ve düzenli bir hayata sahip olmak bizim elimizde. Aynı zamanda her şey bir kere ile başlayan kötü alışkanlıklardan dolayı hayatımızın dengesini alt üst etmekte bizim elimizde. 

Kişinin bedensel, ruhsal, sosyal hayatını olumsuz yönde etkiliyor. Kendi ellerimizle tehdit hale getirdiğimiz bağımlılıklardan bahsetmek istiyorum.

***

Sigara bağımlılığı: Belki de en yaygın ve ulaşılması en kolay olan kötü alışkanlık. Günümüzde sokaktan iki kişiden biri tütün ve tütün çeşitlerini kullanıyor. Tütün kullanımı 13 -14 yaşına inmiş durumda. Dünya genelinde sigara tüketimini kısıtlayan yasa ve engeller olmasına rağmen. Sigara tüketimi sürekli olarak artmaktadır. En kârlı sektörlerinden biri olan tütün endüstrisi gelişmiş ülke girişimcilerinin öncülüğünde her geçen gün daha modern tekniklerle sigara üretimine devam etmektedir. Türkiye sigara tüketiminde en başta gelen ülkelerden biridir. Son on yıl içinde sigara tüketimi % 52 oranında artmıştır. Türk kimliği ve sigara tüketme alışkanlığı adeta özdeşleşerek, sigara geleneksel bir tüketim maddesi haline gelmiştir. Her yıl 750 bin çocuk ve gencin sigaraya başladığını, sigaraya başlamada en önemli etkenin özenti olduğunu, sigaranın çocuklar için bir nevi büyümenin göstergesi olduğu, sigaranın çocukların örnek aldığı, erişkinlerin de davranışları içinde en kolay başaracağı bir aksiyon haline getirebildiği için çocuklara çekici geldiğini ortaya koymuştur.

***

Teknoloji bağımlılığı: Son dönemle birlikte özellikle pandemi ile evlerde vakit geçirmeye başladığımızdan itibaren olumsuz yönden etkileyen bir diğer bağımlılık teknoloji oldu. Bunun farkındalığında olmasak ta günümüzün büyük bir çoğunluğunu televizyon cep telefonları ve bilgisayar karşısında geçiriyoruz.  Bu da zamanla gözlerimiz, beynimizi ve zihinsel olarak da psikolojimizi oldukça olumsuz ölçüde etkiliyor. Günde ortalama 8-10 saatimiz teknolojik cihazlarla birlikte vakit harcayarak geçiyor ve bu da zamanla vücudumuzda kalıcı hasarlar bırakıyor. Hayatın vazgeçilmez bir parçası olan internet hemen her yaştan insanın hayatında yer almaktadır. Doğru kullanılması halinde hayatı oldukça kolaylaştırması söz konusu iken doğru bir çerçeve içerisinde kullanılmadığı takdirde bağımlılık olabilecek bir risk barındırmaktadır. Boş zamanlarında yapacak çok fazla etkinlik olmayan, aktif bir sosyal çevreye sahip olmayan veya herhangi bir sebeple bir şeyler yapmak ya da insanlarla gerçek ilişki kurmak istemeyen insanlar can sıkıntısından kurtulmak için genellikle en ucuz, en kolay ulaşılabilir, en fazla alternatifli olarak teknoloji araçlarını bulurlar. Dolayısıyla ne zaman boş kalsalar ve canları sıkılsa çok fazla alternatif bakmadan teknoloji araçlarını kullanırlar. Bir diğer amaca dönük kullanım olan problemlerden kaçmakta ise kişi hayatında işinden, okulundan ve çözemediği problemlerinden kaçmak için bir süreliğine unutmak için bile olsa da teknoloji araçlarını kullanımına yönelir. Teknoloji çağında yaşadığımıza göre gençler elbette kullanacaklar ama ne amaçla kullandıkları hayatlarının ne kadarını işgal ettikleri önemli olan. Onları uzak tutamayacağımıza göre nasıl kullanılması gerektiğini anne ve babalara büyük bir görev düşüyor güvenli kullanım, her şeyden önemlisi bilinçli kullanım.

Teknolojinin kullanımında ilk adım ne amaçla kullanıldığıdır. Gün içerisinde sınırlandırılmalı, sorumluluğun farkında olmalı, olmalıdır.