Dolar $
32.29
%0.04 0.01
Euro €
35
%-0.4 -0.14
Sterlin £
40.84
%-0.32 -0.13
Çeyrek Altın
4048.07
%0.6 23.76
SON DAKİKA

Çocukları korumak için ne bekliyoruz?

Son zamanlarda Jeffrey Epstein dosyasına ilişkin 1999 depremine ilişkin iddialar, kıyıya vuran cesetlerin çocuk cesetleri olduğuna dair iddialar ve 6 Şubat depreminin ardından kaybolan çocuklara ilişkin iddialar çok sık konuşuluyor ancak maalesef bu konulara ilişkin düzgün bir açıklama yapılmıyor. Ortadaki iddialar hem mide bulandırıcı hem de insanı dehşete düşüren nitelikte… Aynı zamanda bu iddiaların bir kısmı bile doğruysa çocuklarımızı korumakla ilgili önemli bir sıkıntımız olduğu da ortada.

Ayrıca bazı sözde din görevlileri de çocuk yaşta evlenmenin normal ve kabul edilebilir olduğuna dair açıklamalarda bulunuyor ve zaten çocukları korumakta sıkıntı yaşanan bir toplumda daha da büyük sıkıntılara yol açabileceği maalesef görülmüyor, daha doğrusu görülmek istenmiyor. 

Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesine göre çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Bu kanun maddesi bile mahkemelerde maalesef olması gerektiği uygulanmıyorken, sosyal medya aracılığıyla pedofiliyi normalleştirmeye çalışanlara da herhangi bir yaptırım uygulanmıyor. 

Hal böyle olunca da İfade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gereken hususların bu kapsamda değerlendirilmediği ülkemizde bu konu mu özgürlük kapsamında değerlendiriliyor diye bir soru geliyor akıllara. İfade özgürlüğünün belirli sınırları olduğu ve mahkemelerde bu sınır çizilirken düzgün bir ayrım yapılmadığı maalesef ortada. Bu sınırı maalesef bireysel konularda dikkate alanlar kollektif konularda aynı hassasiyeti göstermiyor. Çocukların cinsel obje olarak gösterilmesi ve çocuk yaşta evliliğin normal olarak nitelendirilmesi halinde çocuk kayıpları, Epstein tarzı tarikatvari yapıların kaçırdığı çocuk haberleri giderek artar ancak bu durumun ciddiyeti neden görülmek istenmiyor akıl alır gibi değil.

Aslında ülkemizde yaşanan sorunların önemli bir bölümü insanların empati eksikliğinden kaynaklanıyor ve bu konu da bunlardan biri. Bu tarz olaylar kendi çocuklarının başına gelse dünyayı yakacak insanlar söz konusu başkalarının çocukları olunca aynı hassasiyeti göstermekten uzak kalıyor. Tok açın halinden anlamıyor, refahı yüksek olanlar herkes öyle sanıyor… Bu örnekler artırılabilir ancak gerçekten en azından çocuklar konusunda biraz empati yeteneğimizi geliştirsek de bu tarz sapıkça yaklaşımlara gereken tepkileri gösterebilsek. 

Çocuklarımızın çocukluklarını yaşayabildiği ve çocukluklarını yaşarken ailelerin de endişe duymadığı bir toplum olabilirsek o zaman bir şeyleri başarmışız demektir.