“Yapamazsın, edemezsin bizim için bir hayal” bu söylemleri hatırlayanınız eminim vardır.

Hatta paramız olmasına karşın silah, mühimmat almak için sayısız diplomatik girişimlerde bulunduğumuz yerden, kim derdi ki silah ihracatı yapan bir ülke konumuna yükselmek… 

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) diyor.

Enstitü küresel silah ticaretine dair çarpıcı raporunu yayımladı.

Rapordaki Türkiye detayı ise dikkat çekici…

Pandemiden sonra dünya belirsizliğe doğru yol almaya başladı.

Rusya, Ukrayna savaşı…

Kara kıta Afrika’daki çatılmalar ve hatta darbeler silsilesi…

İsrail’in Gazze ve Lübnan’ı işgal hareketi…

Bakıldığı son 4 yılda ciddi savaş potansiyeli yaşanmaya devam ediyor.

SIPRI silah ihracatı raporunun detayına şöyle bir göz atalım

Raporda, Türkiye, 2020-2024 döneminde küresel silah ihracatındaki payını yüzde 1,7'ye çıkardı. 

Söz konusu oran, 2015-2019 döneminde yüzde 0,8 seviyesindeymiş. Netice itibari ile aynı periyotta Türkiye'nin silah ihracatı yüzde 103 büyüme gösterdi.

Türkiye, bu performansla dünyanın en büyük 11'inci silah ihracatçısı oldu.

Rapor bununla da sınırlı değil tabi ki…

Yerli silah sanayinin büyümesine paralel olarak Türkiye'nin yurt dışından silah tedariki de azaldı.

2020’den bu yana Türkiye, küresel silah ithalatındaki payını yüzde 1,1'e düşürdü. Bir önceki dört yıllık dönemde bu oran yüzde 1,7 idi. Böylelikle Türkiye'nin silah ithalatı yüzde 33 azalmış oldu.

Savunma sanayi alanında yapılan her icat, bu ülkenin katma değerine katkıda bulunuyor. Bizler bu tür başarıyı teşvik etmeliyiz değil mi? Bazı kesimler gibi baltalayarak kendi ayağımıza kurşun sıkmanın bir manası yok.

O zaman bu azim kararlılık ve başarı ülkesini seven herkes gibi ayakta bir alkıştan çok daha fazlasını hak ediyor.