SON DAKİKA

İklim krizi ile mücadelenin maliyeti 276 milyar dolar

Merve Suçeken 21 Kas 2024

Azerbaycan'ın başkenti Bakü geçtiğimiz hafta küresel tehdit haline gelen önemli bir konferansa ev sahipliği yaptı.

2024 Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı... 

Diğer adı COP 29...

Kimine göre komplo olan kimilerine göre gerçek bir tehdit algısı oluşturan küresel ısınma ile mücadele gündeme bir kez daha geldi. 

Hatta tam da küresel ısınmayla mücadeleye yönelik karşıtlığı ile bilinen ABD'nin yeni seçilen Donald Trump'ın kazanmasının ardından... 

2024 yılında yeni sıcaklık rekorları kırıldı

Buzullar ve buz tabakaları endişe verici bir hızla eridi. 

Biyolojik denge bozuldu,  

Durum böyle olunca ekosistem ve küresel ekonomiyi tehdit eder hale geldi. 

Azerbaycan'daki COP29'da sunulan son Kriyosferin Durumu raporuna dikkat çekmek istiyorum. 

Zira milyonları tehlikeye atan buzul taşkınlarından kıyı şehirlerini tehdit eden yükselen deniz seviyelerine kadar yaygın etkiler konusunda çok ciddi uyarılar var. 

Bu yıl buzulların durumunun ele alındığı raporda dünya genelindeki bilhassa Asya ve Amerika kıtalarında milyonlarca kişi sellerin tehdidi altında... 

Bu yıl Himalayalar'daki kar yığınları tarihin en düşük seviyelerine ulaştı. Kuzey Kutbu ve Antarktika ise daha önce benzeri görülmemiş değişikliklerle yaşandı. 

Buna benzer olaylar kıtanın akıbetini de belirsizliğe itiyor.

Raporda ayrıca eriyen buzullar, COP29'un ev sahibi şehri Bakü'yü besleyen ve Asya'da iki milyar insana su sağlayan nehirler gibi hayati su kaynaklarını da tükettiği belirtildi. 

Ayrıca küresel ölçekteki buz kaybı ısınmayı hızlandıran bir geri besleme döngüsünün parçası oluyor. 

Bir diğer ifade ile buzullar çekildikçe, daha fazla güneş ısısı emen daha koyu yüzeyler ortaya çıkıyor. 

Netice itibariyle bu da erimeyi hızlandırıyor. 

Böylece durum ağırlaşıyor.  Nedeni ise atmosferdeki karbonun iki katını içeren permafrostun çözülmesi de sera gazlarını serbest bırakarak iklim krizini daha da kötüleştiriyor. 

İklim krizine ilişkin her yıl daha da artan kanıtlara rağmen fosil yakıt emisyonları aralıksız devam ediyor.

Elbette bu durum küresel ölçekte büyük endişelere yol açıyor. 

ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump’ın Paris Anlaşması'ndan çıkma ve petrol sondaj çalışmalarını artırma yönündeki açıklamaları, çevre savunucuları ve bilim insanları arasında büyük bir tepkiye neden oldu. 

Şimdi ise akıllardaki tek soru Trump küresel ölçekte krize neden olan iklim krizi ile mücadeleyi destekleyecek mi? 

Trump'ın birinci başkanlık dönemindeki 

İklim krizine yönelik karşıt tutumu devam ederse dünyanın küresel iklim hedeflerine ulaşması daha zor hale gelebilir. 

Tabii ki zaman her şeyin ilacı bekleyip göreceğiz ancak bir başka dikkat çekici durum da COP29’da sunulan rapordaki ayrıntı...

Eriyen buzulların altyapıya verdiği zarar ve yükselen deniz seviyesinin maliyeti şaşırttı. 

İklim krizine yönelik eylemsizliğin devam etmesi durumunda maliyet tam tamına 276 milyar dolar...

Küresel ekonomi bunu kaldırabilir mi? Varın siz düşünün...