Ev kiraları maaşları geçti...
Bu haftaki yazımda günümüzün kangren sorunu haline gelen ev kiraları konusuna değineceğim.
Gerekirse bu konuya tekrar tekrar değineceğim zira deyimi yerindeyse toplumun kanayan yarası haline geldi.
Durum öyle hal aldı ki, ev sahibi kiracısını öldürdü veya kiracı ev sahibini öldürdü şeklinde bu günlerde birçok haberle karşılaşır olduk. Haberlerde görüldüğü üzere bu konuda artık kan dökülür oldu dolayısıyla yetkililerin artık bu kira sorununa dur demesi elzemdir.
Kirasının 4 katı zam yapmak isteyen ev sahiplerini bile duydum. Arkadaşım yanımda kendi ev sahibiyle konuştu adama "%25 kuralı var seni adli birimlere bildireceğim" dediğinde ev sahibi "git dilediğin yere söyle" deyip tehditler savurdu. %25 kuralı getirmek yeterli değil mahkeme süreci uzadığından kimi vatandaş uğraşmak istemiyor olabilir. Burada devletin doğrudan hamleler uygulaması en doğrusudur. Bazı ülkelerde enflasyon oranının üzerinde bazı ülkelerde ise %30 zam sınır kuralı vardır ve gözlemlediğim kadarıyla sistemleri gayet de başarılı şekilde işliyor. Hatta bazı ülkelerde kiraları puana göre sınırlayan ülkeler de var. Bence de fiyat biçmek için puanlama sistemine geçilmeli ve zam oranları belirli bir rakamı aşmayacak şekilde olmalı.
Vatandaş artık avazı çıktığı kadar isyan ediyor sesleri duyulmalı. Birçok vatandaş deyimi yerindeyse bıçak kemiğe dayandı diyorlar. Özellikle emekli ve evine tek maaş giren işçi kesimin hali içler acısıdır. Aldıkları maaş ortada, kiraları nasıl ödesinler?
Memurların maaşları çok dillendirilmişti fakat görüldüğü üzere ev kiraları memur maaşlarını da geçti. Yani mesele maaşa zam değil, enflasyonu düşürecek adımlar atmaktır. Alım gücünün fazlalığı mı maaşlara zam mı derseniz illa ki herkesin vereceği cevap alım gücünün artmasına yönelik olacaktır. Dolayısıyla da yetkililerin öncellikli olarak enflasyonla topyekûn mücadele etmesi en doğru olandır.
Özellikle de büyükşehirlerde geçim sorunu çok vahim durumlara ulaştı; üstte dediğim puanlama sisteminin yanında bir ara yetkililer tarafından sıklıkla vurgulanan bölgesel geçim endeksi bir an önce gelmelidir.
Çok özür diliyorum ahır gibi evler bile şu an çok saçma rakamlardan kiraya veriliyor. Üstüne ev taşıma, depozito, emlak parası vb derken gözden maaşa oranla korkunç rakamlar gözden çıkarmak zorunda kalınıyor. Üstüne ocak ayında yapılacak zamlarla durum daha vahim boyutlara ulaşabilir.
Bu sıralar birçok arkadaşım İstanbul'u terk etti, çünkü cidden özellikle büyükşehirlerde yaşamak çok zor hale geldi.
Devlet yetkililerinin bir an önce çözüm bulması önem arz ediyor çünkü vatandaşta dayanacak güç kalmadı.
Göçmenler için de özellikle büyük şehirlerde olmak üzere acilen çözüm bulunması gerektiğini düşünüyorum zira göçmenlerin birçoğu çalışan kalabalık aile ya da toplu arkadaş grubu oldukları için kiraları ödeme konusunda sorun yaşadıklarını sanmıyorum. Hiçbir şey yapılamayacaksa bile en azından yüzölçümü olarak büyük olan illerimizde ovaya kurulacak prefabrik kentlerde barındırılmasını dilerdim. Şehir merkezine gidenlerin not edilip izin aldıkları kadar dışarı çıkabilmelerini önerirdim. Hayatımıza o kadar girdiler ki bazı ev sahipleri yerlilerden ziyade göçmeleri tercih ediyor.