Dolar $
32.28
%0.01 0
Euro €
34.97
%0.35 0.12
Sterlin £
40.7
%0.25 0.1
Çeyrek Altın
3981.46
%0.58 22.5
SON DAKİKA

Fahiş yemeğe boykot

Amaç üzüm yemek mi bağcıyı dövmek mi? Geçen hafta sonu yapılan fahiş yemeğe boykot çağrısı kısmen bazı işyerlerini boşaltsa da sonuçta fiyatlarda bir değişime yol açmamış görünüyor.

Şu yaşıma kadar kahveci olmadım. Türk kahvesi içerim zaman zaman. Daha çok çaycıyım denebilir. Filtre kahveyi ise son birkaç yıldır tüketiyorum. O da sık değil yani eve filtre kahve makinesi alacak kadar tiryakisi değilim onu söyleyeyim. Bu sebeple kafelerde zaman zaman tükettiğim kahve fiyatındaki artışı görünce kahvecileri boykot etmeye kalksam yeridir. O fiyatlar ne öyle! Ancak burada tüketim miktarımı söylemesem iyi olur. Arada sırada bir içtiğime göre şikayetçi olmam gereksiz bulunabilir laf aramızda. Oysa işin yemek boyutu başka. Onu yazacağım ancak baştan söyleyeyim fahiş fiyatlı işletmeler olsa da sorun restoranlarda değil sorun git gide ağırlaşan ekonomik gidişatta.

Elbette artan maliyetleri gıda fiyatlarını vesaire bahane ederek yemeğe astronomik rakamlar isteyen işletmeler var. O halde oralara gitmemek gibi bir seçeneğiniz var. Ancak geneli konuşacaksak o başka. Burada bir işçinin işyerine bugünkü maliyeti vergilerle birlikte şöyle filan diye bir sürü rakamı alt alta sıralamayacağım. Bunları biraz da olsa bildiğinizi varsayıyorum. Bilmiyorsanız da internette yapacağınız kısa bir aramayla rakamlara ulaşabilirsiniz. Gıda fiyatlarındaki artış ise ortada. O halde dışarda yemek zorunda değilseniz boykota lüzum yok yemeyin zaten. Asıl çalışanlar için durum vahim. Onlar da bu koşullarda öğünlerini evden taşıyacaklar işyerlerine. Öyle görünüyor. 

Bu arada ben de arada sırada severek yediğim bir pizzaya ödediğim rakamdan memnun muyum? Değilim! Dışarda ailecek yemek yemenin keyfi kaçtı mı? Çoktan! Ancak marketten aldığım yağın, kasaptan aldığım etin, tavuğun fiyatından daha çok şikayetçiyim. O sebeple yazının başında üzüm mü yemek niyetindeyiz bağcıyı mı dövmek diye sordum. Peki burada bağcı kim? Restoran sahipleri mi? Haldeki esnafı ya da pazarcıları, marketleri, elektrik dağıtım şirketlerini, su için belediyeleri hatta doğalgaz için Rusya’yı da boykot edebiliriz. Maksat artan pahalılığın azalması ve zamanla fiyatların normale gelmesi ise o halde boykot bu haliyle işletmelerin birkaç günlük zararından öteye gitmeyecektir. Yine de bu çağrının en azından insanların birlikte hareket edebilme gücünü göstermesi bakımından faydalı olduğunu düşünüyorum. 

Esas olan dışarıda yiyemediğimiz yemek değil evde pişiremediğimizdir. Çalışanların yaklaşık yüzde 50'ye yakınının asgari ücretle geçindiği sosyal yardımlarla desteklenen hanelerin azımsanamayacak bir raddeye ulaştığı ülkemizde sorunun kaynağından çözülmesi adına neler yapılıyor ona bakmak lazım. İktidar partisinin gidişata yönelik eylemleri üzerinde vatandaş olarak daha sorgulayıcı olmak fahiş yemeğin boykotundan daha önemli kanımca. Sevdiğim pizzanın fiyatı biraz düşse fena mı olur? Şahane olur. Ama daha iyisi evdeki dolabın nasıl dolacağını düşünmemektir.