Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA
Son Yazıları

"Yüksek kazanç… En yüksek kazanç!"

27 Haz 2021

Önceki yazımızda; ticarette takas sistemi, paranın kullanılmaya başlanması, sikke, banknot, plastik para, elektronik havale sistemleri...

Derken sanal paranın iddialı çıkışı ele alınmıştı.

Ülkelerin sanal para yaklaşımlarına gelince... Özellikle sistemdeki belirsizlikler, kayıt dışılık ve doğabilecek vergi kaybı,  mali suçlarla mücadelede yaşanacak zorluklar gibi nedenlerle Fransa, Almanya, Hindistan, Çin ve Türkiye gibi bir çok ülke tarafından sanal paranın engellenmesi, mümkün mertebe uzak durulması veya dikkatli olunması babından açıklamalar yapılmaktadır.

Bununla birlikte, ABD, Birleşik Krallıklar, Avustralya, İsveç, Kanada, Belçika gibi bir kısım ülkeler ise, finans sektöründe yeni bir alternatif oluşturabileceği yaklaşımıyla, gelişmeleri olumlu karşıladıklarını belirtmektedir.

Dünya Ekonomik Forumu (World Economic Forum) tarafından yapılan araştırmaya göre, tüm uyarılara rağmen, dünyanın en büyük 74 ekonomisi içerisinde, nüfusa oranla en çok kripto para kullanan ülke vatandaşları sıralamasında;  Nijeryalılar yüzde 33 ile ilk sırada yer alırken, Vietnam vatandaşları yüzde 21 ile ikinci, Filipinler yüzde 20 ile 3’ncü sırada, Türkiye ise yüzde 16 ile dünyada 4’ncü sırada yer alıyor.

Negatif faiz uygulaması yapan Avrupa ülkelerinin, daha yüksek getiri için Türkiye’ye yöneldiği bu dönemde, yetkililerin tüm uyarılarına rağmen Türkiye’nin sanal para alanında Avrupa ülkeleri arasında ilk sırayı elinde tutuyor olması oldukça manidar bir durum.

Yerel ölçekte sanal para girişimleri yönüyle de, küresel ölçekte Bitcoin, Dogecoin gibi isimlerle bir kaç çeşit olarak arz-ı endam eden ve daha ziyadesiyle varlıklı insanlara hitap eden sanal paralar, bir anda birçok kesimin dikkatini cezbetmiş; uluslararası sanal paranın pahalılığı, ilgililerin alan bilgisi azlığı gibi etkenler, kişilerin çok daha fazla kazanma  merakı ile buluşunca, ortaya çıkan talebi karşılamak üzere yerel ölçekli sanal para üreticileri girişimlerine hız vermişlerdir.

Bu yerel oluşumların ne ürettikleri tam olarak bilinmemekle birlikte, en iyi ihtimalle katılımcılardan alınan paraların, Bitcoin veya benzeri platformlarda kripto para alma şeklinde değerlendirildiği öngörülmektedir.

Kötü ihtimal ise, sanal para üretme veya diğer sanal paralarda değerlendirme vaadiyle piyasadan çekilen para miktarı maksimum düzeye geldiğinde, Thodex ve diğer örneklerde olduğu gibi, organizatörlerin “Borçlarımın arkasındayım” diyerek,  sessiz sedasız, ulaşılamaz diyarlara göç eylemesidir. Bu süreçte katılımcılar ise, gerçekler ortaya çıkana kadar, yerelden havale ettiği parayı, genel kripto para seyrine göre kendince değerlendirerek, hayali gelir artışının tadını çıkarmaktadır. Sonrası malum….

İşte böylesine yüksek kazanca ulaşma arzusu farklı bir rüzgâr oluşturur ve bir çılgınlık furyası başlar...  Ben güvendim dostum... Ben daha çok güvendim arkadaş... Önceki ay yatırdım,  şimdi iki katına çıktı... Sen bir de benim kazancımı bilsen... Dostum vergi yok harç yok, hesap verme yok... Kısaca, bir yatırıp birkaç mislini alıyoruz.

Kazanç, yüksek kazanç, en yüksek kazanç…

İşin ahlaki boyutu bir tarafa, mantık yönüyle düşünmek icap eder ki, her emtianın, sermayenin, işgücünün mevcut döngü içinde bir maliyeti ya da gelir miktarı vardır. Birileri için normalin dışında bir kazanç varsa, bu durum diğer birilerinin zarar etmesine ve hatta batmasına sebebiyet verecektir.

“Risk aldık, yatırım yaptık, çok para kazandık...  O zaman ölçüsüz kazanca hücum... Sonra, bir flash haber...  Sanal parayı kimse durduramıyor veya sanal para bir ayda ikiye katladı.. Sanal paraya servet yatıran ünlü iş insanları, ticaretlerini sanal para ile de yapabileceklerini açıkladılar...” türünden haberler ve piyasayı daha da coşturmalar...

Sonra küçük çaplı yerel sanal paracılar... Özellikle toplumda hitap ettikleri kesime göre, ekran yüzleri bulmalar, lüks yaşama dair kısa filmler,  reklamlar, “Zengin olmak sizin de hakkınız” babından sloganlar ve sanal paranın jet hızıyla yükselişi...

İşte “Sanal para, her türlü belirsizliğe rağmen nasıl bir anda bu kadar gelişim göstermiş olabilir” sorusunun cevabı bu psikolojide gizlidir.

Bu gidişat bizlere bir zamanların, Hollanda Lale Çılgınlığı’nı,  Offshore bankacılığını, saadet zincirlerini veya yatırımdan uzak sermaye holdinglerini anımsatmaktadır.

Haftaya, bir grup insanın başlattığı sanal para girişiminin tüm dünyayı etkisi altına nasıl almış olabileceğini açıklamaya çalışacağım.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları