Martin Heidegger felsefede varoluşçuluk akımının en önemli figür filozoflarından biri olup hayatı tartışmalarla doludur. Ancak bugün, Heidegger'in en önemli eseri Varlık ve Zaman kitabını yazarken aslında dünyaya ne anlatmak istediğini merak ediyorum. Bu nedenle bir zaman yolculu yapıp kulübesinde kendisiyle bu önemli konuyu konuşmam gerekiyor… Ancak öncelikle Heidegger'i biraz tanımamız gerekiyor sanırım.
Suriye ve Afganistan'dan gelen göçmenler sanırım son zamanlardaki en ciddi sorunlarımızdan biri olarak vatandaşlarımızı düşündürüyor.
Deprem , dünyanın insanları cezalandırmak için kullandığı bir yöntem midir?
Bu hafta , Celal Şengör'ün başlattığı bir tartışmayı derinleştirerek aslında bitmeyen ve sürekli farklı şehirlerde , ülkelerde artarak devam eden yangınlar , gezegenimizi Venüs'e mi dönüştürecek , irdelemek istedim .
Bu gün farklı bir açıdan yorumlamak istediğim yakarak yok etmenin felsefesini, karşılaştığımız büyük felakete bir kök sebep arayışı olarak değerlendirebilirsiniz.
Immanuel Kant 1724 tarihinde doğmuş, Alman felsefesinin kurucu isimlerinden biri olmuş ve felsefe tarihinin kendisinden sonraki dönemini belirleyici olarak etkilemiştir. Eleştirel felsefenin babası olarak kabul edilir.
IKIGAI için yaşlanırken genç kalma felsefesi de diyebiliriz aslında. Kabaca 'hep meşgul kalarak mutlu olma" olarak çevrilen bu Japonca kavram logoterapiye benzese de onun bir adım ötesindedir.
Einstein'a konferanslarda öğrencilerin sıklıkla sorduğu soru: Tanrı'ya inanıyor musun, olmasına rağmen o her seferinde aynı cevabı vermiştir. 'Spinozanın Tanrısına inanıyorum…'