Dolar $
32.42
%-0.32 -0.1
Euro €
34.96
%-0.34 -0.12
Sterlin £
40.51
%-0.75 -0.3
Çeyrek Altın
4092.28
%0.61 24.65
SON DAKİKA

Türkiye için ne yapmalı?

Kıymetli meslektaşım, Prof. Dr. Ahmet Ercan'ın katkılarıyla 32 aydın ve akademisyenin kendi bakış açılarından cevaplamaya çalıştıkları 'Türkiye için ne yapmalı?' genel olarak hükümete muhalif görüşlerin ağırlıkta olduğu ancak önemli fikirlerin gündeme getirildiği farklı bir kitap.

Buradan hareketle aslında bu soruyu 7’den 77’ye hepimiz kendimize sormalıyız bence. Çünkü iyileşmede sihirli bir değnek yoktur. Herkes kendi karesinde kendi kapısının önünü içtenlikle süpürürse biz o sokağa girdiğimizde farkı hep beraber hissedebiliriz. 

Bir ürünü bir araya getiren her bir parça ve işçilik ücreti toplamda o ürünün maliyetini oluşturur ve sonra o ürünü bir araya getiren firma yaptığı bu işlem için bir kâr ilave eder. Bu hepimizin bildiği en basit açıklanabilecek fiyat oluşumu mekanizmasıdır.

O zaman şöyle düşünelim en çok tüketilen ürünleri meydana getiren tüm parçaların fiyatı artarsa doğal olarak sizin de işçilik ücretiniz artmalıdır. Eğer artmıyorsa o zaman insanlar hayatlarına eskisi gibi devam edemezler…

Geçenlerde buna benzer bir açıklamayı sanırım bir sendika başkanı şöyle özetledi eğer enflasyon oranında zam yaparsanız gerçekte yaptığınız zam oranı aslında % 0’dır . 

Böyle zamanlarda nedense aklıma, Thomas More’un efsane kitabı Ütopya’da kurguladığı ada geliyor.

Böyle bir ada düşünelim, kimseye yetmeyecek düşük bir maaşla insanların sürekli şikayet ettiği verimlilik oranının sıfıra yaklaştığı, bireysel mutluluk ve devlet yapısına olan güvenin sürekli sorgulandığı saçma sapan bir dönemde, bir anda halkın beklediği tüm oranları çöpe atarak en altta ezilen çoğunluğu ayağa kaldıracak bir seviyede zam yapılsa!

Örneğin; en düşük emekli aylığı ve asgari ücretin 5000 TL olduğunu düşünelim…

Böyle bir yük devleti ve KOBİ’leri batırır mı?

Yoksa, herkesin kendisini kısıtlamadan harcama yapabilmesi piyasaya ciddi anlamda paranın aktarılmasına olanak mı verir?

Devlet maaş politikası ile vatandaşını rahatlatıp vergi oranlarını düşürerek özel sektörde bulunan firmaları rahatlatabilse acaba toplanabilen vergilerde, genel toplamda eskisinden daha iyi bir gelir elde edebilir mi?

Şöyle düşünelim, ay sonunu zor getiriyorsunuz ama karşınızda size hem az para veren hem de  verdiği parayı hemen geri isteyen bir mekanizma var maaşla da çalışsanız işverende olsanız bu parayı gönüllü olarak vermek istemezsiniz.

Devlet şuan toplam mükelleflerin ancak %2’sini denetleyebiliyor. Kısaca ülkemizde maalesef vergi toplanamıyor bu nedenle toplanamadıkça oranlar artıyor. Matrah artırımı ve yapılandırma gibi olanaklar sunularak sürekli devlet vatandaşa şunu söylüyor. Gel seni affedeyim eğer belli bir oranda parayı bana vermeyi kabul edersen yaptığın uygunsuzlukları görmezden gelirim.  

İktisatta nakit inek denilen bir kavram vardır. İşletmeler sürekli süt veren ineklere benzetilir. Eğer siz bu ineği öldürürseniz sonrasında vergi toplayacak bir işletmede bulamazsınız. Bu gün çok büyük firmalar devlete para vermemek için çok profesyonel yeminli mali müşavirlerle çalışıp kanunlardaki tüm açıkları kullanarak devlete ancak kendi istedikleri oranda vergi öderler ve devlet denetlese de bu firmalardan bir şey alamaz geriye sadece gariban orta ölçekli KOBİ’ler kalıyor maalesef.

Ülkemizde ekilebilecek verimli topraklarda, hayvancılıkta ve balıkçılıkta değerlendirilmesi gereken ciddi boşluklar var. Bana göre devlet bu alanlarda yatırım ve teşvikleri arttırarak insanların maaşla büyükşehirlerde yaşamaya çalışma fikrini kırmalıdır. Ancak o zaman nüfusta dengeli bir dağılım olabilir. O zaman temel gıda ürünlerinde oluşacak arz fazlalığı fiyatları düşürebilir ve işsizlik kabul edilebilir seviyelere doğru gerileyebilir. Örneğin ülkemizin, ziraat mühendislerine neden ihtiyacı yoktur? Şu an tarım politikalarımızda neden üretmek yerine dışarıdan ithal etmek tercih edilmektedir? Veteriner hekimler, hayvancılığın gelişmesinde nasıl değerlendirilebilir ? Su ürünleri mühendisleri neden balıkçılığın gelişmesinde kullanılmamaktadır? Ülkemizdeki doğal kaynakların bulunması ve çıkarılmasında yerbilimcilerden neden yeterince faydalanılmamaktadır?

Belki bu soruları içtenlikle cevaplayabilirsek ve cevapların gereğini yapacak kararlılığı gösterebilirsek, ülkemizin iyileşme süreci 7’den 77’ye herkese sirayet edebilir...