Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA
Son Yazıları

Yaz aylarında artan tüketimin nedeni: Bastırılmış tüketim arzusu

03 Aðu 2021

Yaz aylarında daha fazla tükettiğimiz hepimizin malumu. Bu durumu uzun süredir tüketicilerde gözlemliyoruz. Zaten uzun dönemdir; tüketimin bir araç olmaktan çıktığını, modern insanın (!) yeni yaşam biçimi olduğunu ve bireyin, tüketim eyleminin sıklığıyla toplumda yer edineceğine yürekten inandığını söylüyorum. Yaz ayları bahsettiğim bu etkenlerle birleşince bastırılmış tüketim arzusu serbest kalıyor.

Hani sıklıkla kullandığımız bir tabir var ya; bastırılmış duygu, işte bu tabirin tüketim açısından vücut bulmuş hali ise bastırılmış tüketim arzusu. Aslında bastırılmış talep de denilebilir. Ancak talep daha genel bir kelime, tüketim ise talebin hangi yönde olduğunu gösteriyor.

Yaz aylarında artan klima, su, dondurma satışları, tatile çıkma, serin yerlere gitme, dışarıda yemek yeme vs. bunlarla ilgilenmiyorum. Bunlar zaten ma'lûmun i'lâmı.

Fakat bu cümleden sonra şunu söylemekte fayda var; yaz aylarındaki tüketim ekseriyetle hizmet sektöründe artar ve bu bütün ülkeleri kapsar. 

Laf lafı açar derler ya, yukarıdaki cümleden sonra da şunu söylemek iktiza ediyor; yaz aylarında satış arttırıcı en güzel çalışma hizmet türlerini arttırmak, çünkü yaz aylarında fizyolojik ihtiyaçların daha belirgin olduğu düşünülse de, ruhsal ya da sosyal ihtiyaçların karşılanması tüketicilerin daha bir merkezinde. Dolayısıyla yaz aylarında müşteri tatmini hizmette oluşur. 

Şimdi yazımıza konu olan bastırılmış tüketim arzusuna gelelim. Tüketim arzusu hemen hemen her insanda görülür, görülmesi de normaldir zira tüketim en temel anlamıyla; canlı hayatının devam etmesi için yerine getirilmesi gereken mutlak eylemdir. 

Yani insanın fıtratıdır. Ancak arzuların yön verdiği tüketici yaşamında, tüketicinin tüketim arzusu hiç bitmez, aksine artarak devam eder. Küreselleşme, sosyal medya, deneyim kazanma gibi önemli faktörler tüketim arzusunu tetikler.

Hal böyle olunca tüketici sembolik fayda ile gelen duygusal tatmin için sürekli tüketim eyleminde olur ya da tüketici asıl konumuz olan tüketimi gerçekleştiremediği için veya başka bir ifade ile satın alamadığı için (çeşitli nedenlere bağlı kalarak) tüketicide gerilim ve bastırılmış duygusal tüketim arzusu birikimi ortaya çıkar.

Kış ayları ve pandemi nedeni ile kısıtlanmış sosyal hayat, tüketicilerde kasıtlı ya da kasıtsız tasarrufu ve biriken sosyalleşme ihtiyacını arttırıyor. Oluşan bu ekonomik ve sosyal birikim tüketim ile dışa vuruyor ve en müsait takvim ise yaz ayları oluyor. Çünkü harcama isteği insanda önemli bir güdü. Bunun tüketim içerisinde bulunarak dışa vurulması gerekiyor. 

Aslında yaz aylarında orta çıkan harcama eğilimi; eğlenmek, kendini iyi hissetmek gibi sosyal ve ruhsal uzantıların kaynağı değil belirli bir süre zorunlu olarak bastırılan tüketim arzusunun birer tezahürdür.

Her ne kadar yaz aylarındaki oluşan dürtülerin ve tüketiciyi harekete geçiren ya da satın almaya yönlendiren uyarıcı unsurların sayısı ve etkin gücü artıyor olsa da özünde bastırılmış ve birikmiş tüketim arzusu yatıyor. 

Kış ve pandemi tüketime tabi ki engel değil, online satışlardaki artış ve harcama miktarları bunu gösteriyor. Ancak yukarıda da bahsettiğim gibi tüketicinin tatmine ulaşacağı nokta metaya sahip olmak değil, bir duyguya ya da sembolik bir değere sahip olmak. Bu nedenden dolayıdır ki; tüketici hizmet sunan unsurlarda tatmini arıyor ve tüketim arzusunu bu alanda gerçekleştiriyor.

Yaz ayı demek hadi dışarı çıkalım para harcayalım, alalım, mutlu olalım işi değil. Arkasında görünmeyen daha güçlü nedenler var, tüketim olgusunu kullanarak insanları hem bireysel hem de toplumsal açıdan inceleyebilirsiniz, bu haftaki yazım bunlardan sadece biri…   

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları