Dolar $
32.44
%-0.23 -0.07
Euro €
34.8
%-0.52 -0.18
Sterlin £
40.62
%-0.44 -0.18
Çeyrek Altın
4003.04
%0.27 10.7
SON DAKİKA
Son Yazıları

Ülke için bürokratın yapamadığını küresel markalar yapar

09 Tem 2021

Brand Finance Türkiye'nin en değerli ve en güçlü markaları raporunu yayınladı. Bu raporun üzerinde uzun analizlerin yapılması gerekiyor. Bunlar, sadece rapora giren ya da giremeyen markaların yöneticilerini değil, belki daha da önemlisi devlet yetkililerini yakından ilgilendiriyor. Küresel markaları lütfen sadece ekonomik kalkınmışlık göstergesi olarak kabul etmeyin. Küresel markalar bir diplomasi aracıdır, ulus marka inşasında geniş bir etki alanı oluşturan ülke değeridir.

Raporun muhatabı çok, gösterdiği yol da, uyandırdığı farkındalık da. Temelde iki önemli paydaş var. İşletmeler ve devlet.

İşletmeler zaten markalarının ne durumda olduğunu gayet iyi biliyor. Ancak marka değerlerinin şirket kanalı ile değil de, bağımsız bir kuruluş tarafından kamuoyu ile paylaşılması işletme için önemli bir marka imajı yaratan unsur olarak değerlendirebilirsiniz. 

Ben raporu salt işletme kısmı ile ele almayacağım. Benim rapordan üzerime düşen kısım, devletin bu konudaki bakışını ortaya koyabilmek hatta politikalar geliştirilmesinin gerekliliğini bir kez daha ifade etmektir.

Küresel marka çıkartmanın ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Önümüzde de çok güzel örnekler var. Benim için küresel markaları ile büyüyen en değerli ülke kesinlikle Güney Kore’dir. Samsung, LG, Hyundai Güney Kore’nin hem ekonomik kalkınmasına hem de yabancı kamuoylarında olumlu yönde ülke markası oluşturmada ciddi faydaları oldu. Kültürlerini bu markalar ile dünyaya yaydılar ve devam ediyorlar.

Şunu da ifade etmek gerekiyor yalnız; Güney Kore, küresel marka çıkartma noktasında bahsi geçen ve diğer makaralara yatırım yaptı, uluslararası pazarlara girmesine yardımcı oldu ve hepsinden önemlisi güvendi.

Bu iş aslında tamamlayıcı bir iş. Çünkü küresel markalar ülkelerinden bağımsız düşünülmüyor. Çünkü devlet yetkilileri küresel markaların uluslararası pazarlardaki varlıklarını diplomatik bir ilişki olarak görüyor. Çünkü küresel markalar devletin bürokratının, diplomatının giremediği ülkelere girebiliyor. Tüketicilerin yani kamuoyunun yani vatandaşın duygularına dokunabiliyor ve daha da önemlisi onlarla ilişki, sağlayabiliyor. Bakın bu ciddi bir güçtür devlet için.

Raporda Türkiye’nin en değerli markası bayrak taşıyıcımız olan Türk Hava Yolları ilk sırada. Uzun yıllardır Türkiye’nin en değerli markası. Gözbebeği. Hatta Türk Hava Yolları, Türkiye’nin ulus markalama sürecine önemli katkılar sağladı, sağlıyor. Benzer şekilde raporda yer alan Arçelik de bunu uyguluyor. İnsanların en özel ve en mahrem alanları olan evlerine girebiliyor. Hem de onların rızasını, onayını alarak. 

Ne kadar rahat bir transfer var değil mi? Marka daha hızlı gönül kazanır ve ne kadar çok gönül kazanırsa ülkenin ülke imajına ve itibarına o denli katkı sağlar. 

Üretilen ürün ya da sunulan hizmet işlevsel bir fayda sağlamakla kalmıyor. Kültürel değerlerin aktarılması noktasında küresel markalar daha geniş bir alanda hareket ediyor. 

Küresel markalara olan ihtiyacımız ve küresel markaların gücüne yönelik tutumumuz aşikâr ancak bunu sadece güçlü bir ekonomik simge olarak görmemek gerekiyor. Belki daha da fazlası Türkiye’nin ulusu marka boyutu ile ilgilendiren bütün faktörlerin üzerinde doğrudan bir etkisi var. 

Küresel markaları kültürel bir elçi olarak görmek ve ekonomiden ayrı olarak düşünerek hareket etmek değerli bir kazanım olacaktır…

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları