Dolar $
32.78
%1.44 0.46
Euro €
35.07
%0.43 0.15
Sterlin £
41.66
%0.21 0.09
Çeyrek Altın
3956.98
%1.46 56.15
SON DAKİKA

İnsanlar neden göz göre göre ölüyor?

Geçtiğimiz hafta Balıkesir'de kurye olarak çalışan üniversite öğrencisi Ata Emre Akman birçok defa bıçaklanarak canice hayattan koparıldı. Bu korkunç cinayeti işleyenin ise kasten yaralama da dâhil olmak üzere 6 farklı suç kaydı olduğu ortaya çıktı.

Geçtiğimiz hafta Balıkesir’de kurye olarak çalışan üniversite öğrencisi Ata Emre Akman birçok defa bıçaklanarak canice hayattan koparıldı. Bu korkunç cinayeti işleyenin ise kasten yaralama da dâhil olmak üzere 6 farklı suç kaydı olduğu ortaya çıktı.

Birkaç ay önce de Oğuz Erge taksicilik yaptığı esnada canice öldürülmüş, cinayeti işleyen caninin de sabıkalı olduğu görülmüştü. Ardı ardına sabıka dosyası kabarık kişilerin işledikleri cinayetleri duyuyor veya hiçbir suçu olmayan insanlara zarar verişlerine şahit oluyoruz ancak her olayın ardından “Bu nasıl olabilir?” diye düşünsek de değişen bir şey olmuyor ve bu olaylar tekrar tekrar yaşanmaya devam ediyor. Gündemde yeni anayasa varken esas önceliğin ceza kanunları olması gerektiği ortada değil mi?

İndirimler, üst sınırlar, alt sınırlar ve daha birçok konuda düzenleme yapılması gerekliliği nasıl görülmüyor? İnsan canı bu kadar değersiz mi? Sokakta zararsız bir şekilde yaşayan canlıların toplatılıp uyutulması için canla başla çalışılırken suç makinası haline gelmiş canilerin aramıza dolaşmasına ve bir sonraki şanssız kurbanına denk gelmesinin beklenmesine nasıl izin verebiliyoruz?

Bu durum nasıl yeni normalimiz haline geldi? Biz buna nasıl göz yumduk ve yummaya devam ediyoruz? Ceza sistemimizin konu cinayet, yaralama vb. gibi suçlara geldiğinde maalesef hiçbir caydırıcılığı kalmamış durumda. Suç işlemeye meyilli olan insanlar ise bu durumu bildikleri için çok rahat bir şekilde diledikleri gibi hareket edip, nasıl olsa kısa bir süre yatar çıkarım mantığıyla hiç çekinmeden hareket ediyorlar ve işin acı yanı maalesef durum tam olarak böyle gelişiyor.

Gencecik canların, babaların, annelerin hayattan koparılmasıyla aynı zamanda aileleri de hayattan koparılmış oluyor ve verilen cezaların yetersizliğiyle de acıları kat be kat artıyor. Ceza kanunları düzenlenirken biraz empati yapılarak hareket edilirse, esas amacın caydırıcılık olduğu dikkate alınırsa ve insan canının değeri göz önünde bulundurulursa belki o zaman suç oranını düşürebilir ve insanların boş yere ölmesini, ailelerin kahrolmasını önleyebiliriz. Bu durum aslında uzun zamandır aciliyeti olan bir durum olsa da artık zamanımız kalmadığı aşikâr. Unutmamız gereken bir diğer önemli konu ise Eylem Tok ve oğlu Timur Cihantimur…

Adaletin karşısına çıktığınız güne kadar sizi unutmayacağız ve umarım o acılı aile de bir an önce bunu görüp biraz da olsa huzura kavuşurlar.