SON DAKİKA

TÜİK bizimle dalga mı geçiyor?

Emekli maaşlarına yapılan zam oranı ve asgari ücretin yeni yıla kadar sabit kalacağı tartışmaları sürerken enflasyon hesabında dikkate alınan TÜİK kullandığı verileri açıkladı.

 İlgili verilere bakıldığında yaşadığımız gerçeklerle arasındaki uyumsuzluk hem dikkat çekti hem de tepki topladı. TÜİK verilerine göre ortalama ev kirası 5.845 TL olarak belirtildi ancak İstanbul için ilanlara bakıldığında çok kötü durumdaki evlerde oda kiraları dahi 3 TL’den, depreme dayanıklı ve yaşanabilir niteliklere sahip evlerin kiraları ise 18, 20 bin TL’den başlıyor.

Diğer büyük şehirlerde de durum çok farklı değil. Afyon ve Bayburt gibi küçük şehirlerde bile TÜİK’in belirttiği rakamda bir kiralık ev bulmak mümkün değil. Emlak sitelerinde en düşük fiyat olarak filtreleme yapıldığında bu durum açıkça görülüyor. Kaldı ki yüzde yirmi beşlik kira sınırının artmasıyla bu fiyatlar daha da artacakken bunu göz ardı etmek çok mantıksız. Ev taşıma ücreti 9.618 TL olarak belirtilmiş olsa da nakliye firmaları benzin fiyatları, artan yevmiye ve yemek paraları ve bunun gibi pek çok nedenden dolayı en kısa mesafeler için dahi 10-15 bin TL bandından daha düşük bir taşıma bedeli almıyor. Bu bedel ise birbirine yakın ilçeler için geçerli, şehirlerarası bir nakliyenin söz konusu olması durumunda bu rakamın kat be kat üstünün ödenmesi gerekiyor.

34 TL olarak belirtilen uzman doktor muayene ücretinin gerçeği yansıtmadığını ise en iyi sağlık çalışanları ve ilgili uzman doktorlara gidenler biliyor. İnternet ve telefon faturaları ise 2024 yılına girmemizle birlikte çok yüksek oranlarda arttı. Ev internetleri eskiden anlaşmalı olanlar için dahi minimum 350 TL bandında, telefon faturaları da yine aynı civarlarda seyrediyor. Kaldı ki çoğu şeyin internete bağlı olduğu bir çağda bu paketler yeterli gelmiyor ve daha yüksek paketlerin mecburen tercih edilmesi sebebiyle rakamlar iki üç katına çıkabiliyor. Dünya’nın en kalitesiz internet bağlantılarından birini en yüksek rakamlara kullanmış oluyoruz. Listedeki gıda ürünlerine dair fiyatlar ise birkaç sene öncesinin fiyatları… 

Zeytinyağı 114 TL, zeytin 134 TL, beyaz peynir 147 TL, krem peynir 167 TL, kaşar peyniri 232 TL olarak belirtilmiş olsa da en uygun marketlerden birine baktığımızda bilinmeyen bir markanın sızma zeytinyağının litresi 259 TL, yine aynı markanın 900 gramlık zeytini 215 TL, az bilinen ve güvenmesi zor olan markaların ortalama 600 gramlık beyaz inek peynirleri 220 TL, en uygun kaşar peyniri ise 255 TL olarak görünüyor. Ancak belirttiğim üzere bu fiyatlar bilinmeyen markalara ait, güvenilir ve bilinen markaların fiyatları ise bunların ortalama 2 katı olarak yerini alıyor. Son yıllarda birçok fabrikada yaşanan ve sosyal medyaya yansıyan sağlık dışı görüntüler düşünüldüğünde bilinmeyen markaları tercih etmek sağlığımızı riske atmakla eş değer bir durum halini alıyor. 

77 TL olarak belirtilen ekmek arası döneri ise bulmak imkânsız… Tavuk döner dahi artık bu fiyatta satılmıyor. Vatandaş her gün artan fiyatlar altında ezilip yaşamını idame ettirmeye çalışırken TÜİK temel aldığı rakamlara aklımızla alay ediyor. Bu rezilliğe daha ne kadar izin verilecek?