Dolar $
32.48
%-0.11 -0.03
Euro €
34.72
%-0.72 -0.25
Sterlin £
40.75
%-0.43 -0.17
Çeyrek Altın
3985.41
%-0.17 -6.73
SON DAKİKA
Son Yazıları

Haftalık 150 dolara eşdeğer mutluluk istermisiniz?

16 Mar 2021

Hastalık, virüs, Kar, Kış, soğuk hava derken kendimizi bahara atıverdik. Kırlara gitmek. Çiçek toplamak. Piknik yapmak herkesin hakkı.

O zaman haftalık 150 dolara eşdeğer bir yaşam kalitesi önerim olacak sizlere.

Aslında bunu ben demiyorum Alman bilim insanları söylüyor. 

Söyledikleri şu:

Çevrenizde kuş sesi varsa mutluluğunuz daha da artar.

Bu mutluluktan biz de İsteriz diyenler hemen en yakında bulunan bir bağ. Bahçe ya da ağaçlıklı yere kendilerini atsınlar. Ve orda olabildiğince kuş sesini dinlemeye başlasınlar .

Neden mi?

Yapılan araştırmada kuş sesinin Alman araştırması, çok çeşitli kuşlarla çevrili olmanın, haftalık 150 dolara eşdeğer artan yaşam memnuniyeti sunabileceğini ortaya koyuyor.

Goethe Üniversitesinin araştırmasına göre günlük yaşamlarında çok sayıda farklı kuş türünü deneyimleyebilenler daha mutlu oluyorlar. Aynı araştırma şehirde kuş seslerinin olmadığı bir ortamda spor yapanlarla doğada spor yapanlardan da anlık veriler aldığında doğadakilerin daha iyi bir ruh hali içinde olduklarını ortaya çıkardı. 

Tek başına ötücü kuşlar (passeriformes) takımı 5,000'den fazla türe sahiptir. Toplamda ise dünya genelinde 10,000 kuş türü saptanmıştır. Gerçek tür sayısının tahmini ise 15,845 ile 20,470 arasındadır.(wikipedia)

Yaklaşık 465 kuş türü Türkiye sınırları içinde gözlemlenebilmektedir.

BirdLife International örgütü yöneticisi Mike Rands, Dünyadaki yaygın kuş türlerinin çoğunun sayısının son yıllarda giderek azaldığı, bunun küresel çevre koşullarının kötüleşmesinin ve biyolojik çeşitlilikte bir krizin işareti olduğunu açıklamıştı.

Türkiye’de de bu anlamda bir tehlikenin olduğu doğacılar tarafından sürekli dile getiriliyor. 

Washington Post’da çıkan başka bir makalede ise bazı  hayvan popülasyonunun nesli tükenme tehlikesiyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekiliyor. Kaplanlar, gergedanlar ve balinalar gibi ikonik türlerin potansiyel kaybının çok ötesine uzanıyor. Hayvanların neslinin tükenmesi, gezegenimizin sürdürülebilirliğinin, Dünya üzerindeki her canlıyı etkileyen biyolojik çeşitlilik dengesinin bozulmasına yol açacağı kesin. 

O zaman önümüz bahar hem bunları düşünüp hem de kendimizi doğaya atmanın tam sırası. 

Ve  Selahattin İçli’nin şu bestesini Hafız Burhan’dan dinlemeli bu aralar.. Çünkü önümüz bahar. 

Kuş sesleri ovalara yayılır 

İnsan buna hayran olur bayılır .

GÜLE GÜLE KASET BABA

Dünyada müziğin kitleselleştiren..

Müziği çantaya hatta cebe sokmayı başaran..

Kalemle bant sarmalara yol açan..,

Kopan bantları yapıştırmamızı sağlayan.

Orhan Gencebay’dan Ferdi Tayfur’a Müslüm Gürses’ten Hakkı Bulut’a minibüs klasiği yaratılmasına yol açan kasetler vardı hayatımızda .

İşte o kasetlerin mucidi Lou Otten 94 yaşında öldü. Lou Otten’in ölümü aslında bir dönem gençliği için önemli bir kayıp.

Hani o ABBA’ları , Beatles’ları, Pink Floytları daha fazla dinlemenizi sağlayan kasetlerin mucididir Lou Otten . 

Plakçılardan karışık listeler gelir aklınıza..

Şimdilerde dijital alışkanlıkları neydiyse gençlerin o zamanlar da işte bu kasetler vardı. Bazen kapağı kırılmış olsa da bazen kopmuş olsa da kendi kendine tamir edebileceğin bir teknolojinin ürünüydü o kasetler. 

Mixtape özelliğinin ortaya çıkmasını sağlayan bu kasetler üzerine keçeli kalemlerle içindeki şarkıları yansıtırken bazen sevgiliye bazen arkadaşa çocuğa anneye babaya özel seçme şarkı listeleri oluşturup kendi DJ si olurdu insanlar. 

Bir dönemi yaşayan evlerde araştırılsa belki eskilerden kalma bir kaset bulunabilir. Hele hele o kasete ses alma olayı yok mu başlı başına bir olaydır. Hani şimdi karaöke yapılıyor ya işte o zamanlar kırmızı düğmeye basılıp ses alma özelliği açıldı mı kimse sizi tutamaz. Ancak artık müzik yeni ve daha tekno bir formatta sunuluyor insanlara yine de kaseti plağı özleyenler yok değil. Son sistem kaliteli ses yerine bazen o cızırtılı ses nostalji adına rahatlatıcı olabiliyor. 

Neyi neye değişirim.

Netflix’de yüzlerce film var ama ben netflix aboneliğimi İstanbul Sinema Günlerinde gittiğim Emek sinemasında bir film izlemeye değişirim.

Tıkış Tıkış metroya binmeyi sonu nereye varacağını bilmediğim zaman mevhumunun olmadığı 500 T yolculuğuna değişirim.

Dar paça giydiğim pantolonumu İspanyol paça bir pantolona değişirim.

Latte. Matte. Capucino yu ince belli bir bardak çaya değişirim.

Alakard restorantda balık yemeği Galata’da balık keyfine değişirim. 

Çok kanallı olup tek kanal gibi davrannnan Tvleri tek kanallı günlere değişirim.

Saygılarımla

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları