Epistemolojik kopuş dönemi bitti mi?
Hazine ve Maliye Bakanı N. Nebati "Ekonomik Dönüşüm ve Yeni Paradigmalar" başlıklı zirvede, ilk defa bu kelimeyi kullandığında, uygulanan "Türkiye Modeli"nin ne olduğundan ziyade, "epistomoloji"nin anlamını öğrenme çabaları, modeli anlamamızı geciktirdi. "Felsefi terim" Türkiye'nin, "Hetorodoks Ekonomi Modelinin", aslında bilinen Ortodoks Politikalardan koptuğunu ifade ettiğini de sayın bakanın zaman zaman verdiği beyanatlarla öğrenmiş olduk.
Ama TL değer kaybedecek, faizler düşecek, rekabetçi kur ile ihracat artacak, cari işlemler fazla verecek ve döviz bolluğu, düşük faizle istihdam artacak, büyüme şaha kalkacak. Sonuçta enflasyon düşecek. Faiz neden enflasyon sonuç…
Ancak evdeki hesap çarsıya uymadı, cari açık arttı, merkez bankasının da rezervleri eridi, hatta veri manipülasyonları nedeni ile analizler bile yapılamaz olunca ‘’kargaşa ekonomisi’’ doğdu,
Modelin esası faizi düşürürken dövizde dalgalanmayı önlemekti, bunun için yüzlerce ‘’arka kapı” düzenlemesi yapıldı. En önemlisi ise Kur Korumalı Mevduat (KKM) düzenlemesi idi. Ancak bunun sırrı da “kurda dalgalanmaya” izin verilmemesi, bunu yaparken de “liralaşma stratejisi” ile TL enstrümanlara ilgiyi artırmak esastı. Modelin teorik altyapısı ve sonuçları çok tartışılabilir. Biz işin BORSA tarafında ortaya çıkanlar ve günümüze etkisine bakalım. KKM Aralık 2021 ‘de başlatıldı, dövize talebin önlenmesi anlamında ilk yıl etkili oldu, döviz mevduatların da çözülmeler, negatif faiz uygulanmasının da etkisi ile alternatifsiz yatırımcı 2022‘de borsaya hücum etti. Endeks 2021 yılını 1857 puandan kapatmış iken 2022 kapanışı 5506 seviyesinden oldu. “Liralaşma” etkisi ile genişleyen kredi hacminin yaratığı bu sonuç, 2022 yılı sonuna gelindiğinde ise pratik olarak geçerliliğinin yitirildiğine dair sinyaller gelse de “örtük uygulamalar” ile yaratılan suni ortam (politika faiz aşağı yönlü hareket etse de piyasa faizinin yukarı seyri) gerçekleri ötmeye yetmedi ve özellikle kredi işlerine yönelik daraltıcı uygulamalar, faizlerdeki yükselişi, KKM’nin, enflasyon beklentisi nedeni ile cazibesini yitirmesi ve dövize talep, sonucunda 30.3.2023 tarihinde, KKM uygulamasında üst faiz limiti kaldırıldı. Bankaların kendilerinin faiz oranlarını serbest belirlemeleri sonucu, “faiz seviyesi” %25-30 aralığına yükseldi.
Bu kararlar ve arkasından “Mehmet Şimşek IN Nurettin Nebati OUT” söylemleri, acaba uygulanan ekonomi politikalarından 180 derece dönüş sinyalleri mi verecek? Mehmet Şimşek görevi kabul eder mi? Yabancılar Mehmet Şimşek ve politikalarına inanır mı? Bilinmez, 14 Mayıs sonrası göreceğiz.
Sermaye Piyasası Kurumu’ndan halka arzlara düzenleme
Sermaye Piyasası Kurulu (SPK), deprem sonrası aldığı olumlu kararlara bir yenisini daha ekledi. Son dönemde şirketlerin ilk halka arzında meydana gelen talebin karşılanması noktasında, yatırımcıların hak ve menfaatlerinin korunmadığı ve yatırımcılar arasında eşit uygulamaların sağlanmadığı düşünülerek, SPK önemli kararlar aldı:
1- “Halka arz edilen payların piyasa değeri 750 milyon TL ve altı olan halka arzlarda ‘Borsa’da satış’ yönteminin uygulanması zorunlu olacak. Halka arz edilen payların piyasa değeri 750 milyon TL üzeri olan halka arzlarda borsa dışında talep toplama yoluyla satış yönteminin kullanılması durumunda; bireysel yatırımcı grubundaki tüm yatırımcılara eşit dağıtım yapılacak, oransal dağıtım yöntemi uygulanmayacak.”
2- Ayrıca deprem döneminde aldıkları kararlar 30 hazirana kadar uzattı.
BİST100 ise tam bir “saldım çayıra Mevla’m kayıra” modunda. Banka hisselerinin etkisinden kurtulabilirsek kendine gelebilecek. Ancak bazı kurumlar tüm tuşlara birden basıyorlar. Yurt dışında banka iflasları bizi nasıl etkileyeceği tartışmaları devam ederken, faiz artırımlarının bankaların karlılığını olumsuz etkileyeceği, bankaların elindeki devlet tahvili miktarındaki belirsizlik, önümüzde bir problem olarak duruyor. Bu arada aracı kurumların temerrüt faizlerini artırması nedeniyle hem kredi/temerrüt maliyetlerindeki artış nedeni ile yatırımcının mevduata kayması hem de halka arzlar nedeni ile nakde geçme istediği; hacimsiz, 100 puanlık marjlarda inişli çıkışlı günlerin yaşanmasına neden oldu. Haftaya 4812 puandan başlayan endeks 4680 puana kadar gevşedikten sonra gelen alımlarla 5028 puana kadar yükseldi. Fitch’in açıklamaları ile gevşeyen endeksi haftanın son gününü 4924.64’ten kapatarak, haftalık bazda 112 puan yükselişle kapattı.