Dolar $
32.53
%0.05 0.01
Euro €
34.95
%-0.24 -0.08
Sterlin £
40.74
%-0.27 -0.11
Çeyrek Altın
3995.83
%0.09 3.57
SON DAKİKA
Son Yazıları

Ekonomileri bekleyen 3 belirsizlik

13 Eyl 2021

Devletleri gelecek dönemde etkileyecek 3 husus var… İlki salgının aşılamaya rağmen müphem seyrini sürdürmesi… İkincisi gıda ve enerji fiyatlarında sert dalgalanma… Üçüncüsü ABD Merkez Bankası'nın (FED) varlık alımlarını ihtiva eden tapering uygulaması ile Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) Pandemi Acil Varlık Alım Programı'nda (PEPP) izleyeceği yol.

Pandemiden başlayalım…

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge’in ülkelerin çift aşıda yüzde 70 seviyesine çıkmasına karşılık salgında olumsuz etkinin bitmeyeceğini, ülke liderlerinin uzun vadede çeşitli varyantlarla ortaya çıkan virüslerle başa çıkmak için yeni aşı stratejileri geliştirmeleri gerektiği uyarısı yapıyor.

***

Otoriteler tarafından aşı teknolojisinde gelinen noktanın henüz başlangıç seviyesi olarak nitelenmesi, salgında gidilecek oldukça fazla yolun olduğunu gösteriyor. Zirâ bir yanda aşı üreten ilaç şirketlerini yönetenlerin kararsızlığı, diğer tarafta şirketlerde çalışan bilim insanlarının yeni varyantlara karşı farklı aşı üretme çabaları çoğu zaman birbiriyle örtüşmüyor.

Son örneği Pfizer’da görüldü. Haberi veren İngiliz The Telegraph... Gazeteye göre, şirketin aşılarla ilgili biriminin başkan yardımcısı Dr. Phil Dormitzer, virüsün yavaş yavaş dünyaya yayıldığı dönemde mRNA teknoloji ile bir aşı geliştirme fikrini ortaya atan BioNTech aşısının mucitleri Dr. Uğur Şahin ile eşi Dr. Özlem Türeci’nin aşı üretme teklifini reddetti. Daha sonraki aylarda virüsün hızla yayılması üzerine Pfizer baskılara dayanamadı ve Türk mucitlere ‘Çalışmaya devam edin’ dedi.

***

Halen dünyada yaygın olan aşı karşıtlığına rağmen gerçek, ilk aşı uygulamalarından sonra ortaya çıktı. Aşı olanların, aşı olmayanlara göre hastalanma riskinin 4,5 kat, ölüm riskinin 11 kat daha az olduğu anlaşıldı. Ancak DSÖ’ye göre, mevcut aşıların salgını yenip yenemeyeceğini bugün için söylemek zor.

DSÖ yetkilisinin üretilen aşıların yeni varyantlara karşı etkisiz kalabileceğini belirtmesi elbette hayra alamet değil ama mRNA tabanlı aşıların virüse karşı daha etkili olduğunun görülmesi Sinovac ve Sinopharm ile milyarlarca doz inaktif aşı üreten Çin’i yeniden harekete geçirdi.

Çinli Sinopharm şimdi yeni varyantlara karşı mRNA aşıları üretmeye hız verdi. Firma halihazırda iki inaktive yeni nesil olarak bilinen bir mRNA ve bir de rekombinant olmak üzere 4 aşı geliştirmiş durumda.

***

Ekonomileri bekleyen ikinci risk gıda, enerji ve emtia fiyatlarındaki yüksek artışlar. Pandemi kaynaklı olduğu gözlenen enflasyonist baskı sebebiyle ülkeler para ve maliye politikalarını düzenlemede zorlanıyor. Birçok ülke bugün enflasyon sarmalına girmiş durumda.

Söz konusu yükselen fiyatlar belki çekirdek tüketici fiyatlarını etkilemiyor ancak özellikle mutfak enflasyonu almış başını gidiyor. Pazara çıkan veya aracına akaryakıt almak için istasyonlara gidenler fiyatlar karşısında adeta şok geçiriyor.

Küresel ekonomistler durumun geçici olduğunu söyleseler de salgındaki belirsizlik sebebiyle tüketici fiyatlarında tahmin edilemeyen rakamlar ortaya çıkıyor. İnsanlar, gıda, emtia ve enerji ürün fiyatlarının daha uzun zaman düşmeyeceğine kanaat getiriyor.

***

Geçen hafta yüzde 8’in üzerinde açıklanan üretici fiyatlarından sonra ABD’de bu hafta tüketici fiyatları açıklanacak. Diğer yandan yükselen enflasyon Avrupa’yı da esir aldı. Üretici fiyatları yüzde 13’e dayanan euro bölgesinde yükselen rakamları yine bu hafta net olarak göreceğiz.

Türkiye’de de gıda fiyatlarının Ağustos’ta yıllık yüzde 29’a vurması, enerji fiyatlarının özellikle son 3 yılda yüzde 100’ün üzerinde artması ve pandemi sürecinde fiyatların sürekli çıkışı üretimi ve hane halkını zorluyor.

Mesela 2018 yılında 45 kuruş olan elektriğin birim fiyatı Temmuz -Aralık aylarını kapsayan 2021'in ikinci dönemi için 91,56 kuruş oldu. Doğalgazda da 2021 Temmuz’da konut abonelerine yüzde 12, sanayi grubuna yüzde 20 zam yapıldı.

***

Türkiye gibi gelişen piyasaları yakından ilgilendiren diğer önemli konu ABD ve Avrupa merkez bankalarının tapering ve PEPP uygulamalarıyla varlık alımlarını ve salgın desteklerini azaltması yani yükselen enflasyona karşı genişlemeci politikaları terkedeceğine dair mesajlar vermesi.

Söz konusu durum ortaya çıktığında ki bu merkez bankalarınca faiz artırmalara kadar gidebilir, döviz ateş pahası haline gelebilir. Dövizin enflasyonda baş etken olduğu Türkiye gibi ülkeler gelişmelerden ciddi olumsuz etkilenebilir.

Dolayısıyla TCMB’nin çekirdek enflasyonu baz alarak politika oluşturması en azından fiyat istikrarı açısından önemli adım. Ancak hane halkı için de mutfak enflasyonunu halledecek hamlelerin gelmesini beklemek hakkımız olmalı.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları