Dolar $
32.5
%-0.09 -0.03
Euro €
34.8
%-0.57 -0.2
Sterlin £
40.68
%-0.38 -0.15
Çeyrek Altın
3987.87
%-0.11 -4.29
SON DAKİKA
Son Yazıları

American Express ile Çin arasında çok önemli bir anlaşma sağlandı

16 Haz 2020

Çin'e ilk gidişimle ilgili ilginç bir anım var. Ülkede satılan elektronik ve benzeri ürünleri gördüğümde epey heveslendim, fiyatların da uygun gördüğünü görünce bir anda bir tüketim canavarına döndüm ve bir sürü şey satın almak istedim. Ancak bu konuda hesaplayamadığım bir şey vardı, o da kredi kartlarının orada geçmemesiydi.

Visa , Mastercard geçmiyordu, bende yoktu ama American Express kartıda geçmiyordu. Üstümdeki hayal kırıklığını size anlatamam, hiç bir şey satın alamadan geri dönmüştüm. Kalbim orada gördüğüm ürünlerde kalmış öyle dönmüştüm Türkiye’ye.

Çin Merkez Bankasının 13 Haziran günü aldığı kararı görünce bu anım geldi aklıma.  Çin Merkez Bankası, 13 Haziran Cuma günü yaptığı bir açıklamayla, Amercan Express girişim ortaklığı Express (Hangzhou) Technology Services'e, söz konusu iznin verildiğini bildirdi. Firma bu iznin hemen ardından altı ay içinde bu yönde hizmet vermeye başlayacak. Böylece American Express önemli bir başarı kaydederek Çinli olmayan ilk kredi kartı sunucusu oldu ve Çin’de yerel para birimiyle kendi banka kredi kartlarınının ödeme yapmasına yönelik resmi bir izin aldı.

Bu Çin adına da Amerika adına da son zamanlarda yaşanan soğuk rüzgarların dinmesinde çok olumlu bir olay. Ayrıca Çin’in dünyaya açılma konusunda ne kadar da ciddi olduğunun da göstergesi. Yabancı sermayeyi çekmeye istekli olan Çin, bu adımla finans piyasasını dış dünyaya biraz daha açmış olacak. Böylece küresel dünyaya kendi iç pazarını da açacak. İleriki dönemlerde belki mastercard ve visa ile ilgili kararlar alınır. Bu Çin’e gelen turistlerin de tüketim yapmasına olumlu yönde katkıda bulunur. Sistemini her geçen gün batıya entegre etmeye devam eden Çin böylece hem küresel dünyada kendi rengini kaybetmeden “bende varım” diyor hemde bu kararı ile küresel finans piyasalarına çok olumlu bir yeşil ışık yakmış oldu ki bence bu batı ile doğunun ekonomik entegrasyonu adına belki çok küçük ama çok önemli bir ışık.

Unesco Dünya Mirası Listesi’ni açıkladı

UNESCO olağanüstü evrensel değerlere sahip olan kültürel kalıntıları kapsayan “Dünya Mirası Listesi”ni açıkladı. Bu listede toplam 193 ülkeden  toplam 1121 proje dünya mirası listesine girdi. Listeye göre Çin bu alanda toplam 55 bölge ile birinci sırada yer almış. Ülkede toplam 37 kültürel miras, 14 doğal miras, 4 doğal ve kültürel miras yer alıyor. Sadece ekonomisi değil,  coğrafyasıda büyük bir bir ülke olan Çin’de kültürel ve doğal mirasların yüz ölçümü 68 kilometrekatreyi geçmiş. Bu doğal mirasların olması gayet normal ama önemli olan ve alkışlanlası gereken bu doğal mirasların korunabilmesi,  demek ki Çinliler bunu çok iyi yapmış ve Unesco’nun listesinde zirveye yerleşmiş. Takdir edilecek bir olay. 

Öteyandan Türkiye bu listede 18 varlığı ile yer aldı. Bunlar arasında İstanbul’daki tarihi yerler, Divriği Ulu Cami (Sivas) – Hattuşaş ve Hiti Başkenti (Çorum) – Nemrut Dağı (Adıyaman) – Xnathos Letoon (Antalya) gibi yerler yer alıyor.

ABD Çin’i korona nedeniyle yargılayabilecek mi?

Son bir iki aydır Trump ile Çin arasında korona virüs ile ilgili çok ciddi bir polemiğe şahit oluyoruz. Buna bazen Dünya Sağlık Örgütü’de dahil oluyor. Trump önce dünya sağlık örgütüyle papaz oldu ve örgütü hem suçladı hem de ABD’nin örgüte verdiği yardımın büyük bir bölümümü kesti. Bu süreçte korona pandemisi ile ilgili Çine yönelik bir soğuk savaş başlattı. Bu soğuk savaşta iddiası Çin’in dünyaya sağlıklı bilgiler vermemesi, eksik bilgiler vermesi ve dünyayı zamanında uyarmayarak pandeminin yayılmasında önemli bir sebep olmasıydı. ABD ayrıca Çin’in hasta ve ölü sayısını sakladığını da iddia etti. 

Kimisi buna katıldı, kimisi buna Trump’ın yakklaşan seçimler nedeniyle kurguladığı bir seçim kamanyası olarak nitelendirdi. Zamanla mevzu büyüdü ve ABD’nin öncülüğünce bazı ülkeler Çin’den tazminat talebinde bulunacaklarını iddia ettiler. Bir takım imzalar toplandı , yazılar yazıldı ve bu tez ortalıkta korona magazini olarak dolaştı,  dolaşmaya da devam ediyor. Ben bu işin magazinden öte bir şey olmadığını düşünüyorum. Hangi ülke hangi ülkeyi durup dururken yargılayabilir: Yakın geçmişte Yunanistan’da benzer bir şeyi Almanya’ya karşı yapmıştı. 2 Dünya Savaşında Nazilerin Yunanlılara verdiği zarardan dolayı mağdur olduklarını söyleyen Yunanlılar, Almanya’dan tazminat istemişlerdi. Tabii ki bir şey de olmamıştı. Bence bunlar popülist söylemler, isteyenlerde bir şey olmayacağını biliyor ama algı yönetiminin bir parçası olarak bu toplara giriyor ve konunun konsantasyonunu farklı noktalara dağıtıyorlar. Trump’ın bu tazminat konusu bunun gibi bir şey. 

Elbette bu konu gündeme gelince ister isemez tartışmalar da ortaya çıktı. Hukukçular, uluslararası uzmanlar “ABD, Çin’den tazminat alabilir mi?” konusunu konuşmaya başladılar. Bunlardan biri de Çin Uluslararası Ajansı Türkiye’den Emre Öztürk’e açıklamalarda bulunan avukat nur Gündoğdu oldu. Gündoğdu, böyle bir şeyin gerçekleşmesinin imkan dışı olduğuna vurgu yaparken, “ Öncelikle bir devletin diğer bir egemen devleti kendi iç hukuk sistemine göre yargılaması söz konusu olamaz. Böyle bir davanın doğması için tarafların imza altına aldığı anlaşmaların ihlal edildiği bir durum ortaya çıkmalıdır. Ancak Covid-19 pandemisinde böyle bir durumdan bahsetmek mümkün değil. Çin Halk Cumhuriyeti salgın diğer ülkelere yayılmadan önce Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) gibi kuruluşlara gerekli uyarıları yaparak, sorumlu olduğu yasal yükümlüklerini yerine getirdiği biliniyor. Fakat, ABD tarafından ortaya atılan, Çin'in salgının pandemiye dönüşmesine göz yumduğu söylemi somut veriler ile desteklenmiyor. ABD içerisinde yer alan bağımsız bilim kuruluşları ve birçok sağlık uzmanı da salgının doğal süreç ile ortaya çıkıp yayıldığını teyit ediyor. Tüm bunların yanı sıra ABD'nin kendi iç mevzuatında olan "Yabancı Egemenlerin Dokunulmazlıklar Yasası" böyle bir yargılayama izin vermiyor. ABD davayı Birleşmiş Milletler'e (BM) bağlı Uluslararası Adalet Divanı'na sevk etmek istese dahi ortada hukuki zemin olmadığı için yarı yolda kalacaktır. Bu tartışmalar tamamen yaklaşan ABD seçimleri için üretilen propaganda söylemleridir. ABD Başkanı Donald Trump'ın, Amerikalı seçmenlerden daha fazla oy toplayabilme adına böyle bir kampanya başlatması uluslararası hukuk adına anlamsız bir tartışma doğurmuştur." Dedi. 

Buna bende katılıyorum. Ha, ABD ve diğer ülkeler kendi tezlerinin duygusal yansımaları sonucunda Çine kızabilirler. Ülkeye ekonomik yaptırımlar filan yapabilirler ama bu tazminat konusu çok saçma. Bunun olamayacığını batıda biliyor ama popülizm böyle bir şey. At ortaya bir konu,  saçmada olsa önmeli değil. Oltaya gelen gelir, gündem oluşur ve kamuoyunu yönlendirirsin. Bir sonuç gelir mi gelmez. Bunu artık dünyada tüm ülkeler uyguluyor. Propaganda yerini algı yönetimine bıraktı bu “tazminat” mevzusu da buna çok güzel bir örnek.

Asya ülkelerinin pasaportları değer kazanıyor

Japonya Henley Pasaport Endeksi tarafından dünyanın en güçlü pasaportuna sahip ülke seçildi . Haziran 2019'dan bu ana, Brezilya Japon vatandaşlarına vizesiz erişim hakkı veriyor , yani Japon pasaportu sahipleri artık e191 ülkeye vizesiz erişime veya varışta vize erişimine sahipler. Sıralamada  bir başka  Asya ülkesi olan Singapur, 190 destinasyonla ikinci sırada yer alıyor. Güney Kore 189 ülkeye vizesiz seyahat  sunarak üçüncü sırada yer aldı. Fransız, Alman, Fin, Lüksemburg ve İtalyan pasaportlarının tamamı daha önceden belirlenmiş vizesiz 188 ülkeye giriş yapabiliyor.  

Bu veriyi görünce hiç şaşırmadım çünkü Asya ülkelerinin batıya açılmasında önemli bir rol oynayan, pasaportlarının pek çok ülkeye vizesiz giriş imkanı sunulması olayı, dünyanın Asya’yı ne kadar önemsediğinin bir diğer kanıtı.  Batı ile gerek ekonomik, gerek turistik pek çok ilişki de olan Asya ülkelerine batılılar “vizesiz giriş” kıyağı yaparak onlarla daha sıcak temaslarda bulunmak istiyor. Şu an dünyada vizesiz kullanılabilen ülke pasaportlarında ilk üçte Asya ülkelerinin olması hiçte tesadüf değil. 

Benim gönlümd bu vize olayının tamamen kalması geçiyor. Biliyorum herkes kızıyor ama bu chip meselesi belki bunu çözer. Koysunlar cipleri bir yerimize,  vize işlerini de o yapsın. İyimiyiz , kotümüyüz o bilgi versin. Kalksın pasaportlar, bir dünyalı olarak hepimiz her yere gidebilelim, vizeler tarih olsun. Bir suçu bir sıkıntısı olanda gidemezin, bu Bill Gates babanın chipi uyarı versin o kişi o ülkeye giremesin. Zaten bu chip gelecek başımıza bir gün. Bari bu gibi olaylarda da kullanılsınü.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları