Oysa yaz aylarında genel olarak gelişen dış olayların sonbaharda savaşa dönüştüğü çok görülmüştür. Konu hele Amerika gibi iki yüz yıldır sürekli savaş yapan bir ülke olunca daha önemli bir hale geliyor. Amerika’nın yanında ikinci bir faktör daha var. O da dış siyaseti işletme yönetimiyle karıştıran ve müttefiklerine dahi fırça atan Trump yönetiminin iş başında olması ve Dışişleri Bakanı Pompeo’nun aşrı güç kullanmaya eğilimli olması.

Trump yönetimi ekonomik başarıyı ve Amerikan imparatorluğunun etki alanlarını genişletmeyi Amerikan halkının sağlığına tercih ettiğine göre bakılması gereken husus nerelerde sıcak çatışmalar çıkacağını araştırma olmalı. İlk sıralarda Çin var. Amerika Kuzey Çin denizinde gittikçe güçlenen Çin donanmasına karşı hazırlığını sürdürüyor. Tayvan’ı ve Hong-Kong’u koruma altına alıyor ve bu alanlardaki ilişkilerini geliştiriyor.

İkinci önemli bölge Ortadoğu. Ortadoğu’da Suriye ve İran’ın durumu. Trump yönetimi önceleri terk etmeğe hazır olduğu YPG-PKK yönetimini desteklerken, Suriye’ye olan ekonomik baskılarını arttırıyor. Amerika’nın İran ve Şii politikası ise çok başarılı değil. Eski Başkan Obama’nın terörist Usmame Bin Ladin’i öldürtmesiyle kazandığı popülariteyi İranlı General Kasım Süleymani’yi öldürterek güç kazanmak isteyen Trump, bu zatın bir Şii şehidi ve kendini ülkesine adamış bir asker olarak ününü arttırdı ve Şiilerin savaş gücü kamçılanmış oldu ve ekonomik olarak zor durumda olan İran liderliğini kurtardı. Şimdi 3 Kasım’da Amerika seçimlere giderken, Çin’le çatışmak çok riskli olacağı için Kasım ayı öncesi bir İran-Amerikan sıcak çatışmasının olası olduğunu söyleyen çevreler var. Tabii, son günlerde İran’ın Çin’le yaptığı anlaşmayı unutmamak gerekir. 

Üçüncü ve daha az tehlikeli alan Libya’da hangi müttefikini destekleyeceği henüz belirgin olmayan Amerika’nın, Doğu Akdeniz geriliminde İdlip’te ve Libya’da kapalı olarak desteklediği Türkiye’nin mi yoksa Yunanistan-Mısır-İsrail-Güney Kıbrıs ve Avrupa cephesinin yanında mı yer alacağı? Yoksa bu alanda NATO devreye gireceği için Türk-Yunan sorunu karşısında tarafsız durumunu koruması Amerika’nın daha mı işine gelir?

İmparatorluk tutkuları devam eden Amerika, öte yandan Karadeniz’de Rusya’yı sıkıştırmaya çalışmaktadır. Gerekli askeri harcamaları yapmadığı için Almanya’dan asker çekerek çektiği askerlerin bir kısmını Polonya’ya yerleştirmesi, iki Almanya’nın birleşmesi sırasında Rusya ile yaptığı anlaşmaya uymamaktadır.

Bütün bu gelişmeler sıcak bir çatışmaya döner mi? Yoksa virüs salgının ikinci patlayışı 

Siyasi kaygıların önüne mi geçer? Bekleyip göreceğiz.