Askeri alandaki başarının bir benzerini Türk varlıklarında da görmek mümkün.

Yeni bir jeopolitik stresle karşılaşan piyasalarımızda bu kadar yüksek riske karşı faiz ve döviz başta olmak üzere Borsa İstanbul’da da sadece sınırlı kayıplar gözleniyor.

Aslında Türk Silahlı Kuvvetleri’mizin terör örgütlerine yönelik Ağustos 2016’da gerçekleştirdiği Fırat Kalkanı ve yine aynı 20 Ocak 2018’de başlatılan Zeytin Dalı harekatları döneminde de TL varlıkları güçlülüğünü göstermiş, operasyonların başladığı günlerde gözlenen sınırlı kayıplar daha sonra yatırımcıya önemli kazançlar sağlamıştı.

***

Mesela Afrin harekatının başlamasından henüz bir hafta geçmesine rağmen Borsa İstanbul BIST 100 endeksi 29 Ocak 2019’da 121.531 puanla tarihi zirve yapmıştı. Yine Türk Lirası gerçekleşen sınırlı kayıplara tepki vererek kısa zamanda yüzde 1’e yakın değer kazanmıştı.

Şimdi 480 kilometre genişliğinde 30 kilometre derinliğe sahip büyük bir alanda Barış Pınarı Harekatı düzenleniyor. Piyasalarımızda elbette oynaklık olacak…

Dolar 5,86 liraya, euro 6,47 liraya, gösterge faiz yüzde 15,25’e yükselmiş, Borsa İstanbul BIST 100 endeksi 100 binin altında seyre geçmiş…

Olabilir… Bu ilk günlerin şoku… Ama unutulmamalı… Bu aynı zamanda kazanç olarak da bir fırsat… Kısa zamanda piyasalar normal seyrine dönecek ve yine geçen Suriye harekatları gibi Barış Pınarı da yatırım araçlarının kazanç performansını tetikleyecek.

***

Biz harekattan çok asıl yurt dışında neler oluyor oralara odaklanalım…

Aylardır küresel piyasaları yatırıp kaldıran ABD/Çin ticaret görüşmeleri başladı. Alınan haberler müzakerelerin olumlu geçtiği yönünde. Diğer taraftan ABD Başkanı Donald Trump’ın gelecek yıl yapılacak başkanlık seçimlerine giderken yaşadığı “azil” süreci ve ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz kararı, Brexit bilmecesi, Euro Bölgesi’ndeki zayıf ekonomi verileri, Hong Kong kargaşası, Ortadoğu’daki jeopolitik gelişmeler, petrol ve altın fiyatlarındaki sert dalgalanmalar gündemlerden düşmüyor.

Küresel piyasalarda söz konusu göstergeler varken Türkiye’nin yaptığı güvenlik operasyonuyla ilgili etkilerin yerel kalacağı ve bir müddet sonra da küresel anlamda piyasa seyrinin devam edeceği anlaşılıyor.

***

En basitinden euronun dolar karşısındaki hareketlerine bir göz atın… Euro, ABD/Çin’in anlaşmaya varabileceği iyimserliğiyle çıkışa geçmiş bile. Zira gelen iyimserlik ile yatırımcılar dolar pozisyonlarını azaltıyor. Euro/dolar paritesinin 1,10’un üzerine çıkması başka türlü nasıl anlatılabilir?

Sonra dolar sadece euro karşısında değer kaybetmedi… Gelişmiş 10 ülkenin para birimleri karşısında da geriledi, ABD’nin hazine tahvilleri getirileri arttı.

Yine FED’in son tutanaklarına da bir göz atın… Ülkedeki ticaret politikası belirsizliği ve ekonomide aşağı yönlü risklerin arttığı açıkça ortaya konuyor.

Evet, Trump ticaret savaşlarını ve tüm meseleleri bitirme noktasında fırsatlar arıyor...

2020 Kasım’ındaki seçimlere sorunsuz veya çok az sorunla tüm yüklerinden kurtulmuş olarak yeniden katılmak isteyen Trump, Çin’e koyduğu ek gümrük tarifelerini dahi askıya almayı düşünüyor.

Alınan haberler ilk celsede masaya gelecek konunun Çin ürünlerine uygulanan ek tarifeler olduğu yönünde. Hatta müzakerelerde ABD’nin Çinli teknoloji şirketi Huawei’ye uygulanan yaptırımların gevşetilmesi de konuşulacak, deniyor…

Bunlar gelişmeler, küresel piyasalarla birlikte TL varlıklarını da müspet yönde etkileyecek yeni bir risk iştahı anlamına geliyor.

Dolayısıyla TL varlıklarının gücünü test ederek strese girme dönemi değil…

Bilakis TL’nin gücüne inanarak yatırım yapma ve kazanma zamanı!