Dolar $
32.57
%0.17 0.05
Euro €
34.97
%-0.02 -0
Sterlin £
40.79
%-0.03 -0.01
Çeyrek Altın
4014.02
%0.55 21.53
SON DAKİKA
Son Yazıları

Sanayi üretiminde neler oluyor?

01 Kas 2019

Türkiye'de bu yıl sanayi üretiminde ciddi gariplikler gözleniyor. Periyotta artış ve daralışlar, etkileşim içindeki diğer makro datalarla eskisi gibi örtüşmüyor. Genel olarak bildiğimiz ihracat arttığında sanayi üretimi artar, ihracat gerilediğinde sanayi üretimi düşerdi. İç tüketim ise hesaba katılmazdı. Fakat bu sene rakamları üst üste koyup periyodu yorumlamada güçlük çekiyorsunuz.

Sanayi üretimi; Temmuz ayında aylık yüzde 4,3 artmasına karşılık yıllıkta eksi yüzde 1,2 yine Ağustos verisi aylık eksi 2,8 ve yıllık yüzde 3,6 düşüşle zikzak çizerek ekonomiye dair bir dengelenme savaşı verdiği bir gerçek. Zaten tek anladığımız nokta burası.

Nitekim imalatta genele yayılan bir yavaşlama söz konusu olduğu belli. Ağustos sanayi verisinde imalatın 24 alt grubunun 18’i manşet rakamı 4,7 puan aşağı çekmiş. Dayanıklı tüketim malı üretimi yüzde 9, ara malı üretimi yüzde 6,5 ve sermaye malı üretimi yüzde 5 küçülmüş. Tek toparlanma dayanıksız tüketim malı üretiminde... O da yüzde 0,9.

Sanayi üretimini önceki aylarda da aşağı çeken cam, seramik, çimento gibi metalik olmayan mineral ürünler ile ana metal sanayi, otomotiv, makine /ekipman ve mobilya sektörlerindeki kan kaybı bir türlü durdurulamıyor. İhracat ağırlıklı sektörlerin dahi üretime katkısı eksi yüzde 0,5’te kalmış.

***

Dolayısıyla realite şu:  Son 13 aylık sanayi üretimi verisi aylıkta sadece 5 kez pozitif görüntü sergilemiş. Yıllık verilerde ise 2018 Ağustos’ta hesaplanan yüzde 0,7’lik artıştan bu yana 12 aydır pozitife geçen bir sanayi üretiminden bahsedemiyoruz.

Yıllık verilerde tek sevindiğimiz; 2018 Aralık’ta eksi yüzde 9,9, Ocak 2019’da eksi yüzde 7,4, Şubat’ta eksi 5 gibi derin düşüşleri son aylarda görmememiz. Özellikle önceki aylara nispetle son 6 ayda aralıklı yüzde 1 ve yüzde 4’e yakın daralmalar Kasım ayında açıklanması beklenen Eylül ve Aralık ayında duyurulacak Ekim verilerini merak ettirmiyor değil.

Ancak genel kanaat en son gelecek yıl Şubat ayında açıklanacak 2019 Aralık verisiyle birlikte bu yılın sıfır noktasında kapatılacağı yönünde.

Aslında 2019 Ağustos sanayi verisi Merkez Bankası’nın (TCMB) 425 baz puan faiz artırımıyla Temmuz’a göre daha iyi gelmesi beklenirken maalesef tam tersi daha kötü bir veriyle karşılaştık. Merkez Bankası’nın Eylül’deki 325 ve Ekim’deki 250 baz puanlık faiz indirimlerinin sanayiye nasıl yansıyacağı gelecek aylardan itibaren daha netleşecek.

***

Sanayi üretiminde gidişatı belirleyen en önemli datalardan biri ihracat. Bu yıl sırasıyla Mayıs, Haziran, Temmuz, Ağustos ve Eylül’de 15,9, 11, 15,1, 12,5 ve 15,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini buna karşılık sanayi üretiminin Mayıs’ta yüzde 1,2 artmasının ardından Haziran’da yüzde 3,5 düştüğünü, Temmuz’daki yüzde 4,3’lük artıştan sonra yeniden yüzde 2,8 gerilediğini görüyoruz.

Rakamları daha da belirginleştirirsek Mayıs’ta 15,9 milyar dolar ihracata karşılık sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 1,2’lik bir yükseliş var. Temmuz’daki 15,2 milyar dolar ihracata karşılık yine sanayi üretiminde yüzde 4,3’lük bir yükseliş söz konusu.

Sanayi üretimi ile ihracatın korelasyonunu doğruladığı kabul edilen diğer gelişme de geçen Haziran’da yaşandı. Haziran’da 11 milyar dolarlık ihracat gerçekleştirildi. Aynı ayda sanayi üretimi aylık bazda yüzde 3,5, yıllık bazda yüzde 3,7 daraldı.

***

Ancak Ağustos ayında yüksek sayabilecek 15,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirilmesine karşılık sanayi üretiminde aylık bazda yüzde 2,8 ve yıllık bazda yüzde 3,6’lık daralmayı anlamakta güçlük çekiyoruz. Bu gelişmeyi nasıl izâh edeceğiz?

İhracat madem sanayi üretimi üzerinde baskın oluyor, o zaman Ağustos ayındaki rakamları nasıl yorumlayacağız ve gelecek aylardaki verileri hangi akışın üzerine yükleyeceğiz?

Ya da bu yılın birinci çeyrek ve ikinci çeyreğinde sırasıyla yıllık yüzde 10 ve yüzde 5 civarında artış gösteren ihracat hacminin üçüncü çeyrekte durağanlaştığını söyleyip sanayi üretimindeki düşüşün devam edeceğini mi yorumlayacağız?

İhracat rekorlar kırıyorsa o zaman sanayi üretimi niçin düşüyor?

Ya da sanayi üretimindeki gidişatı ihracat paralelinden çıkartıp tamamen iç tüketimle mi izâh edeceğiz?

“Merkez Bankası faiz indiriyor ama kamunun dışındaki özel bankalar faiz düşürmüyor” deyip sanayi üretimi ve kapasitelerdeki gerilemeleri sermaye yetersizliğine veya enflasyondaki düşüşe mi bağlayacağız?

Yoksa sanayi üretimini büyüme argümanlarından âri mi tutacağız?

İşte rakamlarla cevaplanması gereken sorular bunlar!..

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları