Sermayenin, malların ve hizmetlerin serbest dolaşımı büyük şirketleri ve dünya halkının % 1 zengin ettikten sonra kendi zenginlerini de alaşağı etmeye başlayınca, en zengin Amerika, Trump’ı bir ara rejim şeklinde işbaşına getirerek küreselleşmeyi durdurma çabasına girdi. Turmp, Çinde, Güneydoğu Asya’da, Vietnam’da, Filipinler'de ucuz işçi çalıştırarak üretim yapan şirketlerini ülkesine geri çağırdı. Askeri harcamaları aşağı çekmek için Afganistan’dan ve Ortadoğu'dan çekilme çabalarına girişti. Askeri üslerin sayısını azaltarak Amerikan savunmasını ilga ettiği kısa menzilli nükleer füzeler sistemine dayandırmak üzere.

Amerikan beyazlarının Trump’ı seçmeleri, küreselleşmenin teknolojik gelişmeler, uluslararası siyaset ve fakirleşen kitlelerin sosyal baskısına dayanıyor. Yeni teknolojiler zenginlik yaratmakla birlikte gelişmekte olan ülkeleri de etkileyecek. Gittikçe bölgeselleşen ekonomiler, değişik ekonomik büyüme oranları dengesizlikler yaratacağı için küresel güvenlik düzenlemelerinin yapısını bozacak gibi gözüküyor. Zaten 2008 - 2009 yılları arasında Amerika’nın askeri harcamaları nedeniyle ortaya çıkan küresel ekonomik kriz uluslararası ticareti zayıflatmıştı. Küresel mal ticaretinin 2011’de kendisini toparlamasına karşın, küresel imalat ticareti gayri safi milli hasılaların yüzdesine göre 2011 - 2014 yılları arasında geriledi. Hizmetler ve mali sektörlerde aynı akıbete uğradı. Mc. Kinsey Küresel Enstitüsü'nün 2016 yılındaki raporuna göre geleneksel mal, hizmet ve mali akımlarda gerileme görülüyor. Çoğu mali uzmanın bu gelişmeyi geçici olarak görmelerine karşın, ekonomideki durgunluk günümüze kadar devam etti ve devam edeceği gözleniyor.

Yeni teknolojilerin ortak çıkması ve ortak kullanımları işleri yapış tarzımızı değiştirdiği gibi, ne yaptığımızı, nerede yaptığımızı da değiştiriyor. Karma şeklinde kullanılan yeni teknolojiler, enerji üretimindeki yeni eğilimler, tarımdaki değişiklikler, yeni siyasal eğilimler, imalatın, hizmetlerin, enerjinin ve gıda üretiminin yerleşmesine yol açıyor. Bu gelişmeler uluslararası güvenlik çevresini de hızla değiştiriyor.

Temel Değişimle’ robotlar, suni zeka ve ‘3D basım’ üretimi otomatik fabrikalara yönlendiriyor. Boston danışma grubuna göre, şimdilik imalatın % 10 otomatikleşmiş durumda, 2025 yılında bu oranın % 25 yükselmesi hesaplanıyor. Bu gelişmeler sonucu geleceğin iş durumu hakkındaki raporlarda bugünkü işlerin % 47'sini otomasyonun yerine getireceği belirtiliyor. Daha iyi niyetli raporlarda iş kaybı % 16 görülüyor. 2014 yılında fabrikalarda işçi yerine robot kullanımı iş gücünün % 29 kadar. Küçük şirketlerde imalatın % 70 robotlara geçmiş durumda. Robotların yanında 3D Basım tıbbi malzemelerden, uçak parçalarına ve bazı inşaat malzemelerine kadar değişik ürünlerin imalatında kullanılıyor. Günümüzde 3D Basım yeni modelleri eski basım makinalarından 100 misli hızlı basım yapabiliyor. Ticari firmalar bu avantajları kullanıyorlar. Posta servisleri bile bu işe dahil edilmiş durumdalar. Her malın protipini basmak kolay hale geliyor. Üzerinde araştırma yapılan 100 endüstriyel imalat üreticisi firmanın yöneticileri arasında yapılan bir ankette 2,3 yıl içinde % 52’sinin yüksek hacimde üretim için 3D Basım teknolojisi kullanacakları ortaya çıkıyor. 3d Basım'ın diğer bir özelliği içine katılan yeni maddelerle ortaya çıkan ürünün kalitesini ve dayanıklılığının artmasına neden olması.