Dolar $
32.47
%-0.12 -0.04
Euro €
34.83
%-0.53 -0.18
Sterlin £
40.63
%-0.47 -0.19
Çeyrek Altın
3990.28
%-0.05 -1.92
SON DAKİKA
Son Yazıları

Kaçan balık büyük olmasın!

02 Eki 2019

"Dengelenme ve disiplin" etaplarından sonra Yeni Ekonomi Programı'nın (YEP) "değişim" kulvarına girdik. Yürüme dönemi bitti… Hedeflere ulaşma ve tahminleri tutturmada daha dengeli ve daha disiplinli koşmaya başlayacağız.

2020 - 2022 aralığında enflasyonu yüzde 4,9’a düşürmek, büyümeyi yüzde 5’e yükseltmek, işsizliği tek haneli rakamlara indirmek YEP’in başlıca hedefleri.

Fakat “değişim” etabında bütçe açığının GSYH’e göre yüzde 2,9’dan yüzde 2,6 oranına çekilmesinde bir sıkıntı görüyorum. Bana göre programın en zayıf noktası burası. Yani 2022 yılına kadar denk bütçe yapılamayacak. Yüzde 5’lik hedefi tutturabilmek için ya bütçeden fedakârlık edilecek ya da bütçe açığında hedefi tutturabilmek için vergi reformuna gidilecek.

İşte açık bütçeyle büyüme yüzde 5’e taşınırken ekonominin enflasyon yapmaması nasıl sağlanacak, sorusuna ikna edici cevaplar bulmak bu noktada şart.

Büyüme denince tüketimden ziyade yatırım ve ihracat aklıma geliyor… Yatırım ve ihracat olmadan sağlıklı bir büyümeden söz etmek zor.

Bugün yatırımlara spesifik değinmek istiyorum…

Yaklaşık 2 ay önce Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu (YOİKK) Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay başkanlığında toplanmış ve özellikle ihracatı henüz 1 milyar dolara dahi ulaşamamış su ürünleri sektörüne yönelik sıkı bir toplantı gerçekleştirilmişti.

***

Ağustos’taki toplantıda; balık çiftliklerinin yer seçimi ve yatırım sürecinde yaşanan sorunların çözümü, levrek, çipura, Türk somonu başta olmak üzere balık üretim havuzlarında kullanılan elektriğin tarımsal sulama tarifesi kapsamında fiyatlandırılması gibi konular masaya yatırılmıştı.

Özellikle açık denizlerdeki balık çiftliklerine ilişkin çevresel etki değerlendirme raporuna dair işlemler ve bürokratik süreçlerin kolaylaştırılması, söz konusu işletmelerin etkin denetimi ve anlık takibi de YOİKK toplantısının başlıca konuları arasına girmişti. Toplantıda Tarım ve Orman, Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Çevre ve Şehircilik bakanlıklarına da geniş yetkiler tanınmıştı.

Söz konusu kararların gelecek yıl hayata geçirileceğini biliyoruz. Ancak süreci net okuyamıyoruz. Su ürünlerindeki ihracatın artırılmasının yanında sağlıklı beslenme konusunda da yurt içinde balık tüketiminin artırılması gerekiyor. Dolayısıyla su ürünleri sektörünün ekonominin büyümesine, istihdam ve vergi gelirlerinin artışına da destek vereceğini söyleyeyim.

Hâlen ülkemiz iç su kaynakları ve denizleriyle su ürünleri üretimi için yaklaşık 25 milyon hektar alana sahip… 25 milyon hektar ile ilgili küçük bir ayrıntı vereyim… Öncelikle 8 bin 333 kilometrelik bir kıyı uzunluğumuz var. 200 kadar doğal gölümüz, 300’ü aşkın baraj gölümüz, 33 büyük akarsuyumuz ve 750 kadar göletimiz sektörün emrinde.

***

Ancak ülkemizde su ürünleri üretimine yönelik rakamları duyunca insan hayal kırıklığına uğruyor. Zira ülke şartlarına ve potansiyeline göre 350 bin tonluk su ürünleri üretimi hakikaten çok düşük. Türkiye’nin gerçek kapasitesi bunun belki 10 katından daha fazla ama kaynaklar verimli olarak kullanılamıyor. 80 ülkeye 950 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren sektör aynı zamanda 300 milyon dolarlık da ithalat yapıyor.

Dünya balık tüketimi kişi başı 15 kilogram… Bu oranlar; İzlanda’da 95, Norveç’te 52, Japonya’da 49, İspanya’da 42 ve Yunanistan’da 19 kilogram…

Ya bizde… Türkiye’de ihracatın azlığı kadar yurt içi tüketim de çok zayıf. Fiyatlardaki yükseklik, düşük kapasiteli üretim sağlıklı ürünün evlere girmesini ve tüketimini engelliyor. O kadar imkana, potansiyele rağmen Türkiye’de kişi başı balık tüketimi 7 kilogramı geçemiyor.

Yeterli mi, tabii ki değil… Su ürünlerinde yüzde 65 avcılık yapılıyor ama fiyat dengesi açısından sürdürülebilirliliği yok. Yüzde 35 oranındaki yetiştiricilik ise yetersiz.

Su ürünleri sektöründe genel manzara bu...

Nitekim olumsuz fotoğrafı gören milletvekilleri hafta başı bir girişimde bulundu. AK Parti milletvekillerinin imzasını taşıyan Su Ürünleri Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Dün yeni yasama dönemine giren TBMM’de 16 maddelik kanun teklifi kısa zamanda yasalaşarak inşallah sektörün derdine derman olur…

Madem siyasetçiler bundan sonra gelecek seçimlere kadar ekonomi konuşacak… O zaman YEP’le birlikte iş ve aş konusunda da hızlı atımların atılmasını beklemek hakkımız olmalı!..

Kaçan balık büyük olmasın… 2020 yılı su ürünleri sektörünün yükselişinde milat olsun, diyorum!

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları