Dünyanın kulağına kâr suyu kaçıralım!
Yerli veya yabancı yatırımcıya güven vermek için önce yatırımcının danıştığı kuruluşları ikna etmek gerekir. Bu kuruluşlara yatırım danışmanlık şirketleri deniyor. Bunlar risk analizi yaparak yatırımcının doğru seçimler yapmasını sağlarlar. Yatırımcıyı en sağlıklı, verimli ve kârlı alanlara yönlendirmeye çalışırlar.
Açıkçası güvenli
bir yatırım için güven veren bir yatırım danışmanlık şirketine ihtiyaç duyulur.
Fakat danışmanlık şirketi ne kadar güvenli, bir de oraya bakmak lazım!
Biraz anlatalım…
Söz konusu aracı şirketlerin güvenli olduğunu nasıl anlayacağız?
El cevap: Yatırım
danışmanlık şirketleri devletin kontrolünde özel yetki belgesiyle faaliyet
gösterirler. Belgeli, yasal çerçevede çalışan şirketler genellikle güvenli
olur.
“Yatırım
şirketleri gerçekten gerekli mi?” diye sorduğunuzda ise, daha baştan güvenli
yatırım konusunda geri adım atmış olursunuz. Yatırımda zaman kazanmaktan yana
değilseniz ve yatırımla birlikte elde edeceğiniz kazançlarınızı koruma ve
artırmada tavsiyeler istemiyorsanız o zaman kendi başınıza karar alabilirsiniz
ama, bugünkü dünyada bu o kadar da kolay değil.
Zira yetki belgesi
almış yatırım danışmanlık şirketleri, ülkelerin şirketlerini analiz etmekle
kalmaz, kredi derecelendirme kuruluşlarının ülke ve şirket notlarını da
yakından takip ederler.
Siz yatırımcı
olarak bunların hiçbirini tek başınıza yapamazsınız.
***
Özelde
Türkiye’mize geldiğimizde, uluslararası yatırımlar açısından cazip hale
gelmenin yolu “güvenli liman” olmaktan geçiyor.
Ticaret
hukukunuzun uluslararası standartlara uygun olması, şirket kurma, pazar bulma,
para transferinin kolaylığı, yerli paranın konvertibl ve dengede seyretmesi,
kalite ve marka güvenliği, yatırımların önünü açacak kanuni mevzuat ve teşvik
uygulamaları güvenli bir yatırım isteyen her yatırımcının öncelikle aradığı
hususlar.
Fakat yatırımın
güvenli hale gelmesi için önce iş Merkez Bankası ve hükümete düşüyor. Fiyat
istikrarını sağlamış, para politikası araçlarıyla ekonomiye güven veren bir
Merkez Bankası işin yarısını halletmiş olur. Diğer yarısı ise maliye
politikalarının işi. Yani hükümet gerek hukuki ve gerekse teknik olarak yatırım
ortamını iyileştirmişse güvende arananların diğer yarısı da tamamlanıyor
demektir.
Türkiye bugün
satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 13’üncü ekonomisi ise, dünyada
ekonomik büyüklük olarak ilk 20 arasındaysa, ihracat 180 milyar dolara
yaklaşmışsa, cari denge fazla veriyorsa, turizm gelirleri rekor seviyede 40
milyar doları geçmişse, Merkez Bankası rezervleri yine 100 milyar doların
üzerindeyse, hele hele IMF’ye borcu yoksa, ülke risk priminiz 325’lerden aşağı
doğru gidiyorsa, ülke ekonomisinin yanında uluslararası siyasi kredibilitesi de
artıyor, yatırım ortamı giderek daha da iyileşiyorsa, saydığım bu değerler
Türkiye tanıtım birimleri tarafından iyi değerlendirilip dünyaya sunulması
gerekiyor.
***
Yani tanıtım şart!
Yatırımcının
aradığını ülke olarak sağlamış olabilirsiniz ancak sizin bu şekilde güvenli
olmanız da yetmiyor… Güveninizin derecesini tüm dünyaya anlatmak ve benimsetmek
de zorundasınız… Yoksa sizi kim duyacak, kim arayacak!..
Mesela Fitch
Ratings’in son açıklamalarını dahi kullanamıyoruz. Ki bu açıklamalar
Türkiye’nin yatırım ortamının iyileştiğini gösteren ifadeler… Adamlar, “Türkiye’nin kredi notu görünümünü
negatiften durağana çevirmemiz, Türk ekonomisinde istikrara dair ilerlemenin,
yeniden dengelenmenin bir yansıması. Bankaların ve şirketlerin dışsal pozisyonu
kısmen daha istikrarlı. Döviz rezervleri ılımlı seviyede arttı, enflasyon düştü
ve Türk lirası beklenin üzerinde faiz indirimlerine rağmen değerini korudu.
Buna ABD’nin Suriye’ye ilişkin yaptırımları iptal ettiğini açıklaması ve daha
olumlu küresel finansman koşulları da yardımcı oldu” diyorlar, biz ise bu
sözleri dünyanın kulağına kar ve kâr suyu olarak kaçıramıyoruz…
Başta yurt dışı
temsilciliklerimiz olmak üzere konsolos, ticari ataşe ve diğer tüm dış
misyonlarımızın Türkiye’nin “güvenli liman” olduğunu tüm dünyaya anlatarak
uluslar arası yatırımcıları ikna etmesi bir vatan borcu.
İşte bunun en
kestirme yolu uluslararası yatırım danışmanlık şirketleriyle çalışmak… Biraz da
finans kanalından konuşursak küresel yatırım bankalarını merkeze koymak, belki
de işin en püf noktasını oluşturuyor.