İnsanoğlu doğanın denge kanunlarını anlamak için dünyadaki evrensel dil olan matematiği kullanır. Matematiksel sayılarla doğayı ifade etmeye çalışır.

Doğanın bu denge kanunları finans piyasaları için de geçerlidir. Çünkü bu piyasalara yön veren insanlardır ve insan da doğanın bir parçasıdır.

YÜZDE 100 RİSKSİZ KÂR, ARBİTRAJ

Farklı piyasalarda oluşan fiyat dengesizliklerinden faydalanmak suretiyle, düşük fiyatlı piyasadan alıp, yüksek fiyatlı piyasada satarak risksiz kâr elde etmeye arbitraj denir. Bu işlemleri yapanlara arbitrajcı denir.

Eskiden insanlar Kızılay’dan ucuza aldıkları doları, James Bond çantalarına koyar ve Çankaya’da daha pahalıya satarlardı. Ama günümüzde bu işlemler, geçen haftaki yazımızda bahsettiğimiz yapay zekâlı algoritmik robotlar tarafından saniyeler içinde yapılıyor. Örneğin; Amerika’daki Türk Lirası Dolar alış 5,78; satış 5,79 ve  Türkiye’de Dolar alış 5,76; satış  5,77 olarak bir fiyat dengesizliği oluştuğunu düşünelim. Burada mikromili saniyeler içinde robotlar devreye girecek Türkiye’den 5,77’den aldığı doları Amerika’da 5,78’den satacaktır. Aradaki kâr farkı 0,01 Cent, çok az gibi gözükebilir ama bu fark 10 milyon TL’de 17 bin TL kadar risksiz kâr demektir. Bu işlem fiyatlar dengeye gelene kadar robotlar tarafından al-sat şeklinde yapılmaya devam edecektir.  

ALTIN ORANI’NIN SİHİRLİ SAYILARI

Daha önce Fibonnaci Sayıları ya da Altın Oranı’nı duymuş muydunuz? İtalyan Matematikçi Fibonnaci, 11. Yüzyılda Mısır’daki piramitleri ziyaretinde bazı sihirli sayıları keşfetmiştir. Bu sayılara da araştırmacının adı olan Fibonnaci sayıları adı verilmiştir.

Fibonnaci sayılar;  0, 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, 144 şeklinde devam eden ardışık sayılar dizinidir. Her bir rakam kendisinden önceki iki rakamın toplanması ile elde edilir.  Bu ardışık sayıların her birinin kendinden önceki sayıya bölünmesiyle elde edilen rakam 1,618 yaklaşır ve 89/55’ten sonra ise 1,618’de sabitlenir.

1,618 de Tanrı’nın sayısı olarak adlandırılır. Bu oran sanattan matematiğe, doğadan mimariye her yerde vardır. Salyangozun sarmal kıvrımlarında, ayçiçeğin merkezinden sağa doğru gidenlerle sola doğru giden taneciklerinde, geyik boynuzlarının sarmal yapılarında, kar kristallerinin uzun kenarları ile kısa kenarları arasında, insan yüzünün kaşlarının arasındaki boşluk ile göz bebekleri arasındaki boşlukta 1,618’lik oran vardır.  Kalp atışlarımızda, DNA sarmallarının en ve boy oranlarında, kâinatın tasarımında, bitkilerin yaprak dizilim kuralında, galaksinin spiral yapısında ve doğada, kasırgalarda, kozalaklarda, milyonlarca canlının ve cansızın şeklinde ve yapısında bulunan Yaratıcı’nın sayısız alanda kullandığı özel bir orandır.

Leonardo da Vinci, Picasso ve Mimar Sinan bu oranın tarihteki en önemli uygulayıcılarındandır. Mona Lisa tablosunun boyu ile eni arasındaki oran altın orana eşittir. Picasso’nun birçok tablosunda da bu oranı görmek mümkündür. Mimar Sinan Edirne’deki Selimiye Camii’nde, İstanbul’daki Süleymaniye Camii’nde ve bir çok eserinde Yaratıcı’nın bu altın oranına başvurmuştur. Sanatçıların ve mimarların bu orana bağlı kalarak ürettikleri eserler estetik mükemmelliğin sembolü olmuştur.

ELIOT DALGALARINI SAYARAK BORSADA ZENGİN OLABİLİR MİYİM?

Finans bilimi de Fibonnaci sayılarını kullanır. Bunun ilk öncülerinde olan Ralph Elliot’a göre borsadaki fiyat dalgalanmaları Fibonnaci sayılar temel alınarak ilerideki fiyatları tahmin edilebilirdi. Bu teorinin temel dayanağı ise doğada kendini tekrarlayan olaylardı.

Temel olarak fiyat hareketleri 5 dalga yükseliş, 3 dalga düşüş şeklinde ya da 5 dalga düşüş, 3 dalga yükseliş şeklinde olmaktadır. Teoriye göre yatırımcılar bu fiyat dalgalanmalarının ritmini doğru olarak yakalayabilirlerse başarılı tahminler yapabilirler.

Bunun dışında; Fibonnaci yayları da (Fibonnaci Arcs) Fibonnaci sayılarını baz alarak çizilir. Fibonnaci yayları sayesinde yükselen piyasalarda hisse senedi fiyatlarının direnç noktaları, düşen piyasalarda ise destek noktaları belirlenebilir.

Teknik analiz yöntemlerinde Fibonnaci sayılarının kullanıldığı onlarca method bulunmaktadır.  Burada ilginç olan yatırımcıların arz ve taleplerine göre oluşan borsadaki fiyat hareketlerinin Fibonnaci sayılarını izlemesi ve evrende hiçbir şeyin tesadüfü yaratılmadığının matematiksel bir kesinlikle görülmesidir.

Elbette olabilirsiniz. Fakat buradaki önemli nokta, doğru ritmi yakalamaktır. Günümüzün gelişen bilgisayar teknolojileri sizin yerinize istatiksel hesaplamaları yaparak bu dalgaları ve borsanın gideceği yolu gösteren kılavuz çizgileri çizebilir. Ama başarılı bir ritmi yakalamak için trendin başlangıç noktası, kullanılan hisse fiyat hareketlerinin periyodu ve seçtiğiniz hisse senedinin Elliot dalga sayımlarına uygun olup olmadığı gibi bir çok spesifik özelliğin bilgisayara elle girilmesi gerekir. Yani gazın yerini bilmek arabayı kullanmak için yeterli değildir. Sadece sahip olunan teknik bilgi tek başına bir hazine değildir.

Kaybetmeden, yenilmeden, hata yapmadan yeni birşeyler öğrenmek çoğu kez mümkün değildir.  Oscar Wilde’n dediği gibi ‘Tecrübe, herkesin hatalarına verdiği addır.’ Büyük yatırımcıların çoğunun zengin olmadan önceki kariyerleri hatalar ve hüsranlar ile doludur. Örneğim; Alibaba’nın kurucusu Jack Ma, başvurduğu otuz iş başvurusundan otuz ret cevabı almıştır.  Ayrıca hayatı boyunca on kez Harvard Üniversitesi’ne başvurmuş ve on defa red cevabı almıştır. Ama yılmadan, pes etmeden denemeye ve çalışmaya devam etmiş, sonunda Çin ekonomisini tek başına etkileyen bir adam olmuştur. Apple Bilgisayar’ın kurucu Steve Jobs kendi şirketindeki bir anlaşmazlık sonucu şirketinden ayrılmak zorunda bırakılmıştır. Fakat Apple dışında kararlılıkla çalışmalarına devam eden Jobs, kendisinden çalınan şirketini 1993 yılında geri almış ve bir kaç yıl sonra Apple’ı dünyanın değerli şirketi haline getirmiştir.

Özetle sevgili dostlarım, evrenin bütün gizemi çevremizdeki doğada gizlidir. İnsan doğayı ilim ve bilim ile ne kadar iyi analiz edip yorumlarsa, kendini de o kadar iyi tanıyabilir ve geleceğini de daha net bir şekilde görebilir.  Bunu yaparken de Thomas Alva Edison’un  ‘Dehanın yüzde biri ilham, yüzde doksan dokuzu terdir’ sözünü ilke edenirse kazanmak artık o yatırımcı için bir olasılık değil, zaruriyet halidir.

Herkese bol kazançlı ve bereketli bir hafta diliyorum. Farklı görüş açılarıyla, sıradışı konulara yelken açtığımız GERÇEK ANALİZ sayfamızda haftaya Pazartesi tekrar görüşmek dileğiyle...

Sevgiyle kalın...