İtalya’da yaşananlar ya da Çin’de, İran’da hastanelerde yaşananlar, hastaneye yatması için insan seçen doktorlar, canlarını hiçe sayarak hayat kurtarmaya çalışan sağlık çalışanları, tedavisi bulunamamış virüsten dolayı insanlar gözleri önünde boğularak ölümlerin gerçekleşmesi. İtalya’da ölüm sayısı çok olduğu için yakmak zorunda kalıyorlar. Biz bir mücadelenin içerisindeyiz sevdiklerimizin gözlerimizin önünde ölmesi durumunda kefenlenmiyor olması, bizde cenaze namazı kılınamıyor ya da son kez bakmak istese de göremeyecek olmak içimizi acıtır. Bunlar bir film senaryosundan alınmış bir alıntı değil maalesef tedbir alınmazsa işin ciddiyetine varılmazsa yaşanacaklar kaçınılmaz olacak. 

Dünyamız 2012 yılında SARS ve MERS adlı salgın hastalıklarla mücadele etmiştir. Dünyamız 2009 yılındaki domuz gribi, 2014’teki ebola salgını, 2016’daki zika virüsü gibi tehditlerle yüzleşmişti. Bulunduğumuz global dünyaya baktığımızda şekillenen evrensel ekonomiye köklü değişiklerin yaşanacağı bir sürece girdiğimizi gösteriyor. Çin’ de üretimin durmasıyla en iyi durumda olan Türkiye alternatif olarak gösterilmektedir. Bu süreçten daha az yara alarak fırsatları kendi yararımıza dönüştürebiliriz. 

“Ölen ölür kalan sağlarla devam ederiz” anlayışıyla hareket eden sözde insan hakları savunucusu Avrupa ülkesi kendi vatandaşını hiçe sayıyor. Korona virüsünün duyulması ile sürecin başından itibaren Türkiye’yi buna hazırlayan sağlık bakanımız Fahrettin Koca titiz bir hassasiyetle gereken tedbirleri almış ve çalışmalarını sürdürmektedir. Fedakârlıkla ve sabırla görev yapan tüm sağlık personelde gece gündüz canla başla çalışıyorlar. En büyük sorumluluk doktorlarımız ve hemşirelerimizin omuzlarında, balkonlardan alkışlayan insanlarımızda sağlık çalışanlarına destek vererek yanında olduklarını gösterdi.

Üç haftalık süreçte okulların tatil edilmesi, bir karantina olmasa da insanları evlerinde durmaları için uyarılması, sokakların okulların dezenfekte edilmesi umreden gelenlerin 14 gün karantina altına alınması yurt dışından gelenlerin karantinaya alınması alınan bu tedbirler bizi büyük bir felaketten kurtardı. Gazinoların kapatılması aynı şekilde namazların camide değil, evde kılınmasına izin verildi.  Gelgelelim insanların duyarsız davranışlarına, piknik alanları tamamen insan kalabalığından geçilmiyor. Tatillerinden vazgeçmeyenler seyahatlere çıkanlar.  Risk sınırında ki 60 yaş üstünün evlerinden çıkmaması gerekirken otobüslerde umursamadan dolaşması banklarda güneşlenmesi, bunun tamamen vicdan ve sorumluluk olduğunu gösterir. Güney Kore’de sadece 1 insanın bin 601 insana bulaştırdığını hatırlatmak isterim.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan yapmış olduğu toplantıda 100 milyarlık ekonomik istikrar kalkan paketini açıkladı.  

Yaşadığımız sürecin ekonomimize, piyasaya, üretime, istihdama olumsuz etkisini azaltmak amacıyla, önemli kararlar alındı.  Amerika’nın yüzde 21, İngiltere’nin yüzde 22, Almanya’nın 26, İtalya’nın yüzde 32 değer kaybettiği 28 Şubat-16 Mart tarihleri arasında, bizim kaybımız yüzde 17’de kaldı. Merkez Bankası Nisan, Mayıs ve Haziran ayı vadeli açık ikinci kırdırma kredi anapara ve faiz ödemeleri Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ertelenerek, azami vade 1 yıl uzatıldı.

Kurumsal firmaların, KOBİ’lerin, bireysel kesimin, geçici iş ve ciro kaybı veya benzeri nedenlerle gelir kaybı yaşayanların, kredi borçlarıyla ilgili taksit, öteleme, yapılandırma, düzenleme taleplerine süratle ve olumlu cevap verilmelidir.

Perakende satışlarda KDV tevkif atı ile SGK primlerinin Nisan, Mayıs ve Haziran ödemelerini 6’şar ay  ertelendi. Konaklama vergisi kasım ayına kadar, otel kiralarında hasılat payı ödemesi 6 ay ertelendi. İç havayolu taşımacılığında 3 ay süreyle KDV ‘de yüzde 18’den yüzde 1’e indirildi.  Firmaların bankalara olan kredi anapara ve faiz ödemelerini asgari 3 ay ertelenecektir. Küçük esnafı korumak adına Halkbank’a borçları olanların 3 ay süreyle ertendi. En düşük emekli maaşını 1.500 liraya yükseltildi. Bayram ikramiyeleri erken yani nisan ayında verilecek. İhtiyaç sahiplerine 2 milyarlık kaynak sağlandı.  Tek başına yaşayan 80 yaş üstü yaşlılarımız için, sosyal hizmet ve evde sağlık hizmetlerinden oluşan periyodik takip programı başlatıldı.

Çin’deki salgın, tüm dünyayı üretim konusunda alternatifler aramaya itmiştir. Üretimde alternatif denince de ilk akla gelen yerlerden biri Türkiye olmaktadır. Ayrıca virüs salgını ve petrol fiyatlarının düşüşüyle yaşanan gelişmeler ülkemize ilave avantajlar yaşatacaktır. Birkaç haftalık dönemi iyi yönetir, hastalığı sıkı şekilde kontrol altında tutabilirsek, umduğumuzun da ötesinde güzel bir tablo bizi bekliyor.