Dolar $
32.47
%-0.14 -0.04
Euro €
34.68
%-0.84 -0.29
Sterlin £
40.51
%-0.69 -0.28
Çeyrek Altın
3981.44
%-0.27 -10.65
SON DAKİKA
Son Yazıları

Amazon'un rakibi AliBaba pandemiye meydan okudu

25 Aðu 2020

Dünyanın en büyük teknoloji şirketlerinden biri olan Çin menşeyli Alibaba Grubu'nun 2020 yılının ikinci çeyreğindeki gelirleri, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 34 artarak 153 milyar 800 milyon yuana (21,76 milyar dolar) yükseldi.

Alibaba Grubu’ndan yapılan açıklamada, şirketin hissedarlara ait net kârının 47,59 milyar yuan olduğu, kâr artışının esas olarak online perakende satışlar ve bulut bilişim alanındaki güçlü performanslardan kaynaklandığı belirtildi.

 

Rekor kullanıcı sayısı

Haziran sonu itibarıyla Alibaba’nın Çinli perakende satış piyasalarındaki yıllık aktif tüketicilerinin sayısının 742 milyona ulaştığı, bu sayının Çin nüfusunun neredeyse yarısına tekabül ettiği ifade edildi. Şirketin açıklamasında, aktif aylık mobil kullanıcı sayısının mart ayına kıyasla 28 milyon artarak 874 milyona yükseldiği, yeni tüketicilerin büyük kısmının az gelişmiş bölgelerde yaşadığı belirtildi.

Tüm bu gelişmeler ışığında Alibaba Grubu CEO’su Daniel Zhang şirketin tüm dijital altyapısını farklı sektörlerdeki ekonomik toparlanma için harekete geçireceğini açıkladı. Daniel Zhang, bunun yanında, Covid-19 sonrası ortamda değişen tercihlerine yanıt vererek tüketici tabanınlı hizmetlerini genişleteceklerini ve çeşitlendireceklerini kaydetti. 

Pandemi döneminde e-satış yapan platformlara talep arttı. Arttı ama buna lojistik destek olamadı. Mal satan online web platformları bu satılan ürünleri zamanında tüketiciye ulaştırmada sorunlar yaşadı. Tabii ki bundan en büyük sıkıntı kargo şirketlerinin bu yoğun talebe yetişemesi oldu. Aynı sıkıntı Türkiye’de de Avrupa’da da yaşandı. Pek çok e-ticaret sitesi ürün tesliminde büyük sıkıntılar yaşadığı için ya satış kotası uyguladı yada bir süreliğine yok sattı. Aslında pandemide ortaya çıkan bir yüksek talep fırsatını iyi değerlendirmedler Ama Alibaba’nın çok ilginç bir başarı hikayesi var. Dünyanın bir ucunda olmasına rağmen küreselleşmeyi başardı. En büyük rakibi Amazon’la coğrafi dezavantajlara rağmen mücadele etti. Türkiye’de de çok ciddi bir kullanıcı kitlesi var. Eğer Alibaba batıya doğru bir genişleme yapar, stratejik noktalarda şirket kurar ve o noktarlardan dünyaya daha hızlı ve güvenli bir biçimde lojistik hizmeti sağlarsa e-ticaret konusunda Amazon başta olmak üzere tüm platformlara averaj atar.

-------

TikTok&Trump savaşı yargıya taşınıyor

ByteDance şirketi TikTok sorunuyla ilgili olarak Donald Trump yönetinine dava açıyor. Video paylaşım platformu Tiktok’un sahip olduğu ByteDance şirketi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Amerika Birleşik Devletleri ve Trump yönetimi aleyhinde resmen dava açacaklarını duyurdu.

Açıklamada, “Son bir yılda, şirketimiz dürüst bir tavırla ABD yönetimiyle iletişimde bulunmaya çalışarak, ABD’nin kaygılarını gidermek için çözüm planları ortaya koydu. Ancak ABD yönetimi, olguları bir kenara bırakıp meşru hukuki prosedürlere uymadığı gibi, şirketin ticari görüşmelerine zorla müdahale etmeye çalıştı. Hukukun üstünlüğünden vazgeçilmemesini, şirketimize ve abonelerimize adil bir şekilde davranılmasını güvence altına almak amacıyla resmen dava açacağımızı ilan ediyoruz” dendi. TikTok & Trump savaşı iyice büyüdü. Mahkemede TikTok hangi argümanları savunur, Trump’ın tezi ne olur bilemeyiz ama bu tarihte bir ilk olacak. Burada benim merak ettiği TikTok’un sahibi ByteDance şirketi Trump’ın şahsına mı mahkeme açacak yoksa Trump yönetimine yani ABD’ne mi mahkeme açacak. Basit ama ince bir detay. Görünen o ki ByteDanve Trump hükümetine dava açacak gibi. Buda iki ülkenin davalık olması anlamına gelecek. Belki de TikTok, ABD’nin pandemi nedeniyle Çin’e açtığı davalara karşı bir misilleme dava açacak.

--------

Apple radyo kanallarının sayısını arttırıyor

Dijital medyada yaşanan gelişmelerle beraber radyo ve televizyon yayıncılığı da boyur değiştirdi. Artık her şey dijitalde. Karasal yollarla yani klasik antenler aracılığı ile yapılan radyo ve televizyon yayıncılığı tarih oluyor. 

İşte bunu gören Apple başta olmak üzere tüm dijital platformlar kendi bünyelerine ait dijital mecraların sayısını arttırıyor. En son Apple iki yeni radyp açarak dijital radyo yatırımlarına devam etti. Apple aynı zamanda bir radyo kanalının da adını değiştirdi.

Daha önce “Beats1” adıyla yayında olan radyo kanalının yeni adı “Apple Music1” oldu. Apple’ın yeni açtığı iki yeni radyosunun adı ise “Apple Music Hits” ve “Apple Music Country” oldu. Apple Music Hits, 80’ler, 90’lar ve 2000’lerin şarkılarını yayınlrken., Apple Music Country’de farklı ülkelerden müzikler yayınlayacak. Bu radyolar Apple Music’in aktif olduğu 165 ülkede yayında olacak. Dijital dönüşümle beraber olay değişti. Apple ‘ın radyo yayıncılığına bu yönde yatırım yapması radyo yayıncılığının seyrindeki değişimi de hızlandıracak gibi.

-----

10 km’lik hızlı tren projesi 1130 günde bitti

Çin hızlı tren ulaşımı konusunda ki iddialı yatırımlarına devam ediyor. Bu konudaki AR-GE çalışmalarına uzun zamandır devam eden ülke bu çalaışmanın meyvelerini vermeye devam ediyor.

Bu alandaki son çalışması Ganzhou- Shenzhen arasında işleyecek yüksek hızlı tren için inşa edilen hat üzerindeki  Lorgnan Tüneli inşaatı oldu. Bu tünel bu istikametin en uzun tüneli ve çalışmaları tam 1.330 günde tamamlandı. 10,24 kilometre uzunluğundaki tünel, çok kötü ve zorlu jeolojik koşullara sahip olan, yapılan çalışmalar çerçevesinde yüksek riskler taşıyan birçok bölgeden geçiyor. Dolayısıyla bu tünelin yapımının tamamlanması, hattın inşasında çok önemli bir adım oldu.

Saatte 350 km hızla gidiyor

Bu  hat, Jiangxi eyaletinin Ganzhou kenti ile Guangdong eyaletinin Shenzhen kentini birbirine bağlıyor ve Beijing-Hong Kong YHT hattının bir bölümünü oluşturuyor. 436 kilometrelik hat üzerinde toplam 14 adet gar bulunuyor. Saatte 350 kilometre hızla ilerleyebilen bir hızlı tren, daha önce yedi saatte kat edilen bu iki kent arası yolculuğun süresini iki saate indirecek. 

Bu hızlı tren projeleri çok güzel projeler. Ben şahsen Türkiye’de de böyle bir hattın olmasını çok isterdim. Edirne’den başlayan ve Kars’ta biten ara yollarlada Ege ve Akdeniz ile Karadenize’de bağlanan bir hızlı tren hattı olsaydı, Türkiye’de ulaşım konusunda büyük bir devrim yaşanırdı. Ne arabaya gerek kalırdı ne de uçağa. Herşeyi bu hızlı tren hattıyla hallederdik. Bunun topluma olduğu kadar devlete de ekonomik anlamda ciddi bir faydası da olurdu.

----------

Hindistan’dan D.Akdeniz’e uluslararası gerginlikler “kuşak ve yol” girişimini nasıl etkiler?

Dumlupınar Üniversitesi öğretim görevlisi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı, Dr. Barış Adıbelli'yle CRI Türkçe Haber servisine yaptığı açıklamada "Kuşak ve Yol" Girişimi ve Covid-19 ile ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu.

Salgın döneminde Kuşak ve Yol İnisiyatifi gibi ortak iş birliği platformlarının yeniden anlam kazanacağını belirten Adıbelli,  "Dünya ülkelerinin Kuşak ve Yol İnisiyatifine bakışı ile geliştirdiği iş birliği ve diyalog pandemi sonrası daha da artarak devam edecek"  yorumunda bulundu. İşte Dr.Barış Adıbeyli’nin açıklamaları:

ABD’nin “Çin Virüsü” isimlendirme çabası 

Pandemi ile birlikte dünyada her şeyin ve her alanın etkilendiği gibi Kuşak ve Yol inisiyatifi de bu süreçten etkilenmiştir. Özellikle salgın sürecinin etkisinin dışında ABD ve AB'nin virüs salgınını Çin'e karşı bir silah gibi kullanmak istemesi, özellikle ABD'nin Çin'i ötekileştiren birtakım söylemlere girmesi, örneğin virüsü ısrarla Çin virüsü olarak isimlendirme çabaları, AB'nin ise ekonomik ilişkilerde taviz kopartabilmek adına virüs salgınından medet umması, tüm bunlar pandeminin ekonomik etkilerinin yanında Çin'i kuşatmaya; hatta boğmaya yönelik bir siyasetin devamıdır. Bütün bunlara rağmen pandemi ile birlikte dünya ekonomisinde ortaya çıkan zorluklar bir kez daha gösterdi ki bireysel olarak ayakta kalmak veya yeniden ayağa kalkmak oldukça zor dolayısıyla birliktelikler, ortaklıklar ve işbirlikleri daha önemli hale geldi. Özellikle de bu salgın döneminde Kuşak ve Yol İnisiyatifi gibi ortak iş birliği platformları yeniden anlam kazanacağı açıkça görülmektedir. Dolaysıyla dünya ülkelerinin Kuşak ve Yol İnisiyatifine bakışı ile geliştirdiği iş birliği ve diyalog pandemi sonrası daha da artarak devam edecek.

Dünyanın en büyük asma köprüsü

Türkiye'de Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, tamamlandığında "dünyanın en büyük orta açıklıklı asma köprüsü" unvanını alacak 1915 Çanakkale Köprüsü'nde çalışmaların hız kesmeden devam ettiğini belirtti.

Türkiye'nin marka projelerinden biri olacak köprü ile Pekin'den Londra'ya kesintisiz ticaret yolu oluşturma hedefine doğrudan katkı sunulacağını belirten Bakan Karaismailoğlu, projenin, tarihi İpek Yolu'nu canlandırarak 'Bir Kuşak Bir Yol Projesi' kapsamında Türkiye'nin öncülük ettiği "Orta Koridor" girişiminin bir parçası olacağını vurguladı.

Doğu Akdeniz’deki kriz kuşak ve yol insiyatifine zarar verebilir

Doğu Akdeniz'de ve bitişik bölgelerde yaşanabilecek tüm krizler, anlaşmazlıklar ve çatışmalar zeminini ekonomik ve ticari işbirliklerinin oluşturduğu Kuşak ve Yol İnisiyatifine zarar verecektir. Hele de anlaşmazlıkların taraflarının Kuşak ve Yol İnisiyatifi içinde olduğu da düşünülürse önümüze iki seçenek çıkacaktır: Ya Kuşak ve Yol İnisiyatifi kendi iş birliği zemini üzerinden bu anlaşmazlıkları çözerek ortak bir refaha ve geleceğe yönelik adımlar atılacak, ya da Kuşak ve Yol İnisiyatifi bu bölgede etkinliğini yitirecek. İkinci seçenek Çin'in arzuladığı bir durum değil; zira iş birliğini bir zincir olarak düşünürsek zincirin bazı halkalarının kopması ve boşluk oluşması bu yapıyı da akamete uğratacaktır.

Hindistan ABD’nin bölgesel gücü olarak öne çıkarılmaya çalışılıyor

Hindistan sömürgeden bağımsız bir devlet olduğu için halen Batılı güçlerin bir şekilde etkisi olduğu bir ülke. Bu bağlamda 2000'li yıllardan itibaren Hindistan, ABD'nin Çin'i kuşatma stratejisinde baş rol oynamaya başlamıştır. Bu duruma karşı Çin, stratejik bir hamleyle Hindistan'ı Shanghai İş Birliği Örgütü içine almış olsa da Hindistan Shanghai İş Birliği Örgütü'nün ruhuna ve felsefesine aykırı bir şekilde günümüze kadar hareket etmeyi sürdürmüştür. Temeli bölgesel iş birliğine dayanan Shanghai İş Birliği Örgütü'ne hem Pakistan hem de Hindistan üye olmalarına rağmen aralarında Keşmir Sorununu çözememişler, her defasında savaşın eşiğine gelmişlerdir. 

Pakistan-Hindistan çatışması kendisini Çin'in Hindistan ile ilgili sınır sorunlarında da hep göstermiştir Esas mesele Çin-Pakistan ekonomik koridorunun ABD'ye ve Hindistan'a verdiği rahatsızlıktır. Özellikle Kuşak ve Yol İnisiyatifi kapsamında bu koridorun başlangıç noktasındaki Gwadar limanı önemlidir. Bu liman Çin'e Hint Okyanusu'nda ve Basra Körfezi'nde önemli avantajlar sağlamaktadır. Sonuç olarak Hindistan, ABD tarafından Çin'e karşı bir bölgesel güç olarak çıkarılmaya çalışılmaktadır. Ancak, Hindistan'ın böyle bir rolü oynamak için bünyesi oldukça zayıftır.

Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları