Bu yılın 29 Mayıs’ı geçeli 10 gün oluyor… İşte 10 gün önce yani 29 Mayıs’ta 29 sivil toplum kuruluşu fethi farklı bir manada kutladı. Peki haberi niçin o günlerde yayınlamadınız diye, sorulacak…

Haber, sayfalar arasında kaybolmasın diye konuyu köşemize taşımayı daha uygun gördük.

Her neyse… “Domates-biber, don-gömlek (sebze-tekstil, düşük teknolojili makineler) satarak ancak bu kadar olur” dövizleriyle Beyoğlu Pera Müzesi’nin önünde toplanan STK temsilcileri “Huzurlu gelecek için daha çok bilim…”, “Daha çok Ar-Ge…”, “Başka kurtuluş yok…” sloganlarıyla farklı bir 29 Mayıs kutlamasına imza attılar.

Tabi asıl vurgu yapılmak istenen; Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefi… 4 yıl sonra 500 milyar dolarlık ihracatı gerçekten yakalayabilecek miyiz? 7 milyon nüfuslu 550 milyar dolar ihracat yapan Hong Kong’un hangi tarafında yer alacağız? Yılda kişi başı 78 bin 500 dolar ihracat yapan Hong Kong’u nasıl yakalayacağız?

Mes’ele bu!

***

29 Mayıs topluluğu; ihracat için yürümüş… Uluslararası standartlara ulaşmak için yürümüş… Ama gerçekte Türkiye’nin geleceği, istikbali için yürümüş… Pera’nın önünde toplanmışlar… 29 STK; hükümeti, iş dünyasını, hatta ihracata destek veren üretimi, tüm hane halkını ikaz etmek için slogan ve dövizler eşliğinde bir araya gelmişler.

29 STK topluluğunun başında Bilim Teknoloji Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Kemal Çiftçi var. Kemal Çiftçi Ağabeyimiz grubu o kadar güzel organize etmiş ki, işin bam teline dokunuvermiş.

Kişi başı 2 bin doları birazcık geçen ihracatı ile 169 milyar dolar yıllık ihracatı gerçekleştiren Türkiye, şanlı tarihine bir de ihracat zaferi katsa, ihracat fethini gerçekleştirse fena mı olur?

Haydi 4 yıl sonra 550 milyar dolar ihracat yapan Hong Kong’u geçemeyiz diyelim. Hiç değilse 5 milyon nüfuslu bizim iki katımız ihracat gerçekleştiren Singapur’a mı odaklansak. Yılda 64 bin dolarla 320 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Singapur’un başarısını 2023 yılında gerçekten görebilecek miyiz?

***

Kemal Çiftçi Ağabeyimizin yanında Bilim Teknoloji Çalışma Grubu Genel Başkanı Ramazan Bakkal’ın toplantıda yaptığı konuşmalar da hakikaten ilgi çekici… 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in bir çağı kapatıp yeni bir çağı açtığını ve bunu da ilim ve fen ile gerçekleştirdiğini ifade eden Ramazan Bakkal, “Bilim… Bilim… Yine bilim…” diyor.

Ve ardından ekliyor:

“Bilim üretmeden, domates biber patlıcan satarak ancak bu kadar olur... Gerisi bolca laftan ibaret kalır... Bilim rağbet gördüğü yere göç eder…”

Konuşmasında hükümete 29 STK adına bir talebini daha iletiyor ve diyor ki:

“Bilim Teknoloji Çalışma Grubu ile birlikte 29 sivil toplum kuruluşu 29 Mayıs 2019 burada toplandık ve 29 Mayıs’ın ‘Bilim Günü’ olmasını istediğimizi dile getiriyoruz. Bilim, Ar-Ge ve inovasyondan başka zenginliğe giden yol olmadığı gerçeğini ülkeyi yönetenlere sürekli hatırlatmak mecburiyetindeyiz...”

Dünyanın aydınlanma döneminde aydınlarımız bilim ile ilgili cesaretlerini ortaya koyabilselerdi, Türkiye elbette daha farklı bir yerde olurdu. İngiltere, Fransa, Rusya ve ABD’de bilim akademilerinin temelleri atılırken, makineleşmeyle birlikte sanayi büyük adımlarla ilerlerken maalesef biz biraz geri kaldık. Biz de o günlerde bilim akademilerini hayata geçirip çalıştırabilseydik, bugün bizim de ihracatımız 170 milyar dolarlarda değil, 500, 700 milyar dolar ihracat ve belki de 1 trilyon dolarla ifade edilen bir ticaret hacminden bahsedecektik.

Evet “Sorumluluğumuzun farkındayız. Bugün ve yarın Türkiye’yi yönetenlere bilimsiz olmayacağı gerçeğini haykırıyoruz…” diyen Bilim Teknoloji Çalışma Grubu özetle gönüllerindekini ortaya koyuyor ve doğrusunu yapıyor!

……………………………………………

29 Mayıs denince İstanbul’un fethi akla gelir. Fetihle birlikte orta çağ kapanmış, yeni çağ açılmıştı… Elbette 29 Mayıs fetih demek. Ama bu fetih bugün savaştan, tarih ve geçmişten ziyâde bilim, ilim, icat, gelişme olarak da algılanmalı.

Bu yılın 29 Mayıs’ı geçeli 10 gün oluyor… İşte 10 gün önce yani 29 Mayıs’ta 29 sivil toplum kuruluşu fethi farklı bir manada kutladı. Peki haberi niçin o günlerde yayınlamadınız diye, sorulacak…

Haber, sayfalar arasında kaybolmasın diye konuyu köşemize taşımayı daha uygun gördük.

Her neyse… “Domates-biber, don-gömlek (sebze-tekstil, düşük teknolojili makineler) satarak ancak bu kadar olur” dövizleriyle Beyoğlu Pera Müzesi’nin önünde toplanan STK temsilcileri “Huzurlu gelecek için daha çok bilim…”, “Daha çok Ar-Ge…”, “Başka kurtuluş yok…” sloganlarıyla farklı bir 29 Mayıs kutlamasına imza attılar.

Tabi asıl vurgu yapılmak istenen; Türkiye’nin 2023 yılı ihracat hedefi… 4 yıl sonra 500 milyar dolarlık ihracatı gerçekten yakalayabilecek miyiz? 7 milyon nüfuslu 550 milyar dolar ihracat yapan Hong Kong’un hangi tarafında yer alacağız? Yılda kişi başı 78 bin 500 dolar ihracat yapan Hong Kong’u nasıl yakalayacağız?

Mes’ele bu!

***

29 Mayıs topluluğu; ihracat için yürümüş… Uluslararası standartlara ulaşmak için yürümüş… Ama gerçekte Türkiye’nin geleceği, istikbali için yürümüş… Pera’nın önünde toplanmışlar… 29 STK; hükümeti, iş dünyasını, hatta ihracata destek veren üretimi, tüm hane halkını ikaz etmek için slogan ve dövizler eşliğinde bir araya gelmişler.

29 STK topluluğunun başında Bilim Teknoloji Çalışma Grubu Başkan Yardımcısı Kemal Çiftçi var. Kemal Çiftçi Ağabeyimiz grubu o kadar güzel organize etmiş ki, işin bam teline dokunuvermiş.

Kişi başı 2 bin doları birazcık geçen ihracatı ile 169 milyar dolar yıllık ihracatı gerçekleştiren Türkiye, şanlı tarihine bir de ihracat zaferi katsa, ihracat fethini gerçekleştirse fena mı olur?

Haydi 4 yıl sonra 550 milyar dolar ihracat yapan Hong Kong’u geçemeyiz diyelim. Hiç değilse 5 milyon nüfuslu bizim iki katımız ihracat gerçekleştiren Singapur’a mı odaklansak. Yılda 64 bin dolarla 320 milyar dolar ihracat gerçekleştiren Singapur’un başarısını 2023 yılında gerçekten görebilecek miyiz?

***

Kemal Çiftçi Ağabeyimizin yanında Bilim Teknoloji Çalışma Grubu Genel Başkanı Ramazan Bakkal’ın toplantıda yaptığı konuşmalar da hakikaten ilgi çekici… 29 Mayıs 1453 tarihinde İstanbul’u fetheden Fatih Sultan Mehmet’in bir çağı kapatıp yeni bir çağı açtığını ve bunu da ilim ve fen ile gerçekleştirdiğini ifade eden Ramazan Bakkal, “Bilim… Bilim… Yine bilim…” diyor.

Ve ardından ekliyor:

“Bilim üretmeden, domates biber patlıcan satarak ancak bu kadar olur... Gerisi bolca laftan ibaret kalır... Bilim rağbet gördüğü yere göç eder…”

Konuşmasında hükümete 29 STK adına bir talebini daha iletiyor ve diyor ki:

“Bilim Teknoloji Çalışma Grubu ile birlikte 29 sivil toplum kuruluşu 29 Mayıs 2019 burada toplandık ve 29 Mayıs’ın ‘Bilim Günü’ olmasını istediğimizi dile getiriyoruz. Bilim, Ar-Ge ve inovasyondan başka zenginliğe giden yol olmadığı gerçeğini ülkeyi yönetenlere sürekli hatırlatmak mecburiyetindeyiz...”

Dünyanın aydınlanma döneminde aydınlarımız bilim ile ilgili cesaretlerini ortaya koyabilselerdi, Türkiye elbette daha farklı bir yerde olurdu. İngiltere, Fransa, Rusya ve ABD’de bilim akademilerinin temelleri atılırken, makineleşmeyle birlikte sanayi büyük adımlarla ilerlerken maalesef biz biraz geri kaldık. Biz de o günlerde bilim akademilerini hayata geçirip çalıştırabilseydik, bugün bizim de ihracatımız 170 milyar dolarlarda değil, 500, 700 milyar dolar ihracat ve belki de 1 trilyon dolarla ifade edilen bir ticaret hacminden bahsedecektik.

Evet “Sorumluluğumuzun farkındayız. Bugün ve yarın Türkiye’yi yönetenlere bilimsiz olmayacağı gerçeğini haykırıyoruz…” diyen Bilim Teknoloji Çalışma Grubu özetle gönüllerindekini ortaya koyuyor ve doğrusunu yapıyor!