Dolar $
32.38
%-0.32 -0.1
Euro €
34.67
%-0.48 -0.16
Sterlin £
40.5
%-0.47 -0.19
Çeyrek Altın
3912.92
%-0.49 -19.17
SON DAKİKA

Üniversitelerin durumu

Bu yazıyı yazmayı ne zamandır düşünüyordum. Ama, bir devlet üniversitesinde adı saklı bir öğretim üyesinin, büyük emekle hazırladığı araştırmasını okuyunca zamanı geldi diye düşündüm.

Burada araştırma yapan hocamızın adının saklı olması bile özgürlük açısından çok düşündürücü ve hatta üzücü. Ben 1990 yılından bu yana Başta İstanbul Üniversitesi başta olmak üzere birçok üniversitede ders verdim. Birçok öğrencim şimdi bazı fakültelerin Dekanı ya da bölüm başkanı. Yetiştirdiğimiz öğrencilerimizin birçoğu çeşitli sektörlerde beni gururlandıran işler yapıyor. Ancak, benim gibi ömrünü akademik hayata vermiş bu konuda tezler makaleler yazmış doktora lisansı almış hocaların yüzüne bakılmıyor. Yapılan bu araştırmada görüyoruz ki, Avrupa Birliği'nde 20 öğrenciye 1 hoca düşerken, Türkiye’de 41.5 öğrenciye 1 hoca anca düşüyor. Hatta150 öğrenciye bir hocanın düştüğü üniversite bile var. Bana geçen gün Emeritus Profesör dediler bir konferansta hoşuma gitti. Bu tip onore edilecek hocalarımın para pul da istemezler. Bu arada, Emeritus Profesörlük unvanı, emeklilik yaşına gelmiş ancak bilgisi, birikimi, uluslararası saygınlığı ve ilişkileriyle daha çok uzun yıllar hem akademisyen hem de öğrencilere yol göstermesi bir kazanım olacak hocalarımıza tevdi edilen bir statüdür. Neyse gelelim Üniversitelerimize tekrar.

Dünyadaki üniversite eğitiminin amacı, genel olarak insanların bilgi, beceri, yetkinlik ve değerler kazanmasını sağlamak, bilimsel araştırma yapmak ve topluma katkıda bulunmaktır. Farklı ülkelerde ve bölgelerde üniversite eğitiminin amacı, tarihsel, kültürel, ekonomik ve siyasi faktörlere göre değişiklik gösterebilir. Örneğin, bazı ülkelerde üniversite eğitimi, ulusal kalkınma, küresel rekabet, sosyal adalet ve demokrasiyi desteklemek için bir araç olarak görülürken, bazı ülkelerde üniversite eğitimi, bireysel gelişim, mesleki hazırlık, kültürel çeşitlilik ve yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmek için bir fırsat olarak görülmektedir. Üniversite eğitiminin amacı, aynı zamanda üniversitelerin misyon, vizyon, değer, strateji ve politikaları ile de ilişkilidir. Üniversiteler, eğitim kalitesini, araştırma mükemmeliyetini, akademik özgürlüğü, sosyal sorumluluğu, etik standartları, uluslararası iş birliğini ve paydaş beklentilerini karşılamak için çeşitli amaçlar belirleyebilirler. 

Sevgili hocamızın yaptığı araştırmada Türkiye'deki üniversitelerde kayıtlı öğrenci sayısı 8 milyon olarak belirlenmiş. Bu sayı bize OECD ülkeleri içinde ilk sırayı kazandırmış. Öğrenci sayımız, ülke nüfusunun yüzde 9'unu kapsıyor. Size bu yüzde oran normal gelebilir ama Amerika Birleşik Devletleri’nde yüzde 6 Avrupa Birliği ülkelerinde ise yüzde 5 aklınıza biz 80 milyonluk bir ülkeyiz az bile demek gelebilir ama pek de öyle değil. 

Keşke bu öğrencilerin hepsi vatana millete yararlı insanlar olabilse ve entelektüel kalkınmış bir ülkede yaşayabilsek. Biz artık yarı yaşımızı geçmiş yetişkinler olarak bu konuda sadece temennide bulunabiliyoruz. Ama yeni jenerasyonun bu konuyu iyi değerlendirmesini diliyorum. Ülkemizde biliyorsunuz Devlet ve Özel olmak üzere 2 tip üniversite eğitimi var. Toplayıp çarpıp bölsek kamu, vakıf ve özel üniversite sayımız 209. Bu rakam da size çok iyi gelebilir ama yapılan araştırmada ortaya öyle hazin bir tablo çıkmış ki çok üzüldüm. Örneğin, 21 üniversitenin, uluslararası hiçbir etkinliği yok. Bana gelseler yılda en az beş etkinlik garanti.  Karımla beraber son üç yılda milyon dolarlık sosyal sorumluluk projeleri yaptık. Ama 21 üniversite hiç sosyal sorumluluk projesi yapmamış. 65 üniversitenin, endüstriyel proje yönetimi yok.  Bu rakama inanmıyorum ama 65 üniversite kütüphanesinde sadece 1 kitap var. Ben evimdeki hatta bodrumdaki kitaplarımı vermeye hazırım. 88 üniversitenin patent, tasarım başvurusu yok. Olmayabilir gibi gelmesin bu millete ödevleri proje üretmek. 28 üniversite Tübitak bursundan yararlanmamış. Haberleri yoktur ya da politikaları icabı burs verilmemiş olabilir. Çok acı değil mi? 32 üniversitede uluslararası desteklenen ARGE çalışması yok. Benim yaptığım halihazırda 3 ARGE projesi var. Beraber yapabiliriz. Son 30 yılda açılan üniversite sayı artışı 20 misli. Son 5 yılda açılan üniversite sayısı 80. AB'de 20 öğrenciye 1 hoca düşüyor. Türkiye’de 41.5 öğrenciye 1 hoca. 150 öğrenciye bir hocanın düştüğü üniversite bile var. Ben hazırım akademik olarak çalışmış ve çalışan arkadaşlarımı da her bilim alanında bu üniversitelerde ders vermeleri için ikna edebilirim. Utanarak yazıyorum ama 68 üniversite rektörünün uluslararası yayını yokmuş.  Araştırma kültürü olmayan bir akademisyen nasıl rektör olarak atanır, yönettiği üniversiteden araştırma, bilimsel yayın beklenebilir mi? Ama inanmazsınız son bir yılda yetişen profesör sayısı 4.000. 

Bu araştırmanın özetinden özet. Araştırma yapan hocamız adını saklamış. Kültür ve Turizm Bakanlarımızdan Bahattin Yücel’den alıntı yaparak kendi düşüncelerimle yazdım bu yazıyı.