Hızlı kararlar
Yine niyetlendiğim yazımı yazamayacağım bir yazıdır aşağıda okuyacaklarınız. Zira dünya ve ülke gündemi öylesine dolu ki hem siyasi hem de ekonomik anlamda rekor seviyesinde bir gündem içerisindeyiz.
Şimdi tüm dünya diyeceğim abartıyor diyeceksiniz öyle olmadığını sizde biliyorsunuz oysa ki.
Merakla beklenen memur ve de en önemli merak konusu olan emekli maaşlarında ki artış belli oldu ve en düşük emekli aylığı 14.469TL olarak açıklandı Çalışma ve Sosyal güvenlik bakanı Vedat Işıkhan tarafından.
Yankıları, eleştirileri elbet sürecek bir açıklamaydı bu.
Günümüz şartlarında hesap yapamaya kalkıldığında ikinci basamakta hesap yarıda kalabiliyor zira ekonomik gidişattaki artışlar kontrolsüzlüğe kadar gidiyor.
Hafta başında ocak ayı kira artış oranı açıklandı.
12 aylık TÜFE oranında üzerinden zam yapılacak olan kiralarda artış oranı TÜFE verisinin yüzde 58,51 olmasının ardından yüzde 58,51 olarak uygulanacak.
2024 enflasyonu yüzde 44,4 oldu.
Gazetecilik merakı işte en yüksek bizden daha da yüksek enflasyon kimde diye baktığımda enflasyon oranı en yüksek ülke 2024 de yüzde 193 İle Arjantin olduğunu görmek kısmen şaşırttı elbet.
Geçtiğimiz aylarda gittiğim Danimarka’da ise enflasyonun tekrardan yüzde 2’nin altına inmesi iyice şaşırttı beni.
Zira başkent Kopenhag’da kaldığımız 3 gün boyunca her şeyin aşırı pahalı olması konuştuğumuz tek konuydu ekiple aslında.
Hatta Danimarka için en pahalı ülke yazılarımı da fazlasıyla okuduk internette.
Bu çelişkiyi anlamayı şimdilik bir kenara bırakmalı en iyisi.
Fazlasıyla zira araştırma gerekmekte düşüncesindeyim.
2025’in hiç kolay bir yıl olmayacağını, sabırlar içinde geçecek bir süreç olacağını herkesler gibi bende söylemeliyim sanırım.
Ülkenin bu günlerde siyasi gündemi aslında tek bir konu üzerine.
Fazlasıyla girmemek tercihim, zira belirsizliklerin yüksek bir katman oluşturduğu bu durumun ilerleyen günlerde ki çözünürlüğüne göre yorumlamak daha doğru olur düşüncesindeyim.
—————-
Hızlı ve öfkeli kelimesinin tam karşılığı kim desek yanıtı gecikmeden tüm dünya cevaplayabilir bir anda öyle değil mi?
Az kaldı göreve başlamasına ama yine yapacağını yaptı demek en doğru cümle olarak da kabul edelim.
Evet Trump dönemi 20 Ocak’ta başlıyor resmi olarak ama daha şimdiden dünya alarm seviyesinde Trump a karşı.
Hafta başında gelen haberleri görmüşsünüzdür.
Amerika başkanı olarak seçilen Donald Trump bir süredir Kanada ve Grönland’ın Amerika’ya ilhak edilmesi gerektiğine dair açıklamalarda bulundu.
Amerika’nın 51. eyaleti olması gerektiğini savunurken bunun askeri yolla değil ekonomik güç ile gerçekleştiğini ifade etti.
İki ülke arasındaki sınırı yapay bir sınır olarak adlandıran Trump Kanada’yı finansal olarak koruduklarını belirterek ihtiyacımız olmadığı halde Kanada’yı ekonomik olarak güçlü tutmak için oradan sürekli ürünler alarak onları ekonomik açıdan koruyoruz, milyonlarca dolar harcıyoruz ,onların arabalarına bile ihtiyacımız olmadığı halde alarak destek oluyoruz açıklamalarında bulunması,200 milyar dolarlık fazla parayı sadece Kanada’yı ekonomik anlamda desteklemek için harcadıklarını ifade etmesi ters acılı çok bilinmeyenli denklemlerden birisi olarak algılandı bu açıklamaları dünyada..
Ayrıca Amerika’nın Avrupa birliği ile aralarında ki 450 milyar dolarlık ticaret açığı olduğuna dikkat çekerek Avrupa birliği ile ilgili de harekete geçeceklerini ifade etti.
Tabii Kanada açıklaması bu esnada yalnız değil.
Panama ve Grönland için de farklı açıklamalarda bulunan Trump Panama Kanalı ve Grönland için net açıklamalarda bulunamayacağını aynı güvenceyi veremeyeceğini belirtmesi kafalardaki soru işareti sayısını da artırdı.
Trump’ın işte bu hafta ki bu sıra dışı açıklamaları karşısında ki yorumların başında gözünü karartarak hareket edecek olmasının endişeleri de belirlenmeye başladı.
Neden peki Panama Kanalı ve Grönland sorularına cevabı da aslında basitçe özetledi Trump: “Ekonomik güvenliğimiz için buralara ihtiyacımız fazlasıyla var.”
En son da haftanın ortasında da sosyal medya platformundaki hesabından Kanada’yı da kapsayan yeni bir ABD haritası da yayınladı. Kararlığının özeti olarak algılandı bu hareketi de.
Bu paylaşımına en büyük ses getirici açıklamayı da istifa eden Kanada başbakanı Justin Trudeau’dan “Kanada’nın ABD’nin bir parçası olması ihtimali Cehennemde kartopuna rastlama şansı kadar” açıklamasında bulunması da ayrı bir manidar bir durum.
Bu açıklamalar endişe verici evet ama gerçek neden bir sonra ki evrede anlaşılacaktır tüm dünyanın merak ettiği şekilde.
Dünyanın gözü kulağı boşuna Amerika ya çevrilmiş olamaz öyle değil mi?