Ekonomi rüzgârı
Havalar ısındı bahar geldi derken bugünlerde baharla birlikte ülkece telaş içerisindeyiz. 14 Mayıs seçimlerine 1 hafta kaldı ve sokakta ki insanın, herkesin ana gündemi, yaklaşan Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimlerinden başka bir şey değil bugünlerde.
Bu telaşı yaşarken hayat acımasız bir şekilde delip geçiyor her şeyi bir anlamda.
3 gün önce Nisan ayı enflasyon rakamları açıklandı ve TÜİG verilerine göre Nisan ayı enflasyon yüzde 4.86’lık bir artış gösterdi.
Yıllık enflasyon da yüzde 105.19 oldu.
Ürün bazında artış oranlarına da baktığımızda en az artış ana grup yüzde 13.82 ile giyim ve ayakkabı sektöründe olduğu görülürken, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup yüzde 66.62 ile sağlık oldu.
Gıdaya baktığımızda Nisan ayının zam şampiyonu kuzu eti. Şaşırmayın!
Hazır kırmızı et den bahsederken son 12 yılda et ve canlı hayvan ithalatına ödediğimiz rakamın da 9,4 milyon dolar ödendiğini de belirtmek lazım bir kez daha.
Bu duruma demenin elbette ki tek yolu var yerli, milli üretimi desteklemek.
Ülkemiz sanılanın aksine geniş topraklara, verimli arazilere sahip durumdayken nedenleri bir türlü bitmeyen duruma istinaden üretici desteklendiği takdirde sonuç her kesim için çok gelir ve ekonomik olacaktır.
Hep Hollanda örneği vermekteyiz.
Yüzölçümü bir çok Anadolu ili büyüklüğündeki Hollanda’da, gittiğinizde arazilerin son derece tarıma ve hayvancılığa uygun şekilde işlendiğini görebilirsiniz.
Bununla birlikte süt ve et üretiminde de dünyada iyi bir üretici ülke olmuştur Hollanda.
Gidin bizim Erzurum’a, Kars’a, hele ki ikisinin arasında ki Iğdır ovasına.
İnanamazsınız oraların verim gücüne.
Iğdır ovasına sahip olmak veya Şanlıurfa Ceylanpınar’a, o verimli topraklara baktığınızda oradaki üretim gücü bir çok ülkede bile yok iken tarıma dayalı üretimde doğru planlama da ki eksiklik, çiftçinin üretiminde elini kolaylaştıracak imkanlar da artırıldığında tarım ülkesi olarak anılmamız için hiç bir sebebimiz olmayacağını da anlaşılmış olacaktır.
TİGEM Ceylanpınar üretim Alanı başlı başına geniş arazilere sahip bir alan.
Sınırları 80 km’den başlayan bu alanda ilk hasat Mayıs da alınmaya başlar.
Bunun gibi birçok ilimizde tarımı, toprağı doğru işlemek, doğru üretim bilinci ile tarımda ve hayvancılıkta verim gücünü görmek fazlasıyla mümkün olabilecek durumda olduğu da bilinen bir başka gerçek.
Evet başlı başına bir konu tarım ve hayvancılık ama şu an ülkemizin ana gündemi 1 hafta sonra gerçekleştirilecek seçim elbette ki.
Siyasi parti adayları tüm projeleri gibi tarım konusunda da çiftçiye birçok vaat de bulunmakta ve seçim sonrası bu vaatlerin hayata geçirilmesi elbette ki beklenilmekte.
Söylediğim gibi bu hafta piyasalar içinde çok hareketli.
Hafta başı Nisan ayı enflasyon rakamları, ardından da 2 gün Önce de Amerikan Merkez Bankası FED piyasaların yakından takip ettiği faiz kararını açıkladı.
Beklentiler doğrultusunda 25 baz puan artırarak 16 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5-5,25 aralığına yükseltti.
Açıklama ekonomik ilerleyişin sakin bir büyüme kaydetti olarak geldi ama enflasyonun yüksek kalmaya devam ettiği, işsizlik rakamlarının düşük kaldığı belirtildi.
Hepsi bir yana sokak en güçlü belirleyicidir.
Gıda başta olmak üzere bir çok sektörde fiyatında artışlar sürerken dengeleyici unsurlar arayışları seçim rüzgarının sert esmesi ile beraber bir kenar da kalmış gözüküyor.
Yeni kurulacak hükümette de ana konu kesinlikle akım gücünü olumsuz etkileyen dengelerin kurulması olacak.
Tarımda, hayvancılıkta, üretimde yeni formüllere, yeni projelerin hayata geçirilmesine çok fazla ihtiyaç var.
Bugünlerde siyasi parti liderleri mitinglerde halka yaşadıkları sorunlara çözüm projeleri sunsa da önemli olan bu projelerin hükümet kurulduğunda acilen hayata geçirilmesi.
14 Mayıs seçimlerinden sonra sonbaharda yeniden yerel yönetimler seçimleri rüzgarları esmeye başlayacak ve yeniden piyasalar bir kez daha hareketlenecek.
Salgın, deprem, artan enflasyon, tedarik zincirinde ki kriz ve seçim ile beraber birçok etmen Türkiye ekonomisini kıskaca almış durumda.
Seçim sonuçları sadece yeni hükümeti de değil para politikasını da belirleyecek.
Yani 14 Mayıs seçimleri her anlamda çok önem taşımakta.
Ülkemiz için zor bir sene de olsa üretimde, verimlilikte alınacak ve uygulanacak yeni ve doğru kararlar ile her aşamada başarı ile yüzleri güldüren sonuçlara hepimizin fazlasıyla ihtiyacı var.
Başarı insanı motive eden, dengeleyen ana unsur ve yaşattığı hazzın sonuçları elbette ki tarifsiz.
Aynı hedefe sahip insanlar ile de o başarı merdivenleri kolay çıkılır bu da bir gerçek.