Bu haftaki yazıda önceden belirlediğim içerikle devam etmek istedim ben.

Umut olacak bir yazı fena olmaz diye düşündüm dünyanın bu karmaşasında.

Herkesin bir yola çıkış hikayesi vardır değil mi?

Markaların da öyle…

Beni çok etkileyen önemli markalar vardır dönem dönem…

Oluşumu, ortaya çıkış öyküleri hep farklıdır.

Çoğunun da arkasında cesur yürekli bir yaratıcısı vardır.

Elbette ki buralarda sayfalar yetmez bu hikayelere.

Ve ne mutlu ki bu insanlar özellikle bazen bir hayalin, bazen de fırsatların doğru bileşenleriyle oluşturur markayı.

Beni her marka doğuş hikayesi ayrı heyecanlandırır her zaman.

Markaların yaratıcısı dışında güçlü ve sürekli kılan bir unsur da başındaki yönetici koltuğudur.

İşte böyle heyecan verici bir markanın yöneticiyle olan başarı serüvenini anlatmak istedim bu hafta.

Madame Coco’nun yaratıcısı İlhan Tanacı tarafından duyduğumda beni gülümseten bir strateji ile CEO koltuğunda oturan Cem C. Işık...

Cem C. Işık bir ODTÜ’lü.

Jeoloji mühendisi olarak girdiği okuldan mühendislik gömleğini kendisinde iyi durmayacağını anlayarak önce Amerika’da bulmuş kendini ve iş hayatına başlangıcı satış danışmanı olarak başlayarak ki kendisini bulduğumu belirtiyor satış danışmanlığında başlamakla.

Türkiye’ye dönüşünde çok önemli şirketlerde satıştan sorumlu genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük yaparak İlhan beyle kesişen yollarında CEO olarak Madame Coco’nun koltuğunda bulmuş kendisini.

4 senedir CEO olarak bulunduğu Madame Coco’nun başarısı da her gecen yıl artışını sürdürmekte.

Toplam yatırımı 1 milyar TL olan grup yatırımı sürdürüyor.

2023’ü toplam 500 milyon TL civarı yatırımla kapatmışlar.

Aktif 3 bin çalışanı bulunan grubun an itibarıyla 10.000 çeşit geniş bir ürün yelpazesi bulunuyor.

Yemekli bir toplantıda bir araya geldiğimiz Cem C. Işık’a markanın tüketici ile aynı tempoda satış grafiğin yüksek tutulmasıyla ilgili aklımdakileri sordum.

Özellikle renklerin sadeliği, ürünlerin hangilerinin Türkiye’de üretildiğini vs…

Hani anlatmaya kalksak bitmez deriz ya tam da öyle,

Ürün tedariğinin yüzde 77’sini kendi üreticisinden karşılamakta marka.

Kalan payda Türkiye’de üretilmeyen ürünler olduğundan ithal olarak üretilmekte.

Toplam kayıtlı müşteri sayısı son 3 yılda yüzde 142 artarak 8.5 milyona ulaşmış bir durumda şirkette.

Pandemi sürecinde yaşanılan zorluklara rağmen şirketin uluslararası pazarda da büyümeye devam ederek bu süreci başarı ile geride bıraktıklarını söyledi Cem C. Işık ve şirketin büyümesinde müşteri talepleri ve çalışanların isteklerini hep baz aldıklarını ve bununla beraber de yüksek oranda büyüme gösterdiklerini belirtti.

Yurtdışında 23 mağazaya ulaşan firma da özellikle Avrupalıların markaya olan sıcak yaklaşımının kendilerine verdiği cesaretle yeni mağaza açılışlarını da hızlandırmaya yönlendirmiş durumda.

En son açılan Hollanda Amsterdam mağazasından sonra Fransa ve İspanya şu an yeni mağazalarda ki hedef ülkeler.

Paris’te mağaza bakmalar başlamış bile.

Yurtdışı mağazaları ile toplam 500 mağazaya ulaşmak, aynı kararlılıkta ciroları yükseltmek ve durmamayı ilke edinmek çok önemli Cem C. Işık için.

Anlatırken ekiplerine, mağazalarda ki satış temsilcilerine, tasarımcılarına kendi heyecanını, onların heyecanları ile hep yüksek tutuklarını her fırsatta paylaştıklarını söylüyor.

Bu hızlı büyüme özellikle markanın müşterisinden aldığı doğru satış stratejisi ile de orantılı.

Çalışanlarının hassasiyeti için de ayrı bir özen gösterilmesi başarının bu iki ana kriter ile gelmesini hızlandırmakta.

Bu hikayeler başarı ötesi aslında ama vizyonerliği ile, ilk gün ki heyecanı ile CEO koltuğuna gelebilmek de ana etken elbette.

Tıpkı Cem C. Işık gibi azim, kararlılık ile önce kendi başarısı ardından da temsil ettiği firmanın başarısını yaşayabilmek.

Özellikle üniversite öğrencileri için tercih döneminde bulunduğunuz bu hafta da örnek olabilecek, beni duyduğumda heyecanlandıran bir başarı hikayesini paylaşmak istedim.

Ağustosun bu ilk günlerinde şimdi kaldığımız yerden ülke ve sıcak dünya gündemini yaşamaya devam edebiliriz tekrardan…

Yaşıyoruz da öyle değil mi?