Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizler, Türkiye'nin lokomotif sektörü olan gayrimenkul sektörünü de derinden etkilemektedir.
Türkiye deprem kuşağı üzerinde yer alan bir ülke olduğu için sıklıkla deprem felaketine maruz kalmaktadır. Bu felaketler maddi ve manevi birçok kayba neden olmaktadır.
Gayrimenkule olan ilginin devam ettiği ülkemizde geçtiğimiz yıl 1 milyon 485 bin adet konut satışı gerçekleşti. Tüm dünyada ve Avrupa'nın birçok ülkesinde konut satış rakamları düşerken Türkiye'de son dört yıldır konut satış adetleri 1,5 milyon bandında seyrediyor.
Türkiye inşaat sektörü, GSYH'den aldığı pay itibarıyla ülkemizde öncü sektörler arasında yer almaya devam etmektedir. Dönem dönem %8'leri aşan payıyla "büyüme motoru" konumuna gelen sektörde birkaç yıldır yaşanan kırılganlık ile bu payın düşmesine yol açtı.
Türkiye'de gerçekleşen büyümenin en önemli etkenlerinden birisi olan inşaat ve dolayısıyla gayrimenkul sektöründe son dönemlerde talep beklentilerin altında ilerliyor.
Dünyada ve ülkemizde yaşanan ekonomik krizler, Türkiye'nin lokomotif sektörü olan gayrimenkul sektörünü de derinden etkilemektedir. 2020 yılından bugüne dünya ekonomileri pandemi, küresel arz ve talep şokları, emtia fiyatlarındaki hızlı tırmanış ve yüksek enflasyonla mücadele ediyor.
Türkiye'nin yabancıya sattığı konut adedi son yıllarda hızla artarken, bu yılın ilk 10 ayında da gerçekleşen satış 55 bin adedi yaklaştı.
Türkiye'de konut sektörü dinamik bir yapıya sahip olup diğer birçok sektörün de canlanmasında büyük öneme sahiptir. Ülkemizin gerek coğrafi ve jeopolitik konumu gerek ise sektörün uzun vadede sağladığı yüksek getiri ve buna karşın diğer yatırım araçlarına göre düşük risk oluşturması yabancı konut yatırımcıları tarafından da ülkemizin tercih edilmesini neden olmaktadır.