Tasarruf… Son günlerin flaş kelimesi… Kelime anlamına baktığımızda biriktirme, idareli harcama ve kişisel tutumu belirtmek için kullanılan bir kelime olarak çıkıyor karşımıza. Türk Dil Kurumu’ndaki anlamına da bakmak istedim. TDK'ya göre 3 farklı kullanımı olduğunu gördüm. Artırım ve para biriktirme, bir şey istediği gibi kullanma hakkı, tutum. Bu hafta başında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile kameralar önüne geçti ve kamuda tasarruf paketinin detaylarını açıkladı. Ana başlık da kamuda Tasarruf ve Verimlilik paketi olarak adlandırılan paketteki ana başlıklara bakmadan Mehmet Şimşek in konuşmasının başında deprem yaralarını sardıkları bu dönemde, kamu olarak tasarrufa gittiklerini ve harcamaları disiplin altına aldıklarını söylemesi dikkat çekti. Şimşek’in ilk ele aldığı başlık; harcama tedbirlerinin, "kamuda tasarruf, bütçede harcama disiplini ve kamu yatırımlarında verimlilik" olmak üzere 3 temel ekseni olduğuna dikkati çekerek, "Kamu tasarrufu diye baktığımızda 8 öncelikli alana yoğunlaşıyoruz” oldu. Bu alanlar, taşıtlar, binalar, kamu istihdamı, idari yapılanmada etkinlik, yurt dışı geçici görevlendirme giderleri, enerji ve atık yönetimi, haberleşme giderleri ile diğer cari harcamalardır" dedi.

Peki sadece şu paragraf üzerine bile saatlerce bir sürü örnekler versek işin içinden çıkamayız öyle değil mi? Mesela sondan başlayalım, bir başlık seçelim: Yurtdışı geçici görevlendirme giderleri... Nedir bu; kamu da çalışan bir personelin yurtdışı görevlendirilmesi kapsamındaki yol harcırahı, gideceği ülke için belirlenecek günlük harcırah, konaklama giderleri vs. Şimdi bu görevlendirme kapsamındaki bir görevli için şartlar iyileştirilmiş olarak bu görevlendirme süreci başlar, yani iyi bir konaklama, imkanı gidilecek ülkenin şartları doğrultusunda günlük harcırahın miktarı vs. Ama inanın bizde gerçekten böylesi mütevazı bir harcırah ve görevlendirme giderleri tok hepsi çok daha yüksek. Resmi bir ziyaret örneği verelim mesela Cumhurbaşkanı yurtdışı ziyaretlerine katılanların fazlalığına ve bu ziyaretlerindeki giderlere bakalım. O kadar yüksek ki o kadar yüksek en yalın özeti bu birkaç cümle olur inanın…

Yurtiçine bakalım mesela. Diyanet’in sürekli lüks ve yüksek harcamalarıyla gündemde olan başkanının giderlerine bir bakalım, en son yine çok pahalı bir araba istemiyle gündem olan başkanının harcamalarına bir bakalım, birçok kamu kurumundan daha fazla bütçesi olan ve asla sorgulanmayan Diyanetin bütçesine bakalım, harcamalarına zaten zaman ve yer yetmez…

Demek istediğim kamuda tasarruf hareketi tamam ama bunu en ciddi şekilde en sorunlu, göz önünde olan yerlerden yapmak doğru değil mi? Eskiler ne güzel söylemiş atasözümüz de ne der? “Ayağını yorganına göre uzat…”

Basit, düz... Cumhurbaşkanı Erdoğan tasarrufu tedbirleri uygulamaların istisnasız tüm kamu idarelerin ve personelinin uyması esastır dedi yaptığı değerlendirmede, “tasarruf kültürü yaygınlaştıkça cari açıkta ki iyileşme hız kazanacaktır”ı vurguladı. “Tüyü bitmemiş yetimin hakkı olan kamu malının korunmasına ihtimal göstermiş bir hükümetiz, bu paket kamu da verimliliği artırarak tasarrufu sağlamaya amaçlıyor” da diyerek kamu kurumlarında ki tasarruf uygulamasında ki başarının iş dünyasına ve milletimize de ödemek teşkil edeceğini belirtti. Beklenti böylelikle en yükseklerde.

Hepsi çok kıymetli ve umut içeren açıklamalar. Ama neden en göz önünde olan kurumdan bu yönde bir açıklama yok onu halen anlayamıyorum, Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Diyanette ne gibi, nasıl bir tasarruf uygulamasına gidecek gerçekten merak içerisindeyim. Eminim benim gibi tüm vatandaşlar da aynı beklentidedir bu yönde… Siz ne dersiniz?