Dolar $
34.08
%0.02 0
Euro €
37.74
%-0.25 -0.09
Sterlin £
44.8
%-0.27 -0.12
Çeyrek Altın
4481.27
%-0.71 -31.78
SON DAKİKA

Küresel tedarik krizi

Amerika ve Çin arasında uzun zamandır devam eden savaş stratejileri ve bütçelemedeki sorunlar tekrardan ticaret savaşlarınızda habercisi ve beklentileri yüksek bir durum da şu an... Bu ikiliye AB'nin de girmeye hazırlanması dünyadaki belki de yaşanabilecek en büyük tedarik krizinin de kapıda olduğunu gösteriyor.

AB’nin Çin’den gelen elektronik araçlar yüzde 38.6’lık vergi koyması, Çin’in 10,6 Avroluk ticaret hacmini etkileyerek darbe vurması… Hepsi karşılıklı hamleler…

Zincir bu şekilde ilerleyecek önümüzdeki günlerde.

Çin de elbette kendi yaptırımlarını hız kesmeden uygulamaya soktu bile.

Özellikle AB’den ithal edilen yüksek hacimli motorlu araçlar ve süt ürünlerine yüksek ek vergi ve yaptırımlara yapacağını açıklaması, şimdiden AB ve Çin arasındaki kavganın başlaması, Çin ve diğer dünya güçleri açısından dünya ticaret savaşlarının kapıda olduğunun en büyük göstergesi aslında.

Özetlemek gerekirse; küresel tedarik krizinde Çin ile Avrupa Birliği (AB) arasında bir ticaret savaşı yaşanabilir.

Bu; gümrük tarifeleri, ithalat kısıtlamaları veya ticaret anlaşmazlıkları gibi önlemlerle kendini gösterebilir.

Eğer böyle bir savaş olursa Türkiye, bulunduğu jeopolitik konumu sebebiyle bu durumdan hem olumlu hem de olumsuz etkilenebilir.

Olumlu etkiler:

- Türkiye, Çin’in yerine tedarikçi olarak öne çıkabilir.

- AB ülkeleri, tedarik zincirlerini çeşitlendirmek için Türkiye’ye yönelebilir.

- Yeni ticaret fırsatları doğabilir ve Türk ürünlerine olan talep artabilir.

Olumsuz etkiler:

- Eğer ticaret savaşları küresel ekonomik durumu olumsuz etkilerse, Türkiye’nin ihracatı da zarar görebilir.

- Tedarik zincirlerindeki belirsizlikler Türk firmalarını da olumsuz etkileyebilir.

Sonuç olarak, Türkiye’nin durumu, bu tür gelişmelere bağlı olarak değişkenlik gösterebilir.

Üreten doğudan tüketen batıya uzanan bu ticari koridorda Türkiye’nin jeopolitik konumu nedeni ile altyapı kapasitesini en üst havime çıkartması, krizin fırsata çevrilmesi avantajlarından yararlanması anlamı da taşımakta. 

Çin ne istiyor peki?

Çin; büyük ticari pazarda Amerika’ya karşı söz sahibi olmak istiyor.

İşin özeti bu aslında… Dünyadaki en büyük ticari oyuncu olmak istiyor Çin ve elindeki tüm kartları ile tek oyuncu olmak peşinde.

Dünyanın hazırlıksız yakalandığı pandemi döneminde küresel ekonomide en çok tedarik zincirlerin hem olumlu hem olumsuz etkileşimleri bilinmekle beraber pandemi sonrası tedbirler kapsamının genişletilmesi sektörü olumlu da etkiledi diyebiliriz aslında.

Ticari savaş beklentisi içerisindeki dünyada ekonominin en büyük oyuncularını karşı karşıya getirecek bu durumda fırsatı çevirememesi gerek elbette ki Türkiye olacak.

Doğru hamleler ile bu durumda olumlu adımlar atabilecek durumda olmak özellikle kendi iç ekonomisindeki yaşanılan sıkıntıların da bir nebze dermanı olabilecek nitelikte de olabilir aslında.

Şu bir gerçek ki hazırlıksız yakalanılan pandemi döneminden ağır hasarla çıkmış dünya yeni bir ticari savaşa hazır değil elbette ve bu savaşın bileşenlerinin de bu durumdan fazlasıyla olumsuz etkileneceğini söylemek için tam zamanı aslında.

Çin kendi gücü ile bu ticari savaşın kışkırtıcısı olsa da Amerika ve AB elbette daha çok tedbirli ve hesap bilerek hareket edeceklerdir… Öngörü bu yönde…

……………………..

Ülkemize dönersek; özellikle ekonomi çevreleri için bu hafta içinde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek “küçük işletmelere kolaylık sağlamak için 1,5 milyon mükellef geçici vergi dönemlerinde enflasyon düzenlemesi kapsamından çıkartıyoruz” açıklamasında bulunarak iş dünyasının talepleri doğrultusunda oluşturulan enflasyon muhasebesi ile küçük işletmelere kolaylık sağlayacağı hamleleri yapmaya devam edeceklerini de belirten açıklaması ile enflasyon muhasebesinde yeni bir hamle atmış oldu.

Peki ne bu enflasyon muhasebesi?

Enflasyon düzeltmesi paranın satın alma gücündeki değişimler sonucu mal tablolarının gerçek durumunu da ifade eder durumda olması ve düzenleme işlemine tabi olması olarak açıklanabilir.

İçinde bulunduğumuz dönemde ekonomi çarklarının hatasız dönmesi ve piyasa şartlarının iyileştirilmesi çalışmaları elbette ki hız kesmeden kendi içinde çözüm üretici durumlarda çalışmaya devam ediyor, etmesi ülke için hepimiz için fazlasıyla önem taşımakta.