Karışık başlangıç…
Düşündüğüm başlık asla böyle değil di ama gündem eline aldı resmen 3 gündür hepimizi. Yeni bir sayfa açtık 3 gün önce yepyeni bir yıldan. Ve de hızlı başladı dünya 2025'e.
Önce Amerika’dan, yılın ilk günü New Orleans’dan gelen yine toplu bir saldırı haberi ve bu saldıraya bambaşka açılardan gelen yorumlar.
Gariptir ki Trump’a kadar dayandı yorumlardan bazıları...
Aynı gün Vegas’da Trump’ın otelinin önünde, Mask’ın sahibin olduğu Tesla marka bir aracın patlaması ve dün sabah New York’dan, Quiens’deki yine araçla bir saldırı haberi daha...
Donald Trump’ın başkanlık dönemleri, ekonomi politikaları açısından “Öncelikle Amerika” yaklaşımıyla dikkat çekmiştir her zaman.
Trump’ın 20 Ocak’ta yeniden göreve gelmesi, Amerika ekonomisinde köklü değişimlerin sinyalini veriyor.
Ancak bu değişimlerin nasıl bir şekil alacağı, özellikle küresel ekonomik dengeler üzerindeki etkilerle birlikte değerlendirilmeli.
Trump’ın önceki döneminde başlattığı ticaret savaşları, özellikle Çin’le olan ilişkilerde belirleyici olmuştu. Yeniden başkan olması durumunda:
Çin’le çip savaşları: Teknoloji rekabeti ve çip üretiminde Amerika’nın üstünlüğü sağlamak için daha agresif politikalar görebiliriz. Amerika, çip üretiminde bağımlılığı azaltmak için yerli üretimi artırma ve müttefik ülkelerden daha fazla destek alma yoluna gidebilir.
Enerji bağımsızlığı: Fosil yakıt üretimi ve enerji bağımsızlığı politikaları tekrar hız kazanabilir.
Bu durum yenilenebilir enerji yatırımlarını baltalayabilir Ki bunlar sadece en tehlikeli beklentilerden bir kaçı sadece…
Trump’ın “America First” politikası, serbest ticaret anlaşmalarını sorgulayan ve ithalatı sınırlayan bir yaklaşımla biliniyor.
Yeni tarifeler: Çin ve diğer ihracatçı ülkelerle ticaret tarifeleri yeniden yükselebilir, bu da küresel tedarik zincirlerinde yeniden bir bozulmaya neden olabilir.
Meksika ve Kanada anlaşmaları: NAFTA’nın yerini alan USMCA üzerinde yeniden müzakere talepleri gelebilir.
Avrupa ile gerginlikler: Avrupa Birliği ile ticaret anlaşmazlıkları ve dijital vergilendirme tartışmaları daha da artabilir.
Amerika’da son dönemde artan ekonomik, siber ve politik saldırılar, yalnızca ülke içindeki bölünmüşlüğü değil, küresel güç mücadelesinin derinleştiğini de gösteriyor. Bu saldırılar, iki ana mesaj taşıyor:
Küresel güç dengesinin değişimi: Amerika’nın küresel liderliğine meydan okuyan aktörlerin (Çin, Rusya ve hatta BRICS ülkeleri) stratejik hamlelerini artırdığı görülüyor.
Amerikan iç bünyesindeki zayıflıklar: Ekonomik eşitsizlikler, kutuplaşma ve artan borç yükü gibi sorunlar, Amerika’nın iç tehditlere karşı daha savunmasız hale geldiğini gösteriyor.
Trump’ın başkanlığı, Amerika’yı daha içe dönük, agresif bir ekonomik korumacılık politikasına yönlendirebilir. Bu durum, kısa vadede Amerikan ekonomisini güçlendirse de uzun vadede küresel izolasyon ve müttefiklerle ilişkilerde çatışma riskini artırabilir. Aynı zamanda Amerika’ya yönelik siber ve ekonomik saldırılar, Trump’ın sert politikalarının daha büyük bir katalizörü haline gelebilir.
Bu dönemde Amerika’nın küresel rolü ve ekonomik geleceği, iç reformlar kadar dış politikadaki stratejik kararlarla da şekillenecektir. Bu nedenle, dünya ekonomisi ve güç dengelerinde Trump’ın etkisi, yalnızca Amerika için değil, tüm dünya için kritik bir dönüm noktası olabilir.
Evet dünya yeni yıla Amerika dan gelen ardı ardına saldırı haberleri ve etkenlerini konuşmaya başlayarak girdi yeni yılın ilk 2 gününe.
Ülkemize dönersek yılın son günlerinde belli olan asgari ücret sen sonra şimdi de gözler bugün belli olacak memur ve emekli ücret artışlarında...
Geçen haftaki yılın son yazımda da belirtmiştim Ocak zor geçecek.
Yükü çok üzerinde o da bilinen yük.
Hesapta olmayan durumlara, oluşumları ile gündem yine alt üst durumlarında.
Amerika şimdi küreselciler ve ulusalcıların ikiye ayrıldığı masaya koyduğu saldırılar var şu an dünya gündeminde.
Türkiye de ekonomik gündemin ötesinde bugünlerde İmralı süreci ve yen Suriye oluşum süreçleri var.
Zor bir coğrafyanın ortasında kalmış Türkiye’nin her durumu, hareketi, kararları dünya için de ciddi yankılara gebe.
Bu gündemlerin ortasında hoş geldin Ocak…
Bugün daha ayın 3. günü...
Ay bitimine kadar neye niyetlenip neler yazacağız kim bilir?
Kestirmek zor...