Okulların bir kısmı açıldı, kalan büyük kısım pazartesi açılacak ve şehre dönme telaşı ile katlanacak olan telaş ile Eylül’e hızlıca giriş yapıldı.

Başlığa gelirsek…

Dezenflasyon, genellikle merkez bankalarının uyguladığı para politikalarıyla sağlandığını söyleyebiliriz.

Uygulanan para politikaları ile amaç, yüksek enflasyonun ekonomiye zarar verdiği durumlarda fiyatta istikrarı sağlamaktadır.

Yani; bir yıl enflasyon oranı %10 iken, ertesi yıl %5'e düşerse bu bir dezenflasyon sürecidir.

Eylül her açıdan yılın bitimine doğru hedeflerin, beklentilerin de değerlendirme ayı aslında.

İşte bu değerlendirmelerden en önemlisi Türkiye ekonomisinin genel görünümünü iyileştirmeye amaçlanan Orta Vadeli Program (OVP) oluşturuldu.

Programla ilgili bilgilendirme toplantısı dün Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, TCMB Başkanı Fatih Karahan, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Kacır, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın katılımları ile düzenlenen toplantıda açıklandı.

Cevdet Yılmaz açıklamasında enflasyonda dezenflasyon döneminin başladığını, “Ağustosta TÜFE’nin yüzde 52 olarak kaydedildiğini, bu durumun dezenflasyon sürecinin etkili olmaya başlaması anlamında olduğunu gösterdiğini belirtti.

Sürecinde etkinliğini Eylül ve sonrasında da beklentilerinde olduğunu da sözlerine ekleyen Yılmaz’ın Türkiye ekonomisinin yeni 3 yıllık Orta Vadeli Program (OVP) toplantısında en göze çarpan açıklamasında bu programın amacının makroekonomik politikaları belirlemek, temel ekonomik büyüklükleri ve borçlanma durumunu da ele almaktır olarak vurguladı.

Uygulamaya konulan ekonomi programıyla politika belirsizliklerinin de ortadan kaldırıldığını belirten Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Temmuz-Ağustos 2024 de bu konularla ilgili çeşitli analiz ve toplantılar yapıldığını, buralardan çıkan sonuçlarla beraber eldeki veriler ile programın ana hatlarının netleştirildiğini sözlerine ekledi.

OVP’nin ilk yılına yönelik uygulanacak politikalar ve somut tedbirlere 2025 Cumhurbaşkanlığı yıllık programında da ayrıntılı olarak yer alacağını belirten Yılmaz, dezenflasyon sürecinin öngörülen programa göre Haziran 2024 de başladığının da altını çizdi.

Programın başlıca hedeflerin de en başta ki madde enflasyonun kontrolü; yani enflasyonu tek haneli rakamlara düşürmek ve fiyat istikrarını sağlamak. Büyüme hedeflerinde ise sürdürülebilir büyümeyi destekleyerek milli gelir artışını teşvik etmek olarak sıralanabilir.

Ekonomide 3 yıllık hedeflerin revize edilmesi ile beraber uzun vadeli amaçlara katkıda bulunacak şekilde, üç yıllık dönemde üzerinde yoğunlaşılacak öncelikleri tespit edecek şekilde çalışmayı sürdürecek.

Orta ve uzun vadede ekonomiyi orta üst gelir grubundan yüksek gelirli ülkeler grubuna çıkarmayı hedeflediklerini belirten Yılmaz, “Depremin yaralarını sararken, dirençli şehirler oluşturmayı hedeflediklerini, gelirin tüm kesimlere adil bir şekilde dağılımını sağlayarak toplumsal refahı kalıcı bir şekilde artırmak istediklerini, insan odaklı bir kalkınma anlayışı ile tüm politikalarımızı şekillendirme çalışmalarına ayrı bir önem verdiklerini” de özellikle vurguladı.

2024 yılı itibarıyla ekonomik büyüklüğümüzün 44.2 trilyon TL’ye çıkmasını beklenirken nominal beklenti 1 trilyon 331 milyar TL, kişi başı gelirimizin 2024 sonu itibarıyla 15 bin 551 dolara yükselmesini beklenmesi ekonomi çevrelerinde yakın rakiple beraber çalışmaların hız kesmeden kontrollü şekilde süreceği anlamı da taşımakta.

Evet eylül; yılın son çeyreğinin ilk ayı ve yılsonuna kadar kalan süreçte bu beklenilen açıklamalar ve hamleler ile iyice şekillendirilen ekonomi çerçevesi kapsamında açıklanan hedeflenen doğru bileşenlere doğru hızlıca ilerlemekte olduğunu hep beraber izleyeceğiz.

Hedefler de, umutlar da çok büyük…