Yetişkinlerin en genç nesli dünyayı keşfetmek istiyor, ancak bunun bakımını üstlendiklerini iddia ettikleri çevreye ne pahasına olduğunu merak ediyorlar mı? Anketler, 1997 ile 2012 yılları arasında doğan Z kuşağının daha çevre bilincine sahip olduğunu gösterse de, veriler çelişkili rakamlar ortaya koyuyor.

Barclays'ın yakın tarihli bir raporu, Z kuşağı alıcılarının, özellikle siyasi, sosyal ve çevresel konularda değerleriyle uyumlu işletmelerde harcamalarına öncelik verdiğini ortaya koydu. Tüketici Harcamaları anketi de, kalıcı anılar yaratacak deneyimlere gençlerin para harcamayı önceliklendirdiklerini ortaya koydu.

Birçok kişi için seyahat her iki açıdan da önem taşıyor ve bu konuda taviz vermeye yanaşmıyorlar. Surrey Üniversitesi'nde profesör olan Xavier Font, geçen hafta Londra'da düzenlenen Newsweek'in Yeni Destinasyonlar etkinliğine katılan 120'den fazla kişi,  Anne ve Babalarına, “gezegene ne yaptınız?” demesi çelişki oluşturuyor. Çevreye potansiyel olarak zararlı olabilecek daha fazla seyahat etmek istedikleri ortada. "Yeni nesiller, önceki nesillere kıyasla çok daha fazla uçak yolculuğu yapıyor ve daha kısa mesafelerde, daha kısa sürelerde seyahat ediyorlar. COVID'den kaynaklanan yaşam maliyeti krizi, insanların daha kısa, daha ucuz ama daha uzun tatiller yapmak istemesine neden oldu."

Bu trendin merkezindeki gezginler Z Kuşağı mensupları. Z Kuşağına bakın şöyle bakın. Tüm arkadaşlarımdan duyduğum şey şu. Çocuklar pardon çocuk olur mu onlar Z kuşağı, şunu soruyorlar. “Tam zamanlı bir işe girersem, seyahat etmeye zaman ayıramayacağım. Bu nedenle işe alındıktan sonra altı ay gezmek için izin almam gerekecek. Patron ne der" Ben cevabı çok iyi biliyorum da neyse... Ayrıca bazı Z kuşağı üyelerinin bir işi bırakıp başka bir işe geçtiğini ve arada uzun süreli seyahat molaları verdiğini açıkladı. Evinde gezegeni önemsediğini söyleyen bir genç varsa, duşta ne kadar zaman geçirdiğine önem veriyorsa, bu size gezegene ne kadar önem verdikleri hakkında bir fikir verecektir. 

Aslında çok farklı. Başka bir şirketin yaptığı bir ankete her baktığınızda, 'Avrupa'daki insanların yüzde kaçı gezegeni kurtarmak istiyor?' diyor.  Tüm anketleri ve tüm çalışmaları bırakın, sadece başkalarını suçluyorlar. Sorumlu seyahat, hepimizin bunu yaptığı, 'Başkaları ne yapmalı?' demek yerine kendimizi suçladığımız anlamına geliyor. Kendime 'Ben ne yapmalıyım?' diye sormam gerekiyor." Ama ben şahsen bir gezginim yıllardır hem de.

Kalabalıklardan uzak, az bilinen ve "keşfedilmemiş" rotalar Z kuşağının ilgisini çekiyor. Gelenekselleşmiş turistik yerler yerine, kendilerine özgü bir tatil deneyimi sunan yerleri tercih etme eğilimindeler. Ayrıca, seyahatlerini daha spontane bir şekilde planlayabiliyorlar; bazen sadece ilk gece için rezervasyon yapıp geri kalanına yerinde karar verebiliyorlar.

Z kuşağı, sadece bir yeri görmekle yetinmiyor; o yerin kültürünü, mutfağını ve yerel yaşamını deneyimlemek istiyor. Otantik ve kişisel gelişime katkı sağlayan macera dolu aktiviteler, geleneksel tatil köylerine göre daha çok ilgi çekiyor.

Bu kuşak çevreye ve sosyal sorumluluğa büyük önem veriyor. Bu nedenle seyahat tercihlerinde çevre dostu konaklama seçeneklerini, yerel ekonomiyi destekleyen işletmeleri ve sorumlu turizm uygulamalarını benimsemiş destinasyonları tercih ediyorlar.

Dijital yerli olan Z kuşağı, seyahat planlamasından rezervasyona, tatil deneyimlerini paylaşmaktan yeni yerler keşfetmeye kadar her aşamada teknolojiyi aktif olarak kullanıyor. Seyahat ilhamlarını büyük ölçüde sosyal medyadan, özellikle de TikTok ve Instagram'dan alıyorlar.

Z kuşağı, bütçe konusunda daha bilinçli olsa da, eşsiz bir deneyim için para harcamaktan çekinmiyor. Uçak bileti ve konaklamada uygun fiyatlar ararken, bir yandan da unutulmaz anılar yaratacak aktivitelere yatırım yapabiliyorlar.

Z kuşağı turizm sektöründe deneyimin, değerlerin ve teknolojinin birleştiği yeni bir dönemin kapılarını aralıyor. Onlar için seyahat, sadece dinlenmek değil, aynı zamanda öğrenmek, keşfetmek ve kendilerini ifade etmek anlamına geliyor.