Türkiye'nin deprem ülkesi olduğu bütün bilim insanları tarafından tartışmasız kabul edilmektedir. Ülkemizin 7 bölgesi ve 81 ili 4 mevsim gerek yerli gerekse yabancı turistlerin ilgisini çeken doğal güzelliklere, kadim tarihe ve yüksek kültürel varlıklara sahiptir.
İnsan hakları hukukunun bütünselliği ilkesi gereği "bütüncül/bütünleştirilmiş insan hakları yaklaşımı" fikrine göre insan haklarını birbirinden ayırmak, birinci kuşak haklar olarak tanımlanan medeni ve siyasi haklar ile ikinci kuşak haklar olarak tanımlanan ekonomik, sosyal ve kültürel hakları ayrıştırmanın mümkün olamayacağı savunulmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü; bireyin hastalık veya sakatlığının olmamasını, beden, ruh ve sosyal iyilik halinde olmasını sağlık olarak tanımlanmaktadır. Dünya devletlerinin temel hedefi, ekonomik kalkınma ve toplumsal barışın temel unsuru olan bireyin sürdürülebilir sağlığının sağlanmasıdır.
Sağlık Bakanlığımızın "İnsan Sağlığı Koruma Farkındalığı" Dünya'nın geçirdiği farkındalık evriminden çok önceleri gelişmiştir.
Sağlık Hizmetleri Temel Kanunu kapsamında sağlık hizmetleri koruyucu, teşhis ve tedavi edici ve rehabilite edici olmak üzere üç temel başlıkta toplanmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü sağlığı; "zihnen, bedenen ve sosyal açıdan tam bir iyilik hali" olarak tanımlamıştır. Sosyal devlet anlayışı gereği sağlık hakkı bir vatandaşlık hakkıdır. Sağlık hakkı, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Ekonomik, Sosyal ve Kültürel Haklar Sözleşmesi ve Anayasamızın 56'ncı maddesiyle sağlık hakkı düzenlenip güvence altına alınmıştır.
Türk Ceza Kanunu'nun 3'ncü bölümü Kamunun Sağlığına Karşı Suçlar başlığını taşımaktadır. Bu başlık altında kamunun sağlığına karşı işlenen suçları tanımlanmıştır.
Parası devletten tahsil edilen ilaçları depolarında bir süre beklettikten sonra tekrar satışa sunan eczaneler ve ecza depoları,