Turizmde pahalı imajı
Turizmde toplam gelirlerin arttığını, fakat karlılıkların azaldığını "Turizm gelirleri artarken, turizm karlılığı düşmesi sektördeki en büyük endişelerden biri. Özellikle Bodrum'da lüks segmentte hizmet veren otellere baktığınızda üst gelir grubu turistlere de ulaştıklarını görüyoruz.
Dünyada pandemiden önce yukarı yönlü gelişen bir turizm hareketliliği vardı. Dünya genelinde 1,6 milyar insanın turizm hareketi bulunuyordu. 2025 yılı itibariyle bu rakamın 2 milyar kişiye ulaşması bekleniyor. Bu hareketten pay almak isteyen ülkemizin nadide turistik beldeleri var. Biz biraz da ülke olarak turizm özelinde gerçek anlamda uzun yıllar rakipsizdik. Fakat artık rakiplerimiz var; kendilerini iyi hazırlıyorlar ve tanıtımlara ciddi şekilde eğiliyorlar. Biz de bu noktada doğru tanıtım, doğru misafir profili ve doğru fiyatlamaları sağlıyor olmalıyız. Eğer yüksek fiyat politikasında gerekli kaliteyi sunamazsak o zaman pahalı ülke algısı oluşur. “Türkiye'deki turistik destinasyonların bir yiyecek üzerinden magazinsel olarak tartışılıp bunun hem ulusal hem de global ortama taşınması; bütün destinasyonun tamamında aynı fiyatlar uygulanıyor algısı yaratılması kimseye yarar sağlamaz” Bunu söyleyen Bodrium Hotel & Spa Genel Müdürü ve Bodrum Tanıtma Vakfı (BOTAV) Genel Sekreteri Yiğit Girgin, Türkiye'nin Akdeniz çanağında en iyi turizm hizmeti veren ülkelerin başında geldiğini söyledi.
Ülkemizin gerek tesis, gerekse hizmet kalitesi açısından değeri en yüksek destinasyonlardan biri olduğunu dile getiren Girgin, fiyat kalite dengesinin sağlanması gerektiğine dikkat çekti.
“Yaşanan genel ekonomik konjonktürden turizm sektörü de etkileniyor. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik koşullarda, pahalı algısının sadece turizm özelinde dillendiriliyor oluşu, hem sektörü hem de genel ekonomiyi olumsuz etkiliyor. 64 milyon turist 60 milyar dolar gelir hedefini de gerçekleştirdiğiniz bir noktada demek ki, hala tercih edilen bir destinasyonuz. Kaliteli ve nitelikli bir turist hedefi peşinde koşan bir ülke olduğumuzu söylemeliyiz. Pahalılık algısı kişiden kişiye ve istenen talebe göre değişebilir. Daha farklı ve düşük kalitede hizmet veren ülkelerle karşılaştırılmamızın doğru olduğunu düşünmüyorum” diye konuştu.
Turizm sektörü olarak her zaman umutlu olduklarını ve diğer sektörlere de can vermeye devam edeceklerini vurgulayan Yiğit Girgin, “Biz kendimize güvenen bir ülkeyiz. Türk turizmi kalite çizgisini koruyor. Gerek tesis gerekse hizmet kalitemiz üst seviyede. Yurt dışına yönetici ihraç ettiğimiz bir noktadayız. Dünyanın önde gelen otel zincirlerine baktığımızda Türk yöneticilerin arttığını görmekteyiz. Bu gurur verici bir gelişme. Ülkemizde birçok farklı ve uygun maliyetli turizm alternatifleri mevcut. İnsanlar yeter ki; merdiven altı ve belgesiz iş yapan kişilerle çalışmasınlar. Şu anki ekosistemde turizm işletmelerinde artan gıda, enerji, kira ve personel gibi maliyetler nedeniyle toplam karlılığımız azaldı. Turizm sektörü de ülkedeki ekonomik ortamdan döviz kurlarındaki dalgalanmalardan etkileniyor. Vatandaşlar gibi biz de aynı tedarik zincirlerinden ürün alıyoruz. Fakat yalnızca turizm sektöründe bu artışlar yaşanıyormuş gibi bir negatif algı yaratılmaya çalışılıyor” ifadelerini kullandı. Yiğit Girgin’e aktardığı düşüncelerinden dolayı teşekkür ederiz.
İlk çeyrekteki veriler, 8.844 milyon turist ve 9.5 milyar dolar gelir gösteriyor. Hedef, yılsonu için 65 milyon ziyaretçi ve 64 milyar dolar gelir olarak belirlenmiş. Ülkenin turizm gelirinin gayri safi milli hasıla içindeki payı % 5.5'tir. Aynı yılda turizm gelirinin ihracat gelirlerine oranı ise % 24.5'tir. Dolayısıyla turizm, Türkiye'nin ekonomisi ve kalkınması için hayati bir öneme sahiptir. Havaalanları, yollar, limanlar, mağazalar, restoranlar gibi sektörlerin daha iyi hizmet vermesini sağlar. Böylece hem hükümet hem özel kurumlar daha geniş kapsamlı düşünmeli. Turizm sektörü yalnızca ülke ekonomilerini kalkındırmakla kalmaz; aynı zamanda bölgelerin yaşam tarzını, sosyal yapısını ve kültürünü de etkiler. Ama bu konuyu çok sıkı ele alıp bir memleket meselesi yaparak çalışmalarımıza devam etmeliyiz.