SON DAKİKA

Sürdürülebilir seyahate olan talep artıyor

Geçtiğimiz yazımda size Berlin'de yapılan Turizm Fuarından söz etmiştim. Bu konuda çeşitli açıklamalar her gün yapılıyor.

Alman Seyahat Acenteleri Birliği (DRV), 2025 yaz tatili için Almanya'dan en çok rezervasyon yapılan 10 tatil yeri arasında Türkiye'nin ilk sırada yer almaya devam ettiğini açıkladı. Bu, Türkiye'nin Alman turistler arasındaki popülaritesini bir kez daha ortaya koydu. Bu yaz sezonunda Almanları sokaklarda göreceğiz. Fuarda, sürdürülebilir turizm ve teknolojik gelişmeler önemli bir yer tuttu. Yapay zeka, kişiselleştirilmiş seyahat deneyimleri ve çevre dostu uygulamalar öne çıkan konular arasındaydı. Fuarda, 2025 yılı için turizm trendleri de tartışıldı. İç turizmin yükselişi, kişiselleştirilmiş deneyimlere olan talep ve sürdürülebilir seyahat konuları çokça konuşuldu. 

Ülkemiz turizm sektör yetkilileriyle yaptığım konuşmada, 2025 yaz sezonu için olumlu beklentiler dile getirildi. Almanya'dan yapılan tatil satışlarının yüksek olması, sektör temsilcilerini sevindirip umutlandırdı.

Ama her şey güllük gülistanlık değil tabi. Plağın bir de öteki yüzü var. Bunların başında Jeopolitik İstikrarsızlık geliyor. "Küresel Güç Boşluğu" ve artan ABD-Çin gerginlikleri önemli belirsizlikler yaratıyor. Artan güvenlik endişeleri de cabası. Potansiyel seyahat kısıtlamaları ve uçuş kesintileri gezginleri bezdiriyor. Ben de bir gezginim. Ve beni de en çok bezdiren gümrük geçişlerindeki ağır işleyen hizmet. Bu faktörler uluslararası turizmi ve iş seyahatlerini olumsuz etkiliyor. Enflasyon ve ticaret anlaşmazlıkları gibi faktörlerden kaynaklanan olası bir durgunluk endişeleri seyahat talebini azaltıyor. Artan maliyetler ve ekonomik belirsizlik, yolcuları daha bütçe bilincine sahip olmaya zorluyor ve Yurtiçi seyahatlere ve daha kısa seyahatlere yönelik tercihler artıyor. Turizm işletmelerinin rekabetçi fiyatlar sunma baskısı da sektörün dertlerinden. Aşırı hava olaylarının artan sıklığı ve şiddeti bazen sektörü etkiliyor. Size amma plağın öbür yüzünü yazdım değil mi. İki gün önce Londra’dan döndüm. Gördüm ki gezginlerin demogratif durumu da değişiyor. Özellikle Çin turizmine dayanan bölgelerde, bu sayılarda keskin düşüşler olduğu bildiriliyor ve bu da bu bölgelerde olumsuz etkilere neden oluyor. Sürdürülebilir seyahate olan talep artıyor ve bu da turizm işletmelerinin uyum sağlaması için baskı oluşturuyor.

İnsanların yerel deneyimler ve açık hava maceraları aramasıyla yurtiçi seyahatlere doğru güçlü bir eğilim var. Yapay zeka ve teknolojinin kullanımı, turizm işletmelerinin daha kişiselleştirilmiş seyahat deneyimleri sunmasını sağlıyor. Seyahat edenler giderek daha fazla çevre dostu konaklama yerlerine ve karbon nötr seyahat seçeneklerine öncelik veriyor. Yapay zekanın müşteri kişiselleştirmesi ve ayrıca iş operasyonlarında kullanımı giderek daha önemli hale geliyor.

Mart 2025'in başlarında turizm sektörü, jeopolitik riskler, ekonomik baskılar ve iklim değişikliği etkileri gibi karmaşık bir zorluk karışımıyla karşı karşıyadır. Ancak sektör, teknolojiyi benimseyerek, sürdürülebilirliğe odaklanarak ve kişiselleştirilmiş ve yerel seyahat deneyimlerine yönelik artan talebi karşılayarak da uyum sağlıyor. Bakalım önümüzdeki günler bize ne gibi gelişmeler gösterecek.