Ben bir dünya gezgini olarak artık gideceğim yerleri ve ekonomik durumları ince ince düşünür oldum. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre benim gibi yerli turistlerin 2025’in ikinci çeyreğinde seyahat harcamaları yüzde 13,4 artarak 116,9 milyar TL’ye ulaştı. En çok parayı da boğazımıza harcamışız. Yeme içmeye servet ödemişiz. Bu yıl yerli turistlerin harcaması 120 milyar TL’ye yaklaştı. Bu bilgileri Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2025 yılının ikinci çeyreğine ilişkin yurt içi turizm verilerini açıklamasından size aktarıyorum. Nisan, mayıs ve haziran aylarında 13 milyon 938 bin kişi seyahate çıkmış. Toplam 17 milyon 76 bin seyahat gerçekleştirilirken, bu sayı geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3,9 azalmış.  Harcama yükseliyor ama seyahat sayısının azalıyor olması durumu açıklıyor. Yerli turistler, söz konusu dönemde 99 milyon 214 bin geceleme yaptı ve ortalama geceleme sayısı 5,8 oldu. Yani bu gezilere kısa gecelemeli iş seyahatlerini de eklemek lazım. Yurt içinde yapılan seyahat harcamaları, geçen yılın aynı dönemine göre %13,4 artışla 116 milyar 933 milyon TL olarak gerçekleşti.  Bu tutarın yüzde 85,2’sini (99,6 milyar TL) kişisel harcamalar, yüzde 14,8’ini (17,2 milyar TL) ise paket tur harcamaları oluşturdu. Seyahat başına ortalama harcama 6 bin 848 TL oldu. Yani bir seyahat düüşünüyorsanız 10 binlirayı gözden çıkarmanız lazım.  Seyahat harcamalarında en büyük pay yüzde 30,1 ile yeme ve içme, yüzde 25,8 ile ulaştırma, yüzde 15,7 ile konaklama harcamalarına ait oldu. İstatistik Kurumu (TÜİK), verilerine göre, geçen yılın aynı dönemine göre yeme içme harcamaları yüzde 3,1, ulaştırma yüzde 7,1 ve konaklama yüzde 26,2 oranında arttı. Seyahate çıkış nedenlerinde ilk sırada yakınları ziyaret etme yer aldı. Onu yüzde 32,2 ile gezi–eğlence–tatil ve yüzde 3 ile sağlık amaçlı seyahatler izledi. Seyahate çıkanlar 68 milyon 739 bin geceleme ile en çok arkadaş veya akraba evinde kaldı. Seyahate çıkış nedenlerinde ilk sırada yakınları ziyaret etme yer aldına göre konaklama türlerinde de 13 milyon 886 bin geceleme ile akraba veya kendi evinde kalanlar ilk sırada. İkinci olan aslında normal olan, 9 milyon 727 bin geceleme ile otel geliyor. Üçüncü sırada ise geri kalanlar yer alıyor. 

Bizde durum böyle olurken balayı ve romantik turizminin merkezi olan adalardan meydana gelen Maldivler'de geleneksel tek ada-tek tatil köyü modelinden farklı olarak konukevlerinin açılması, pazarda yeni bir segment yarattı. Bu değişim, yerel halk için önemli iş fırsatları yarattı; çünkü bir konukevi kurmak, bir otel veya tatil köyü kurmaktan çok daha az sermaye gerektiriyordu. Sonuç olarak, konukevi sektörü, daha önce Maldivler'de tatil yapmaya gücü yetmeyen, bütçesine dikkat eden turistlerin artan talebiyle hızla büyüdü. Ancak bu sektör geliştikçe, sunulan hizmetler arasında asgari düzeyde farklılaşma ile şiddetli bir iç rekabetle karşı karşıya kaldı. Şehrin yaratıcı ekosisteminin farklı aktörlerini bir araya getiren yönetişim sürecini sunan vaka çalışması, ortak bir hayali gerçekleştirmek için birlikte çalışmanın, dönüşümleri kristalleştiren yükselen bir sarmal içinde sistemi besleyen ve sisteme geri bildirim sağlayan uzun vadeli bir kalkınma süreciyle nasıl sonuçlandığını göstermektedir. Bu süreç, turizm ortamının aktörlerinin entegrasyonunda, yaratıcı turizm girişimlerinin güçlendirilmesinde ve şehrin yeniden oluşturulan turizm destinasyonu referansı olarak konumlanmasında görülebilir.

İşte belki biz de artık uzaklara gitmek yerine bu tür çalışmalarla ülkemizin görmediğimiz yörelerine gidip tatil yapabiliriz. Hem de ülkemizin parası ülkede kalır.