SON DAKİKA

Okula dönüş maliyeti!

Takvimler Ağustos 2025'i gösterirken, velilerde başlar bir telaş. Çünkü, dünyanın dört bir yanında milyonlarca öğrenci için yeniden ders zili çalmaya başlıyor. Bu sadece bir eğitim meselesi değil, aynı zamanda ekonominin kalbinde büyük bir hareketlilik yaratan devasa bir olay. Her yıl olduğu gibi, "okula dönüş" süreci hem ailelerin bütçesini zorluyor hem de küresel ve yerel ekonomilere önemli bir ivme kazandırıyor.

Okula dönüş, biliyorsunuz sadece bir sırt çantası ve birkaç defterden ibaret değil. Bu, milyarlarca dolarlık bir sektörün yeniden canlanması demek. Kırtasiyelerden teknoloji mağazalarına, giyimden ulaşıma kadar birçok alanda büyük bir harcama dalgası yaşanıyor. 2025 yılına ait kesin rakamlar henüz netleşmemiş olsa da, önceki yıllardaki trendlere bakıldığında bu hareketin büyüklüğünü görmek mümkün. TÜİK’e göre Temmuz 2025’te yıllık TÜFE %33,52. İstanbul’da (İTO) yıllık tüketici fiyat artışı %42,5. Bu arka plan, kırtasiye, tekstil, ayakkabı, servis taşımacılığı gibi kalemlere çift haneli baskı olarak yansıyor. Tek bir öğrenci için kırtasiye sepetinin yaklaşık 12.000 Türk Lirasına dayandığını; bazı kalemlerde %50’ye varan fiyat artışı görüldüğü bildiriliyor.  

Özel okul ücretleri ve yan hizmetlerde yemek, servis, kırtasiye enflasyon üstü artış şikayetleri, Kamu Denetçiliği Kurumu (KDK) ve Milli Eğitim Bakanlığı gündemine taşındı. Banka/kart kampanyaları ve taksit uzatma uygulamaları, hane bütçesi üzerindeki baskıyı yönetmek için yaygınlaştı. Örneğin 1–31 Ağustos’ta eğitim ödemelerinde +4 taksit; kart kampanyaları başladı bile.

Ticaret Bakanlığı, sezon öncesi kırtasiye güvenlik ve fiyat denetimlerini 81 ilde sıklaştırdı. Hane bütçesi hesabı yaklaşık Devlet okulu senaryosunda temel sepet kırtasiye, çanta/ayakkabı, basit giyim ve servis/etüt/etkinlik gibi kalemler bir araya geldiğinde, “hane başına toplam okula dönüş maliyeti”nin bölge ve okul tipine göre 10–30 bin Türk Lirasının da üstüne yayılması şaşırtıcı değil; özel okul/teknoloji alımı eklenirse bandın daha yukarı taşındığı görülüyor. 

Türkiye'de Okula dönüş, özellikle enflasyonist ortamda aileler için önemli bir mali yük oluşturuyor. Kitaplar, defterler, kalemler, kıyafetler, okul çantaları... Liste uzayıp gidiyor. 2025 yılı için yapılan tahminler, bu harcamaların aile bütçelerinde ciddi bir yer tutacağını gösteriyor. Türkiye Perakendeciler Federasyonu'nun önceki yıllarda yaptığı açıklamalara göre, her öğrencinin okula dönüş masrafı ortalama 3.000 TL civarındaydı. Ancak güncel ekonomik koşullar göz önüne alındığında, bu rakamın 2025 yılında çok daha yüksek olması bekleniyor.

Bu durum, özellikle asgari ücretle veya düşük gelirle geçinen aileler için büyük bir mücadeleye dönüşüyor. Veliler, çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamak için ek mesai yapmak, borçlanmak veya bazı harcamalardan kısmak zorunda kalıyor. Okula dönüş, sadece çocuklar için heyecan verici bir başlangıç değil, aynı zamanda aileler için finansal bir maratonun da başlangıcı.

2025 yazında yıllık TÜFE %33,52; okula dönüşte kırtasiye/üniforma/servis kalemlerinde çift haneli artış rapor ediliyor. İstanbul fiyat endeksi yıllık %42,5. Sahadan örneklere bakarsak, tek başına kırtasiye 12 bin TL ’ye dayanıyor. Özel okul ve yan hizmetlerde yüksek artışlar gündemde.  

Ulusal Perakende Federasyonu (NRF) hane ortalamasını 858 dolar ve toplam sezon harcamasını 39,4 milyar dolar olarak bildiriyor. “okula dönüş”, tatil sezonundan sonra 2. en büyük perakende dönemi olmaya devam ediyor.

Yani demem şu ki, 2025 okula dönüş sezonu, yüksek ama disiplinli bir harcama profiliyle ilerliyor. Aileler kampanyaları kolluyor, markalar arası ikame artıyor, perakendeciler fiyat/ürün paketleri ile sepeti yönetiyor. Türkiye’de enflasyon ve kur-bağımlı ithal girdiler fiyatları yukarı iterken, taksit/kampanya gibi araçlar tüketici nefes borusu rolü görüyor. Makro ölçekte ise, okula dönüş, perakende satışların yaz sonu-sonbahar başı ivmelenmesinde belirleyici; stok ve nakit döngülerini Temmuz-Eylül eksenine çekerek kısa dönemli büyümeye katkı veriyor.

Ünlü sanatçı Alpay’ın söylediği “Eylül’de gel” şarkısı dillerde dolanır durur. Ama onu sen gel de velilere sor. Bir de bu günlerin hep hatırlanan anısı rahmetli Fatma Girik tarafından anlatılırdı. Küçük Fatma’nın eline okuldan bir kağıt verilir. Orada alınması gereken malzemelerin listesi vardır. Ama babasında para yoktur. Baba koşarak çarşıya gider. Zor bela ceketini satar akşam eve döner kızına istenilen malzemeyi getirir. Nedense bana çok hüzünlü gelen bu hikayeleri bir çoğumuz yaşamışızdır. Velilere kolaylıklar diliyoruz.