Dolar $
32.45
%-0.1 -0.03
Euro €
34.81
%-0.13 -0.04
Sterlin £
40.74
%0.07 0.03
Çeyrek Altın
3932.32
%0 0
SON DAKİKA
Son Yazıları

Karbon ayak izini söyle sana kim olduğunu söyleyim

20 Nis 2022

Teknolojideki her gelişme tarımın dolayısıyla insanlığın geleceğini olumlu ya da olumsuz şekilde etkiliyor. Tarımın geleceğinde iklim krizi kaynaklı problemler, karbon ayak izi nedenli sorunlar var.

İklim krizinin çözümü de insanlığın geleceği de “karbon” kelimesine endekslenmiş durumda.

Bir yıl boyunca vejetaryen beslenerek doğaya bırakmayacağımız karbon miktarı ile Almanya’ya uçmanın verdiği miktar aynı. First classtan uçmak isterseniz 2 yıl vejetaryen beslenmeniz lazım. Yaşadığımız her anın bir karbon ayak izi var. Yük gemilerinin saldığı karbon miktarı milyonlarca arabanın sera gazı salınımına eşdeğer, elini sallasan karbon ayak izi. Karbon meselesi doğru bilinen yanlışlarla dolu.

Nijerya gibi yoksul ülkeler kendi tercihleri olmasa da petrol kuyularıyla bilinenden daha fazla karbon ayak izi üretiyor. Sadece kapitalistler değil herkes kendi çapında karbon bırakıyor. 

Teknolojinin nimetleri gazın kaynağı. Twitter’da ahkâm kesmek, bilgisayarda sörf yapmak, havalı gastronomi seyahatleri için uzak diyarlara uçmak, kocaman bahçeli devasa evlerde keyif çatmak, toplu taşım dururken şoförlü arabalarda arzı endam etmek. Her biri karbon ayak izini artırıyor.

Zenginin karbonu yoksulun derdi

Gelişmiş ülkeler karbon salınımını düşürmek için ileri teknoloji fabrikalarda katma değerli ürünler üretiyor, onların fabrikaları gezegene dost. Gelişmekte olanların fabrikaları hala buram buram gaz kaçırıyor, üretilenler zenginlere gidiyor, lojistiği cabası. Sonuç zengin ülkelerin karbon karnesi yıldızlı pekiyi, yoksullarınki külliyen zarar.

Yoksullar karbon üretiyor zenginler akıl

Karbon ayak izinin çözümü küresel, ama olamıyor neden mi?

Büyüklere hava hoş, zaten gelişmişler. Fosil yakıt kullanmıyoruz deyip, üretim modelini değiştirip gereken finansal kaynağı hemen bulabiliyorlar. Oysa yoksul ülkeler daha işin başında, onlar da diyor ki; “sen geliştin benim gelişmeme müsaade etmiyorsun dur bir dakika”. Yoksul ülkelerde karbon ayak izini düşürmenin maliyeti o kadar yüksek ki daha altyapısını bile henüz tamamlamış şimdi birde karbon sorunu çıktı.

Karbon ekonomisi

Tam bu noktada karbon ekonomisi ortaya çıkıyor. Birçok ülke karbon vergisi uyguluyor, karbon bankacılığı, karbon borsası gelişmiş ülkelerde kuruldu bile. İlk karbon vergisini 1990 yılında Finlandiya koydu, 1991’de İsveç onu takip etti. Türkiye akaryakıttan aldığı vergiyle kullanımı sınırlandırmaya çalışsa da vergiler karbon ayak iziyle mücadeleye değil fosil yakıt ithal etmeye gidiyor.

Karbon vergisi gibi uygulamalarla; amaç karbon ayak izini azaltmak mı yoksa karbon sorunundan da nemalanmak mı?

Karbon ayak izi kara borsada

Karbon borsasının mantığı.  Benim fabrikamım yıllık karbon salım hakkı 100, komşunun 300 birim. Yılsonunda ben sadece 50 birimi kullanmışım, komşum 300 birimi tüketmiş 50 birime daha ihtiyacı var, ben elimde kalan hakkımı ona satıyorum. Toplamda karbon salınımı azaltılıyor mu? Hayır, karbon kara borsada doğaya zarar vermeye devam ediyor.

Türkiye’nin karbon borsası yok, olsa eminin; “bizim oğlanın karbon salınımı hakkına ihtiyacı var teşkilatın numarasını bulun” naraları piyasayı üç güne karıştırırdı.

Ezcümle; zenginin karbon ayak izi yoksulun derdi. Kendi fabrikalara kilit vururken çöpünü bize yolluyor, biz de ihracatı artırdık diye seviniyoruz, Almancı atalarımızdan ne farkımız kaldı, kötü işler yine bizde.


Yazarın Son Yazıları
Yazarın En Çok Okunan Yazıları