Eylül ayı da bitti
Gençliğimde bir şarkı vardı. Ünlü sanatçımız Alpay söylerdi şarkıyı o güzel sesiyle. Yazın son günlerini geride bırakırken, gözlerimizi eylül ayında döneceğimiz okulu ve bir yaz boyunca göremediğimiz özlediğimiz arkadaşlarımıza çevirir heyecanlanırdık.
Aslında şarkı yazın başında bir yaz görülemeyecek sevgiliye adanmış ama biz kendimize uydururduk. Şimdi de yeni düzenin getireceği ekonomik gelişmelere çeviriyoruz gözlerimizi. Ekim ayına doğru giderken hem ülkemizde hem de dünyada bir dizi önemli ekonomik gelişmeler yaşandı. Bu yaşanan ekonomik olaylar, ekonomimizin geleceğini çok yakinen ilgilendiriyor. Mesela, ABD ekonomisinin 2023 yılının ikinci çeyreğine ilişkin yıllık büyüme verisi nihai olarak %2,4’ten %2,1’e revize edildi. Brent türü ham petrolün varil fiyatı ayı %1,5 yükselişle 86,9 USD seviyesinde tamamladı. 2023 yılının ikinci çeyreğinde sınırlı bir toparlanma eğilimi sergileyen Euro Alanı ekonomisinde üçüncü çeyreğe ilişkin veriler zayıf bir görünüme işaret ediyor. Bölgede imalat PMI ağustos ayında 0,8 puan artışla 43,5 seviyesine yükselmesine rağmen eşik değerin altında kalmaya devam etti. Bu dönemde hizmetler PMI da tahminlerin üzerinde bir kayıpla 48,3 seviyesine gerileyerek sene başından bu yana ilk kez eşik değerin altına indi.
Bu ayın bir sürprizini de Ana ECB faiz oranları Merkez Bankası Konseyi yaptı, üç ana ECB faiz oranını 25 baz puan artırmaya karar verdi. Bu doğrultuda, ana refinansman işlemlerinin faiz oranı ile marjinal kredi verme ve depozito işlemlerinin faiz oranları sırasıyla 20 Eylül 2023 tarihinden itibaren %4.50, %4.75 ve %4.00 olarak artmış oldu.
Güney Afrika’da düzenlenen BRICS zirvesinde Suudi Arabistan, İran, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri, Arjantin ve Etiyopya’nın 2024 başından itibaren birlik üyesi olması kararlaştırıldı.
Türkiye ekonomisi zincirlenmiş hacim endeksine göre 2023 yılının bu dönemini yıllık bazda %3,8 ile piyasa beklentilerinin üzerinde büyüdü. Bu dönemde özel tüketim harcamaları büyümeye en yüksek katkı sağlayan kalem olmaya devam etti.
Bu ayın G20 toplantısı da ekonomiyi çok ilgilendiren konulardandı. Türkiye’nin dışında kaldığı ekonomi yolunu etkileyen bir harita çizildi dünya bunu konuştu. Bu yeni “İpek yolu” haritası esasen bir günde oluşmadı. Süregelen jeopolitik hamlelerle zaten doğal olarak ortaya çıktı. Bu hamleler, hepimizi, tüm işleri ve tüm devletleri etkiliyor. İklimimizi değiştiren bu hamleleri iyi yorumlamak gerekiyor. Geçtiğimiz hafta yazdığım köşemde bu konudaki fikirlerimi size aktarmıştım. İsterseniz Yavuz Selim Sen de bu konuda dolu bir araştırma yayınlamış İnternetten bulabilirsiniz.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu’na katılmak ve Genel Kurul marjında temaslarda bulunmak üzere beraberindeki heyetle birlikte ABD’nin New York kentine tabir yerindeyse bir çıkarma yaptı. Neredeyse tüm kabine üyeleri her gün bir resmi toplantı yaptı. Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Goldman Sachs yatırımcı toplantısında Türkiye'ye olan güvenini artırdı. Ticaret Bakanı yeni yatırımlardan söz etmeye başladı. Fitch Türkiye’nin kredi notunu 'B' olarak teyit ederken, görünümü 'Negatif'ten 'Durağan'a yükseltti.
Bu denli hızlı yükselen TCMB Faiz Kararı herkesi şaşırtmış durumda. Aslında pek de bir şey anlayabilmiş de değil halk. Herkes birbirine soruyor. Fakat piyasa bu artışı farklı karşıladı. Avrupa hisse senetleri İngiltere, Türkiye, İsveç, Norveç ve İsviçre merkez bankalarının faiz kararlarının ardından düştü. Avrupa'nın en büyük 600 şirketinin yer aldığı Stoxx 600 endeksi öğle saatlerinde yüzde 1,1 geriledi. Endeksin kapsadığı bütün sektörlerde düşüş yaşandı. En fazla düşüş yüzde 2,9 ile seyahat hisselerinde, ardından da yüzde 2 ile madencilik hisselerinde yaşandı. Kararın etkileri, günlük hayatımızdan yatırım kararlarına kadar geniş bir yelpazede hissedilecek.
Eylül ayıyla birlikte, Türkiye'nin ekonomik performansını değerlendirmeyi sağlayacak göstergeleri yakından izliyoruz. Risk primi (CDS) Oranı 393,71 oldu, kur ve faiz hareketleri, haftalık para banka istatistikleri hepsi de bu ayın önemli göstergeleri olarak karşımıza çıktı. Eylül ayı, ekonomi dünyasının nabzını tuttuğumuz önemli bir dönemeç olarak karşımıza çıkıyor. Hem yerel hem de küresel etkileri olan bu gelişmeler, ülke ekonomisinin geleceğini de şekillendirecek.
Hem hükümetin hem de iş dünyasının bu gelişmeleri yakından takip etmesi ve gerektiğinde tedbirler alması büyük önem taşıyor. Bekleyip görelim.