Piyasa Merkez Bankası’ndan yüzde 2,5 faiz indirimi bekliyordu, olmadı. Öngörüler tutmadı!.. Dövizde, tahvilde, borsada o kadar planlar yapıldı ki sormayın! Ama Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal, daha ilk toplantıda hesapları ters yüz etti… “Portföye değil, reel sektöre, gerçek ekonomiye odaklanın” dedi.

425 baz puan… Dile kolay! Tam 4,5 yıl sonra gelen yüksek montanlı faiz indirimi… Sanki 2013 yılındaki yüzde 4,52’li faizlere yeniden dönüş yolu açıldı. 2 ve 3 puanlık indirim tahminlerini dahi pas pas eden Merkez Bankası zannediyorum yılsonu hedeflerini Temmuz ayı enflasyon raporunda açıklayacak.

Dört gözle bekliyoruz…

Nisan’daki raporda yılsonu enflasyon tahmini yüzde 14,6 mıydı, evet. Peki TCMB Temmuz’da bunu kaça çeker?  Yüzde 13’e… Yüzde 12’ye… Zaten Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısındaki özet açıklamada da Merkez Bankası yılsonu enflasyonunun Nisan raporundaki oranın altına ineceğini açıkça belirtiyor.

***

Toplantı özet notlarından da anlaşılıyor ki, kalan 3 PPK toplantısında yine faiz indirimi adına sert rüzgârlar esecek. Hemen önümüzde Eylül var… Bu yıl için 8 puan indirim bekliyorduk… 4,25’i gitti. Geriye kaldı 3,75… Bir de üzerine kaymak 1 puan daha eklenirse al sana 9 puan… İndirimin şâhı olur. Böyle bir indirimle de yılı politika faizinde yüzde 15’le tamamlayabiliriz. Enflasyon paralelinde yeni yıl için faiz indiriminden bahsedebilir miyiz, şimdilik tahmin yapmak biraz güç. Fakat bu yılı hayırlısıyla kapatırsak, 2020’de daha rahat nefes alırız diye düşünüyorum.

Bundan sonra en yakın beklenti, bu ayın sonunda ve Ağustos’ta TCMB tarafından yayımlanacak Temmuz ayı enflasyon raporu… Hem dünkü Temmuz ayı PPK toplantısı tutanakları, hem Temmuz ayı enflasyon raporu gerçekten geleceğe yönelik işaretler verecek.

Kur konusunda risklerin arttığını söyleyenler olsa da şimdilik ABD Merkez Bankası’nın (FED) ve Avrupa Merkez Bankası’nın (FED) parasal gevşeme ve faiz indirim eğilimi halen sürüyor. ECB Temmuz’da faizde pas geçmesine rağmen Eylül ayına hazırlık yaptığını şimdiden ileteyim. İki gelişme dahi kur konusunda agresif bir hareketin olmayacağını ortaya koyuyor.

Bunu da TCMB’nin şansı diye yorumlayalım…

***

Faiz indiriminin Türk Lirası varlıklarında olumlu yansımaları olacak. Piyasa belki 2, 3 hatta 4 puanları satın alıp fiyatlandırmaya çalışsa da 425 baz puanlık faiz indirimini daha fiyatlamaya fırsat bulamadı. Temmuz toplantısından sonra piyasanın diğer toplantılar için daha farklı bir algıyla yaklaşım sergileyeceğini herkes tahmin ediyor.  

Dünkü yazımda da faiz indirimi konusunda hesaplar yapmıştık. Enflasyonun Temmuz’dan sonra önümüzdeki aylarda baz etkisi ile ciddi bir düşüş yaşayacağını artık tahmin edebiliyoruz. Birçok analistimiz de özellikle Ekim’de dip seviyeleri görebileceğimizi ifade ediyor. Haklılar çünkü onlar küresel mekanizmanın yurt içine yansımasını hissediyor ve ona göre değerlendirmelerde bulunuyorlar.

Nitekim Eylül’den itibaren küresel merkez bankalarının desteğiyle faiz indirimleri sürecek ki bundan sonraki toplantı 12 Eylül’ü gösteriyor, o tarihte de enflasyonun yüzde 13’lerin altına geldiğini görebileceğiz. Şu anda yüzde 15,72 enflasyon ve yüzde 19,75 politika faizi ölçeğinde reel faizin yüzde 4’lere çekildiği ve söz konusu yüzde 4’lük reel faizin enflasyonun düşüşüyle birlikte korunacağı savıyla faizde önemli seviye kat edeceğimizi tahmin ediyorum.

Tabii benim aklım 2018 Eylül’ünde gerçekleştirilen 625 baz puanlık faiz artışında. Bir yıl geçmeden hem de iki ay öncesinde 425 baz puanlık faiz indirimi daha gidilecek yolun olduğu yolunda da yorumlanabilir. Bu izlenimin manası ise en az 200 baz puan demek. Yani nereden bakarsanız bakın, Eylül ayında 200 baz puanlık bir indirim var. Ama daha fazla indirim de söz konusu olabilir mi, neden olmasın!

Merkez Bankası’nın yeni başkanı Murat Uysal, daha ilk toplantısında piyasaları ters köşe ettiyse Eylül ve daha sonraki aylarda neler yapar neler, Allah bilir!