Dolar $
32.56
%0.14 0.04
Euro €
34.91
%0.74 0.25
Sterlin £
40.54
%0.95 0.38
Çeyrek Altın
3982.39
%0.42 16.3
SON DAKİKA
GÜNDEM Cumartesi 13 Ağustos 2022 02:46

DERİN UĞULTU - 13: BEYOĞLU DEPREM RİSKİ

45 mahallesiyle 233,323 nüfusa sahip olan Beyoğlu. Sanat ve kültürün merkezi olan stratejik bir ilçedir.

Derin uğultu - 13: Beyoğlu deprem riski

Yapı stoğunu incelediğimde;

*1980 öncesi yapılmış,17,052 binası, toplam yapı stoğunun %62’sini 

*1980-2000 arasında yapılmış 7940 binası, toplam yapı stoğunun %29’unu

*2000 yılı sonrası yapılmış 2343 binası, toplam yapı stoğunun %9’unu oluşturur.

beyoglu-1

Yapı stoğunun %59’si 1 ve 4 katlı binalardan oluşurken, %33’lük kısmı ise eski tip yığma binalardan oluşur.

Bölgenin zeminini incelediğimde ise Vs30 kayma dalgası hızlarının;

Bölgenin toplam yüzölçümünün,

%75’inde Vs30=800-1000 m/sn. arasında 

%15’inde Vs30=150-200 m/sn. arasında

beyoglu-2

%10’unda ise Vs30=300-400 m/sn. arasında ölçüldüğünü söyleyebiliriz.

Bu tabloyu yorumladığımda ise Beyoğlu’nun %75’inde zeminin deprem açısından iyi bir performans göstereceği sonucu çıkıyor.

PGA (En yüksek yer ivmesi) aralığı, 0,15-0,28 g

PGV (En yüksek yer hızı) aralığı, 10,1-35 cm/sn.

Bütün bu sonuçların tamamını birleştirdiğimizde ise;

Yıkılabilecek bina sayısı 410

beyoglu-3

Çok ağır hasarlı bina sayısının 840 olduğunu, bunlara bağlı olarak da

Can kaybı sayısının 217 kişi

Ağır yaralı sayısının 150 kişi olacağı öngörülüyor.

Geçici olarak barınma ihtiyacı oluşacak hane sayısı ise 10,295 hanedir.

Nispeten can kaybının daha fazla olabileceği mahalleler ise;

-Piripaşa

-Sütlüce

-Örnektepe

-Camiikebir

-Halıcıoğlu

-Kaptanpaşa

-Kulaksız mahalleleri olduğu söyleyebiliriz.

beyoglu-4

Beyoğlu’nun zemininin %75’i iyi olabilir ancak yapı stoğunun %91’i deprem öncesi yapılan eski tip, yapı denetim hizmeti almamış, hazır beton kullanılmamış, zemin etüdü olmayan, donatısı korozyona uğramış ağırlıklı olarak kar amacıyla müteahhitler tarafından yapılmış binalardan oluşuyor. Ayrıca yapı stoğunun %33 yığma binalardan oluşurken, tarihi binaların da bu kapsamda fazlasıyla bulunduğunu söyleyebiliriz. Bu durum özellikle Kasımpaşa bölgesinde ağırlıklı olarak görülürken, bu tarz binaların deprem anındaki performanslarının pekte iyi olmayacağını düşünüyorum.

Bana göre malzeme ömrünü tamamlamış ve tarihi niteliği olmayan binaların yıkılması, tarihi önemi olan yapıların ise yapının mimari özellikleri bozulmadan güçlendirilmesi uygun olacaktır. 

Böylesine ciddi bir depremi beklerken binalara olan bakış açımızı da değiştirmemiz gerekiyor.

Bir daire alırken ya da kiralarken manzarası, şehir merkezine yakınlığı, metrobüse, okula, hastaneye ve hatta AVM’ye yakın olmasına göre tercih etmekten daha fazla, ne zaman yapılmış, zemin etüdü var mı, yapı denetim hizmeti almış mı, deprem sonrasında hala oturabilir miyim kısmını sorgulamalıyız. 

Eğer zemini kötüyse, herhangi bir zemin iyileştirmesi yapılmış mı gibi konuları daha fazla merak etmeliyiz bence.

İnsanlarımızdan gelen talep, binaların depreme dayanıklı olması noktasında artarsa, belki o zaman bu binaları yapacak müteahhitler de binanın dış cephesine verdikleri önemi zeminin iyileştirmesi içinde gösterirler diye düşünüyorum.


ABONE OL