SON DAKİKA

Z Kuşağı ile Olimpiyat Günleri

Bizi ekran başına bağlayacak müsabakaların olacağı günler yani Olimpiyatlar başlıyor. Paris 2024 Olimpiyatları daha ucuz, daha yeşil ve daha kapsayıcı olmaya odaklanarak öncekilerden farklı olmayı amaçlıyor.

Fransız organizatörler Oyunları büyük bir başarıya dönüştürmeye kararlılar ve daha sürdürülebilir ve çevreye duyarlı bir etkinlik sözü verdiler. Olumlu bir ekonomik etki yaratmayı ev sahibi bölgenin ve yaşadığımız zamanın ihtiyaçlarına uyum sağlamayı amaçlıyorlar. Paris 2024 Olimpiyatları aynı zamanda gençlerle yakından ilişkili dört sporu da entegre edecek bu yıl. 

Olimpik Programda yer alan sabit 28 spor dalına ek olarak, break dans, dalga sörfü, kaykay ve spor tırmanış Paris 2024'te yer alacak. Paris 2024 Olimpiyat Oyunlarının Paris bölgesinde 6,7 ila 11,1 milyar Euro arasında net ekonomik fayda sağlamasının beklendiğini ortaya çıkardı. Orta senaryo, 8,9 milyar Euro net ekonomik etki öngörüyor. Paris 2024 Olimpiyatları'nın bütçesi 8.3 milyar Euro olarak belirlenmiş. Bu para özel sektör tarafından finanse ediliyor ve IOC'nin de önemli bir katkısı var. 

Organizatörler Oyunları daha ucuz, daha yeşil ve daha kapsayıcı hale getirmeyi amaçlıyor. Bu yaz, Z Kuşağı Olimpiyatçılarından oluşan yeni bir sınıf altın madalya için yarışmak üzere Paris'e gidecek. Peki akranları onların podyumda yer almak için mücadelesini izleyecek mi? Kendilerinden önceki Y kuşağı gibi, Z kuşağının da sporu umursamadığına dair ısrarcı bir efsane var.

Her ne kadar bu doğru olmasa da, spor medyasını nasıl tüketecekler hangi tür reklamlardan beslenecekler çok merak ediliyor. Yapılan araştırmalara göre Z kuşağı spor hayranlarından beşte biri canlı maç izlemiyor. Sıkılıyorlar mı acaba? Çünkü çabuk tüketim alışkanlığı var onlarda. En azından bugüne kadar bu böyle oldu. Nasıl zaman ve para harcadıkları, tüketim alışkanlıkları hakkında araştırmalar ve röportajlar yapılmış. Araştırmalarda, dijital davranışlar söz konusu olduğunda yani medyayı kablolu TV gibi geleneksel kanallar yerine çevrimiçi olarak tüketmeyi seviyorlar. 

Y kuşağı, nesiller arasındaki dönüm noktasıydı. Z kuşağı ve Y kuşağı, dijital medya tüketim davranışlarında benzer şekilde davranıyor; her ikisi de akıllı telefonlarla büyüdükleri için bu bize mantıklı gelebilir. Örneğin sosyal medya, oyunların kliplerini ve tartışmalarını yakalayabildiği için Z kuşağı için büyük bir kanaldır. Z kuşağının dijital davranışlarının ötesinde spora karşı farklı tutumlara sahip olduğunu görüyoruz.

Çeşitli spor ve sporcular görmek istiyorlar, kadın sporlarına daha çok önem veriyorlar. Daha yaşlı demografik grupların yaptığı gibi takımlarla özdeşleşmiyorlar. Bunun yerine sporcuları takip ediyorlar. Hayran kültürü, bir diğer adıyla Fandom taraftar olmanın çok farklı bir yolu... Mc Kinsey analistleri sorulan bir soruda, “Yayın hizmetleriyle ilgili tüm spor belgesellerinin bununla bir ilgisi var mı? Yoksa Taylor Swift ve Travis Kelce'ye mi teşekkür etmeliyiz?” demiş. Cevap olarak, bu anlatı programları artık hayranları (veya potansiyel hayranları) bir spor konusunda heyecanlandırmanın meşru bir yolu. İzleyiciler insanların ilgisini çeken bir hikayeyle etkileşime geçtiği için bir fandom kaynağı olarak çalışıyorlar.

İnsanlar bilinçaltı olarak sporla meşgul olduklarında, spor daha az kafa karıştırıcı ve daha erişilebilir hale gelir denilmiş. Z kuşağının sporu oyun, dijital medya ve belgesel gibi eğlenceler yoluyla tükettiğini biliyoruz. Aynı zamanda spor turizmiyle de ilgileniyorlar, yani bir spor müsabakasını görmek için seyahat edecekler. Bu, Z kuşağına ulaşmanın spor yayıncıları, ligler ve medya şirketleri için büyük bir başarı olduğu anlamına geliyor. Şirketler Z kuşağının tüketim alışkanlıklarının ne kadar farklı olduğunu ve zaman içinde harcama güçlerinin ne kadar güçlü olacağını hafife almamalı. Bir medya şirketinin artık Z kuşağının tercihleri konusunda endişelenmesine gerek kalmayabileceğini düşünmek kolaydır çünkü onların hâlâ daha yaşlı izleyicilere ulaşması gerekiyor. Ancak Z kuşağına ayak uyduramamak gerçek bir risk taşıyor. Bu yıl önemli iki organizasyon var. 

14 Haziran 2024 da başlayacak olan Avrupa Futbol Şampiyonası ve Temmuz ayının 26’sında başlayacak olan Paris Olimpiyatları. Bakalım Z kuşağı bu müsabakalara nasıl uyum sağlayacak. Hem yarışmacı hem de seyirci olarak davranışları sosyolojik ve reklam Ajansları tarafından merak ediliyor. Belki gelecekteki davranışların test edileceği bir yıl 2024 Ben bu iki organizasyonda Türk Milli Takımlarına Başarılar diliyorum.