SON DAKİKA

Yorgun Topraklar

Şakir Akça 02 Eki 2024

Anadolu Selçuklularının 1308 yılında ortadan kalkmasıyla birlikte Batı Anadolu'daki beylikler arasında Türk birliğini yeniden oluşturmak amacıyla mücadeleler kızışmıştır. Bu dönemde, Oğuzların 24 boyundan biri olan Kayı boyuna mensup Anadolu Osmanoğulları, 614 yıl sürecek büyük bir imparatorluğun temellerini atmışlardır. Anadolu Türk birliği, 1.800.000 km²'lik toprak bütünlüğü ile dünyanın söz sahibi olduğu güçlü dönemlerini yaşamıştır.

İmparatorluğun 614 yıl gibi uzun bir dönem boyunca üç kıtada at koşturmasına rağmen, 19. yüzyılda teknolojik sanayi devrimi ve bilimsel gelişmelere ayak uyduramaması, askeri ve stratejik alanlarda yalnız kalması, büyük imparatorluğun ayakta durmasına gücünü ve kuvvetini kaybettirmiştir. Dört bir yandan saldırıya uğrayan bu büyük imparatorluk, bir aslanın yorgunluğuyla yenik düşmüştür.

Dünyanın öbür ucunda yeni bir yapılanma sürecine giren İngiltere'nin sömürgeciliğinden koparak bağımsızlık bayrağını açan Amerika'daki 13 koloni arasında 1775-1783 yılları arasında gerçekleşen savaş sonucunda İngiltere mağlubiyeti kabul etmiş ve 4 Temmuz 1776 tarihinde imzalanan bağımsızlık bildirgesi, Amerika'nın bağımsızlık tarihi olarak kabul edilmiştir.

Amerika, kuruluş tarihinden 20 yıl sonra, Kanada toprakları haricinde kara ticaretinin dışında deniz yoluyla ticaret gemilerini Akdeniz sularına sokmuş ve burada yeni pazarlar oluşturmak amacıyla Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içindeki Akdeniz'de korsanlardan korunmak için tarihinde ilk defa, Amerika Osmanlı İmparatorluğu ile III. Selim hükümdarlığı döneminde Cezayir Beylerbeyi Hasan Paşa aracılığıyla 5 Eylül 1795'te Türkçe bir antlaşma imzalamıştır. Bu antlaşma ile ABD, 29 yıl boyunca vergi ödeyerek, tarihte vergi vermeyi kabul ettiği tek devlet olarak Osmanlı İmparatorluğu'nu kaydetmiştir.

Türkiye, Bulgaristan, Kuzey Makedonya, Yunanistan, Sırbistan, Karadağ, Bosna-Hersek, Hırvatistan, Kosova, Romanya, Moldova, Ukrayna, Macaristan, Slovakya, Arnavutluk, Gürcistan, Ermenistan, Azerbaycan, Kafkasya (Rusya), Irak, Suriye, Ürdün, İsrail, Lübnan, Filistin, Kuveyt, Suudi Arabistan, Katar, Bahreyn, Yemen, Umman, Batı Şeria, KKTC, Kıbrıs Cumhuriyeti, Mısır, Libya, Cezayir, Tunus, Sudan, Güney Sudan, Eritre, Cibuti, Somali, Fas, Etyopya, Nijer, Çad, Kenya ve Uganda...

Büyük imparatorluktan izler bırakan, elli devletin var olduğu başka bir imparatorluk yoktur. Dile kolay, 614 yıl adaletin kılıcının gölgesinde kardeşçe yaşamış milletler topluluğu, 20. yüzyıl sonlarında kendi kaderlerinin çizgisinde yaşamak, yeni dünyanın sınırlarını belirleyerek milletler topluluğu oluşturarak yaşam standartlarını belirlemişlerdir.

Rönesans devrimiyle başlayan milliyetçilik ve reform hareketleri, dünyanın yeniden oluşum rüzgarına çeşitli entrikalar ve uzun yıllar süren duraklama ile gerileme dönemleriyle, iç ve dış güçlerin birlikte hareket etmesiyle büyük çınarı yıpratmış, uluslararası milletlerin birlikte hareket etmesiyle başlayan savaşlar, yorgun ve bitkin bir imparatorluğun 614 yıllık ömrünü tamamlamıştır. Küllerinden yeniden filizlenen Türkiye Cumhuriyeti, Anadolu topraklarında geçmiş ve gelecek arasında köprü kurarak tarihi sorumluluğunu üstlenecektir.

Tarihin cilvesi, bereketli topraklar ve medeniyet beşiği olan Asya, Avrupa ve Afrika havzasına hakim olan büyük imparatorluk, 125 yıl sonra 1. Dünya Savaşı'ndan yenik düşmüş, İtilaf Devletleri (İngiltere, Fransa, İtalya, Rusya, Sırbistan, Amerika, Yunanistan) ile karşı karşıya gelmiştir. Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Woodrow Wilson, 8 Ocak 1918'de Wilson Prensipleri başlığı altında 14 maddelik temelinde, 614 yıllık imparatorluğun sona erdiğini ilan etmiş ve toprakları paylaşılmak üzere esaret günlerine girmiştir.

Bir insan anatomisi gibi evrimleşen büyük imparatorluklar, kuruluş, yükseliş ve sonunda çöküş dönemleriyle kendi kaderlerini tamamlayarak, daha sonraki medeniyetlere insanlık tarihinin dönüşümünü devretmişlerdir.

Nasıl yaşarsanız, öyle idare edilirsiniz.