Günümüzün en güçlü şirketlerinin sahiplerine bakıldığında çoğu Yahudi kökenli iş adamları olduğu görülür. Bu iş adamları, sahip oldukları şirketlere bağlı büyük medya organları ve savunma endüstrileriyle dünyanın sosyal, politik, ekonomik ve sağlık sistemi üzerinde oldukça etkili olabilmektedirler.
7 Ekim 2023 tarihinde Filistinli direnişçilerin İsrail'e yönelik başlattığı Aksa Tufanı harekâtı, dünyadaki müesses nizamı tamamen değiştirecek bir etki oluşturdu diyebiliriz. Harekâttan bu yana İsrail, bütün gücünü rağmen, direnişçilerin direnişini kıracak gücün bir kısmına dahi başaramamış görünüyor.
Bingöl Üniversitesi bünyesinde, 17-19 Kasım tarihleri arasında aralarında Cumhurbaşkanı yardımcısı Cevdet Yılmaz ve YÖK Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar'ın da katılımıyla bal şûrası ve fuarı gerçekleştirildi. Şûra ve Fuarı önemli kılan şey, bu alanda ilk kez yapılıyor olması ve bu düzeyde birçok bilim adamını, devlet adamını, STK ile iş çevrelerinden kişileri bir araya getirmiş olmasıydı.
Filistinli Direnişçiler tarafından başlatılan Aksa Tufanı harekâtı ile İsrail kendini hiç ummadığı bir cehennemin içinde buldu. 1948 yılında sırtına aldığı batının desteği ile gasp ettiği topraklarda devletleşerek zulümlerini meşrulaştıran İsrail terör devleti, 75 yıldır bulduğu her fırsatta mazlum Filistin halkına zulmü reva gördü.
7 Ekim'de Filistinli direnişçiler tarafından İsrail hedeflerine yönelik yapılan saldırılar ile İsrail'in, taburları gibi bütün "efsanevi" algıları da yok edildi. 75 yıldır süregelen bu savaşta ilk defa saldıran taraf İsrail değil, Filistinli direnişçiler oldu.
Normalde bu haftaki köşede bir önceki haftanın konusunun devamı olacaktı. Ancak Filistinli direnişçilerin İsrail'e karşı başlattıkları Aksa Tufanı harekâtı nedeniyle o konu şimdilik başka zamana bırakmak daha uygun olacak. Dünyanın ve bizim de gündemimizi bir anda değiştiren Filistinli direnişçilerin varlık mücadelesine değinelim istedim.